Mardin?de elektrik kaçağının oranı yüzde 92?lere kadar çıkıyormuş. Hatta, bu ilimizdeki en çok kaçak elektrik kullanan ilçe de Nusaybin olarak açıklandı.

İnanılır gibi değil.

Mardin?den devlet tahsilat yapamıyor.

Her şey beleş.

Sosyal adalet denen kavram nasıl bir şey acaba?

Konu batı yönüne geldiğinde, kılıç keskin mi keskin.

Affı bile yok.

Elektrik parasını ödemezsin ha!

Garip bir işçi gelir ve elektriği keser, kimsenin de gıkı çıkamaz.

Ama iş Mardin?e geldiğinde o elektriği kesecek işçiyi bulmak ne mümkün.

Argo deyimle sıkar yani o elektriki kesmek.

Burası Türkiye işte.

Türkiye Cumhuriyeti devletini tanımayan ve ?Kürt sorunu? diye bir kavramı telaffuz ede ede bu ülke insanlarını kamplara ayıran, hatta ?açılım? sözleriyle bu bölücülüğe körük tutanların Kdz. Ereğlililerin sorununu bilmemeleri ayıp değil mi?

Türkiye?nin en önemli sorunu Karadeniz Ereğli halkının sorunu.

Karadeniz Ereğli?de yaşayanlar tıkır tıkır devlete vergilerini ve diğer tüm yükümlülüklerini ödeyerek yerine getirirler ve bunun karşılığında verdiklerinin bırakın tamamını, bırakın yarısını, bırakın yüzde yirmibeşini, bırakın yüzde onunu bile geri alamazlar.

Türkiye Cumhuriyeti devleti Karadeniz Ereğli?yi hep yer ve bitirir.

Devletin eli Karadeniz Ereğlililerin cebinden hiç çıkmaz.

Karadeniz Ereğli?nin fabrikasını bile devlet satar ve bu paradan zırnık koklatmaz.

Hep alır devlet.

Karadeniz Ereğli?de yetişen alma ağaçlarının altında iliklerimizi bile ham yapıp alıp götüren devlet, ne yolumuzu yapar ve ne de yatırım yapar.

Devlet ve devleti yönetenler, Karadeniz Ereğli?nin suyunu bile çalarlar.

Öyle bir devlet var ki, ?KARADENİZ EREĞLİ SORUNU? diye bir şeyi asla kabul etmez.

Hatta bu kentteki insanların ölüp ölmeyeceğini de düşünmeyerek termik santral kurmaya kalkanlara bile yol gösterir.

Köseağzı?nı yutun der, olmaz ise Kireçlik sırada diye elbirliği yapar.

Karadeniz Ereğli?den doğan katma değeri dışarıya taşır ve bu kentte ticaret yapanları alengirli işlerle başka kentlerin kucağındaki büyük ve komisyoncu babaların kucağına oturtur.

İşte öyle bir devlet.

Bu devlet; devlete katma değer sağlayamayan ve yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gibi bölücülük yapanlara bir şey demez ve hep aça aça açılım türküleri çağırarak vermeye devam ederken, Karadeniz  Ereğli?nin sorunlarını hiç görmez ve duymaz.

Varsa da yoksa da Kürt Sorunu.

Ve şimdi de açılımı.

Peki Karadeniz Ereğli?nin sorunu ne olacak?

Ereğli?de kömür bulundu.

Yıllarca Türkiye?yi sırtında taşıdı Ereğli.

Ereğli?ye ve Karabük?e demir çelik fabrikalarının kurulmasını sağladı Ereğli'nin kömürü.

Göç aldı doğudan da batıdan da.

İş verdi, ekmek verdi ve hep paylaştı.

Hatta 5 binin üzerinde madenci şehidi verdi. Duvarlara yazıldı o şehitlerin isimleri.

Beş bin şehit beyler bayanlar beş bin şehit.

O ağzına ?Kürt sorunu? ve ?Açılım? diye alıp da madencileri görmeyenler.

Madenciler de bu ülke için 5 bin şehit verdi.

Bu bölgenin kanı kan değil mi?

Burada da aktı kan.

Verin bizim kan paramızı!

Verin bizden aldıklarınızı!

Biz bölücülük de yapmıyoruz!

Biz yol istiyoruz.

Biz yatırım istiyoruz.

Biz yerel yönetimlerin desteklenmesini istiyoruz.

Biz havaalanı, feribot istiyoruz.

Biz demiryolu istiyoruz.

Ve biz bunları isterken ne ?Türk? diyoruz, ne de ?Kürt? diyoruz.

Biz ?Ne mutlu Türküm diyene? sözleriyle bu ülkenin Misak-ı Milli sınırlarını sonsuza kadar koruma ve kollama yemini ediyoruz.

Bizi de duyun ey Kürtçü kafalar.

Yani ırkçılar.

Bizim de sorunumuz var.

Karadeniz Ereğli sorununu niye ifade etmiyorsunuz?

Devlete, yasalara ve düzene saygılı olmak enayilik mi?

Yani biz enayi miyiz?

 

Biz de vermeyelim elektrik parasını.

Ödemeyelim vergi başta olmak üzere tüm yükümlülüklerimizi.

Vallahi de billahi de, bizim paramız zaten bize yeter.

Karadeniz Ereğli?yi yeryüzündeki cennet yaparız kendi olanaklarımızla.

Para istemeyin bizden, buz gibi soğuyoruz sizden.

Ayıp denen bir şey var yani, hem aldığınızdan geriye dönüşüm yapmıyor ve hem de Karadeniz Ereğli Sorununu hiç tanımıyorsunuz.

 

 

Olur mu böyle olur mu?

Ereğlililere böyle vurulur mu?