Üniversiteler eğitim yuvası olmasının dışında; ayrıca kurulduğu bölgelerdeki sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda “Bacasız fabrika” olarak gösterilir.

Elbette öyledir.

Biz de bu nedenle Karadeniz Ereğli’den basbar bağırdık durduk.

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nin Temmuz 1992 yılında kuruluşu gerçekleştirildiğinde fakülte dağılımında Kdz. Ereğli’nin dışlanmasına tepki gösterdik.

Bu dağılımı yapanların başında da dönemin DYP’li Zonguldak Milletvekili ve Milli Eğitim Bakanı Sayın Köksal Toptan vardı.

Toptan, bizi o yıllarda toptan unuttu.

O dönemdeki yerel basının akortlu bir biçimde tek ses olması ile getirildi Kdz. Ereğli’ye eğitim fakültesi.

Böyle kuruldu Kdz. Ereğli Eğitim Vakfı.

Ve sonrasında Erdemir’in ihmalciliği olmasaydı bugün mühendislik fakültesi bile kurulmuş ve belki de Türkiye’de ilk kez bir ilçede üniversite kurulmuş bile olacaktı.

Ah!.. Ahhhhhh!..

Ah Köksal Toptan ah!!!!!

 

**

 

AKP Milletvekili Fazlı Erdoğan ısrarla Kdz. Ereğli’ye bir üniversite kurulmasını seslendiriyor.

Ne güzel.

Bu isteğini tekrarladıkça gazına gelenlerden biri oldum.

Hayali bile beni etkiliyor.

Ama… Bu seslendirmenin altında “vakıf üniversitesi” kavramı var.

Ne vakfı?

Kimin vakfı?

Bağlantı ne?

Bilmiyoruz.

 

Fazlı Bey’in dilinin altındaki baklanın adresi belli olmasa da, kendisi kurulacak olan vakıf üniversitesi için yer tespiti bile yapmış.

Mevcut devlet hastanesinin bulunduğu alanda vakıf üniversitesi kurmak istiyor Fazlı Bey.

Oh ne güzel!.

İyi güzel de, Ereğli nefes alamıyor.

Hatta boğuluyor.

Oysa, Kandilli var orada.

Gökçeler Belediyesi’ni kapatıp Kandilli’ye bağlayarak, TTK’nın boş sosyal tesisleride bu konuda değerlendirdirilebilir.

Ereğli boğulmadığı gibi, Kandilli bölgesi de nefes alır.

Yolunu da bir gün olma nasıl olsa yapacaklar. Üniversite kuruluncaya kadar Köseağzı’na viyadük bile yaparlar.

Veya Delihakkı bölgesi.

Süper bir alan.

Şehrin ortasında üniversite olamayacağına göre, bu iki nokta tam da üniversitelik.

Yine bir kez daha “ama!” diyeyim.

Fazlı Bey, ağzından “üniversite bacasız fabrika” cümlesini düşürmezken, diğer yandan da aynı bölgeye kurulmak istenen termik santral tezgahında net bir tavır ortaya koyamıyor.

Batı Karadeniz Enerji üssü olacak diye göz boyarken, ithal kömürleri Zonguldak’ta yakıp bölgeyi toptan götürecekler.

Hem üniversite hem de termik santral aynı bölgede nasıl birbiri ile barışık yaşasın ki.

Kanser bacası ile eğitim bacası bir arada olmaz!

 

Yani, Fazlı Erdoğan kafasında kurduğu ve kimsenin yapılandırılmasıyla ilgili bilgi sahibi olmadığı üniversite konusunda duruşunu netleştirmeli.

Bunun birincisi, ya termik santralden yana olacak ya da üniversiteden.

İkincisi de, Ereğli’nin göbeğine üniversiteyi kurmak yerine, Gökçeler Belediyesi’ni kapatıp Kandilli’ye bağlayıp, üniversiteyi Kandilli’ye kurduracak.

Üçüncüsü de, üniversite için Delihakkı bölgesini düşünecek.

Son durum da tabi ki, vakıf üniversitesine kurucu olmak isteyenlerin kimliğini açıklayacak.

 

Saydamlık güç kazandırır Fazlı Bey’e.

Kamuoyu desteğini almanın birinci şartı da budur.

Bir hareketin içinde “acaba” var ise, bu küçük gibi görünen veya değerlendirilen kurtçuk hareketin tamamının ayaklarına pranga vurur.

Kdz. Ereğli tabi ki Türkiye’nin ilk ilçe üniversitesine sahip olmalı.

Bunu kim istemez?