İnsanın başına gelmeyince anlayamıyor. Yaşanarak öğreniliyor yaşamın gizemleri. Hüseyin Zengin?in geçirdiği beyin kanaması öyle bir vurdu ki; görünen ama bizim ve bizim gibilerin asla bilmediği bazı gerçeklerle yüzleştim. Ve düşündüm ?acaba kaç hasta söyle pisi pisine ölüyor? diye. Evet evet evet; acaba kimbilir kaç can gitti. Kaç can? Kaç ölüm? Kaç cinayet!.. Alaplı Temsilcimiz Hüseyin Zengin?in beyin kanaması geçirdiğini ve Alaplı?da hastaneye kaldırıldığı haberi gelince hemen çıktık yola ki, ikinci bir telefonla Ereğli Devlet Hastanesi?ne dönüş yaptık. Alaplı hastanesi Ereğli?ye sevk etmiş Hüseyin?i. Biz hastane önünde beklerken geldi ambulans Alaplı?dan. Hüseyin?e ambulansta ilk müdahaleyi yapan sağlık ekibi hastanenin acil servisine bilgi verirken tansiyon ve şekeriyle ilgili ?beyin kanaması geçiriyor? dedi. Hüseyin ve beyin kanaması. Ne kadar zıt ve hiç de yakışmıyor ki? Beyin uzmanına hasta Alaplı?dan yola çıkarılmadan önce bilgi verildiği için Ereğli?de her türlü müdahalenin yapıldı. Ama, ama, ama? Hastanın sevk edilmesi gerektiğini açıkladılar bize. Sevk de nereye? Şehir dışınaymış, şehir içinde bu hastayı tedavi edecek bir yoğun bakım yokmuş. Acil servis soruyor ve soruşturuyor en yakın merkez olarak Zonguldak ve Düzce?den ama yer yok. Hastayı sevk edecek yakında bir hastane yok. Ali Uzun?u aradım Başkent Hastanesine götürmek için Hüseyin Zengin?i. Teli kapalı ulaşamıyorum. Zonguldak?tan meslektaşım Osman Sav?ı arayıp ZKÜ Rektörü Bektaş Açıkgöz?ün telefonunu istedim. Sav?dan aldığım telefon numarasını çevirdiğimde hemen açtı Bektaş Hoca. Anlattım durumumuzu. ?Arayacağım sizi? dedi ve kapattı. Bu arada ambulans arıyoruz bir yandan ki, hastamızı bulacağımız hastaneye götürelim. Bektaş Hoca aradı ?yeriniz hazır ve ben doktor arkadaşlara söyledim ve konuyu takip ediyorum. Yalnız hastayı mutlaka doktor kontrolünde getirin? dedi. Koskoca Ereğli?de doktorlu ambulans yok. Anadolu Hastanesi?nden Mehmet Ali Yeşilada ve Yalçınkaya Tıp Merkezi?nden Naci Yalçınkaya?yı aradım ama ?ambulanslarımız şehir dışında? yanıtını aldım. Sorumlu Müdürümüz Mustafa Kemal Bektaş Duygu Polikliniğine ulaşmış orası da ?yok? demiş. Gel de isyan etme. Bir yanda beyin kanaması geçirmiş ve ikinci bir kanamadan endişe edildiği bildirilen meslektaşın arkadaşın acil serviste yatıyor, Karadeniz Ereğli gibi bir kentte ise 45 kilometrelik yola hastayı götürecek ambulans bulamıyorsun. İşte Ereğli bu. Ereğli?de siz bakmayın Erdemir?in olmasına, Organize Sanayi Bölgelerine, Tersaneler Bölgesine, Kömür ocaklarına, boru profil fabrikalarına, limanına, çevresine falanına filanına. Ereğli işte bu. Ereğli?de can pazarı var can pazarı. 1992 yılına kadar Erdemir havaalanına uçak inen bir kentte 2009 yılında içinde doktoru olan bir ambulans yok. Yani, bu arada ne siyasal iktidarlar geldi ve geçti. Yönetenler işbaşında kaldı. Milletvekilleri seçildi. Bakan oldular. Meclis Başkanı da oldular. Ama ağır sanayi kenti Kdz. Ereğli?de ambulans yok. Ambulansı olmayan ve vatandaşının canını sokakta bırakan bir milletvekili olur mu? Bakan olur mu? Meclis başkanı ve başbakan olur mu? İşte yaşananlar. İşte Ereğli bu kadar. Sadece laf. Sadece rant kavgası. Sadece Ereğli?yi ele geçirme hesapları ve çetelerin siyasetin içine uzanıp halka tepeden bakanları pazarlama oyunları. Kdz. Ereğli?de ambulans yok beyler bayanlar. Ambulans yok ambulans. Kdz. Ereğli?de bizim başımıza böyle bir durum geldi ve o çaresizliğimize Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi?nin Başhakemi Op. Dr. Muharrem Erdem ışık tuttu da, hastamıza Zonguldak?a götürebildik. ZKÜ Rektörü Bektaş Açıkgöz?ün yardımıyla da hastamıza yatak bulabildik. Peki ya bir başka hasta olsaydı? Ne olacaktı? Can pazarında bir can mı gidecekti?!! İnsanlar yaşayarak öğreniyor. Başımıza geldi ve gördük ki kimbilir bilinmeyen kaç can yitip gitti böyle. Yani cinayet veya cinayetler işlendi. Öldürüldü insanlar. Ve katilleri de aramızda dolanıyor. Kimi eski milletvekili, kimi yeni milletvekili, kimi eski veya yeni bakan, kimi eski veya yeni meclis başkanı, kimi eski veya yeni başbakan. Hepsi katil. Kdz. Ereğli gibi bir kentte bir doktor ile bir ambulans değil; içinde doktor , hemşire ve tam donanımlı ambulans filosu olmalı. Onlarca. Burası emeğin kenti. Burası rantın kenti. Burası, sosyo-ekonomik gelişmede Türkiye?de 858 ilçe arasında 61 il merkezini geride bırakarak 32. sırada bulunan Karadeniz Ereğli? Ereğli?den Zonguldak?a hasta götürürken çok yazılar yazdım beynimde. O yolun halini gördükçe okudum üfledim. Ayıptır be! Bu yolun bir de yapılmış hali. Yani, o yolda bırakın hasta taşımayı yolcu gitmez. Utanın ey bu ülkeyi yönetenler. Zonguldak?a uzaktan bakanlar. Emeğin Başkenti?nin sağladığı katma değeri sömürerek hizmet üretmeyen siyasetçiler. Utanın o yolun halinden. Halktan utanmıyorsunuz biliyorum da, kendinizden bari utanın. Böyle yol mu olur? Bu mu sizin seçilip de Ankara?da temsil ettiğiniz ilinizin yolu. Siz bu musunuz? Ve sahi bir sorun bakalım; siz ne iş yaparsınız? O yolda ölüme tutsak ettiğiniz, ambulans bulamadığı için canını kurtaramayan her hastanın katilinden başka nesiniz ki?