Erdemir’de çalışanlara “kırk katır mı kırk satır mı?” diye dayatılan, “ya yüzde maaş indirimini kabul edeceksiniz ya da 1400 kişiyi işten atacağız” malum olaydan sonra işçiler “her yer karanlık”  şarkısına mahkum oldular ya, işte o gün Kdz. Ereğli’nin kaderi değişti.

Hem de ne değişim.

Değiştir!..

Değiştir yaşamı.

Değiştir koşulları.

Değiştir sınıf bilincini.

Değiştir de değiştir.

 

İşte o gün Kdz. Ereğli’nin üzerindeki tüm kriz bulutları üflendi.

Bitti her şey.

Pırıl pırıl güneş açtı.

Saç tüccarları yeniden çiçeklendi.

Haksızlıklar da sona erdi.

O gün yeniden doğdu Kdz. Ereğli.

 

İşçi; vatan, millet, Sakarya edebiyatı ile nasıl ki yüzde 35 az ücrete evet dedi; şıkır da şıkır hayat.

Herkes halinden memnun.

Pastanedeki poğaçanın 50 krş olun fiyatı 35 kuruşa indirildi.

1.5 ve 2 TL olan çay fiyatı da tekliğe pike yaptı.

Ah bildiğiniz gibi değil.

Petrol yüzde 35 ucuzladı.

Basmanın metresi de.

Kol böreği de bi ucuz ki şimdi.

Bildiğiniz gibi değil piyasa.

Her şey çok ucuz.

Öğretmenler maaşlarını geri çekti.

Tüm işçiler de.

Tersaneciler kendilerini feda edip maaşsız çalışıyoruz dediler.

Özel okulların hepsi.

Dersaneciler de.

Ya bildiğiniz gibi değil.

İndiren indirene.

 

Asıl film yakında giriyor vizyona.

İşçi ücretlerinin inmesine seyirci kalıp çanak tutanların senaryosunu yazdığı yeni filmde, fiyatlarını yüzde 35 indirmeyenlerin listeleri yapılıp asılacakmış ilan tahtalarına.

Ha vallahi, ha tallahi de öyle.

Acayip çalışıyorlar canım.

Koşulsuz kampanya.

Tek slogan da “herkes indirecek” cümlesi.

Lafa bakar mısınız?

Herkes  indirecek.

Sıkıysa indirme.

Tık tık bir kampanya.

Şu indirmedi.

Hayda.

Saldır üstüne.

Herkes indirirken sen nasıl indirmezsin.

İn-di-re-cek-sin.

 

İşte bu filmin üvertür oyuncularının açtığı kampanya ile başladı hareket.

Erdemir işçi ücretlerini indirirken, çeliğin fiyatlarını da indirdiğine göre; sen nasıl indirmezsin tuğlanın, kiremitin, böreğin, rakının fiyatını.

Var mı  üç kuruşa beşlik köfte.

Herkes indirecek.

Kayıtsız ve koşulsuz indirim.

Yoksa?!!

İmza toplarız iki tane ve yollarız iki bin tane diye.

Alır satarız tahtaları ve boyarız yalanları.

Şimdi indirme zamanı.

İndirin çocuklar.

İndir sen de.

 

Kdz. Ereğli’de durum bu.

İndiren indirene gidiyor furya.

Rakam da otuzbeş.

Hey sen napıyorsun?

İndirdin mi.

Ha indirmedin ve “indirin” diye bir yerini yırtıyorsun.

İndir çocuğum indir.

Hepiniz indirin.

Hepimiz indirelim.

Ereğli’de ucuzluk başlasın.

Akın etsinler Ereğli’ye otuzbeşlikler.

Gelsinler sıra sıra.

Cehennemağzı Mağarası’nda da konser verelim hep birlikte.

İlk türkümüz de: “kendim ettim kendim buldum” olsun.

 

Nasıl olsa biz kendimiz ettiğimizi de boyayıp satarız iki tekliğe.

 

*Pastanede 50 kuruş olarak bildiğim poğaça da, 60 kuruş olmuş baksanıza. İndir diye bağırırken, kimileri de artır anlıyor demek ki. Millet kıvranırken ve indir kampanyasının cazlığı devam ederken, bu fiyat artışlarına ses çıkarmayanın