Kdz. Ereğli’de Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi (ÖEB) kapsamına alınmasıyla ilgili belediyenin düzenlediği toplantıda, Belediye Başkanı Halil Posbıyık yalnız kaldı, yalnız bırakıldı. Belediye çalışanları ve bazı sivil toplum örgüt temsilcilerinin dışında kimse yoktu ki.

Toplantı önceki mücadelelerden kesitler sunan bir video ile başladı. O süreci çok yakından yaşayıp bilenlerden biri olarak, videoyu gerek içerik, gerek görüntü ve gerekse de ses olarak hayretler içinde izledim. 2022 yılında hazırlanmış videoda, Posbıyık’ı öne çıkarmak için çabalandığı çok açıktı. Abartının da önüne geçen kurgu –benim görüşüme göre- kaş yaparken göz çıkardı.

Video işkencesinin ardından kürsüye gelen Belediye Başkanı çok şey anlattı. Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi kapsamına alınmasına karşı kurulan hareketin, OYAK Genel Müdürünün bir daveti ile darmadağın olduğunu ve bu durumun kırılmanın gerçeği olduğunu ifade etti. 

Posbıyık’ın nokta atışlı bu tespiti Ereğli’nin utanç fotoğrafıdır.

Ereğli’de son yıllarda müthiş bir duyarsızlık ve “adam sende, bana dokunmayan yılan…” felsefesinin alışkanlığı dönüştüğünü hep görüyoruz. Son olarak  Ereğlimizi sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 32. Sıradan 199’a düşmesi de kimseyi uyandırmadı. Posbıyık bile bu gerçekten söz etmedi ise vay halimize!

Ah ah!

Bir tek kişi, kurum  bu büyük çöküş karşısında “Ereğli nereye koşuyor?” sorusuna yanıt aramıyor ise kimin umurunda olur  Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi kapsamına  alınması.

Yok!

Yok ki, fotoğraf çektirmek için bile belediyenin toplantısına gelmediler.

Bu gerçeği kabul edelim artık.

Ereğli çöküyor.

Ereğli küçülüyor.

Siz bakmayın nüfusunun arttığına, Ereğli’nin ciğerleri kurum bağladı ve çoğunlukla herkes günü kurtarmanın peşinde!

Nerede onca anlı şanlı koltuk sahipleri.

Nerede demokratik kitle örgütleri.

Nerede işçiler, köylüler, emekliler, esnaflar, memurlar.

Hatta nerede siyasetçiler.

Var mı?

Ereğli’yi ilgilendiren hiçbir konuda fikir üretecek veya düşüncesini açıklayacak mühendis odası biliyor musunuz?

Mühendis mimar susar ise bu toplum nasıl aydınlanacak?

*

Elbette bu durum Erdemir’in işine geliyor. Erdemir’in işi tıkırında. Ereğli’nin bu umursamazlığı sayesinde kârlarına kârlar katarken, Ereğli’ye olan ilgisizliğini inatla sürdürüyor Erdemir.

Böyle olmamalı Erdemir’i yönetenler!

Ereğli’ye karşı sorumluluklarınız var. İşçi ve emekçilerinizin yaşadığı Ereğli’de belediyeye ve dolayısıyla ilçe halkının beklentilerini dinleyip, çözüm odaklı  adımlar atmalısınız.

Kesenizi Ereğli’ye açın.

Stat, kültür merkezi, işçi sarayı ve sosyal tesisleri başta olmak üzere Ereğli halkı adına belediyeye tahsis etmeniz, kendi işçilerinize karşı da bir borcunuzdur. Belediye hizmet verirken, Erdemir’de çalışan veya çalışmayan diye bir ayrım mı yapıyor? Belediyenin hangi partiye mensup olduğu da kimseyi bağlamamalı. Belediyenin tarih, kültür, sosyal yaşam, ekonomi alanları başta olmak üzere yerel düzeydeki hizmetlerinden en başta Erdemir’in de yararlandığı  asla unutulmamalıdır.

İşte Erdemir’in eksiği bu.

Kabul mu etmiyor, görmek mi istemiyor, büyüklük egosuyla mı uçuyor bilemem de, Ereğli’ye sırt dönmeye devam ediyor.

Böyle olmamalı!

Büyük olmak büyük davranış ve kararlar almakla  perçinlenir.

Büyüklük; tepeden bakmayı değil, şehir ile bütünleşerek ortak yaşam alanlarını paylaşmayı gerektirir.

**

İnanıyorum ki, Belediye ile Erdemir’in ön yargısız bir araya gelmeleri ile bu sorunların büyük çoğunluğu çözüme kavuşturulur.

Bu işi kim ya da kimler yapar?

Elbette vali ve kaymakam.

Çünkü bu iki kamu görevlisinin Erdemir ile herhangi bir rant bağlantıları yok. Siyasi de değiller.  Vali Osman Hacıbektaşoğlu  Kaymakam Mehmet Yapıcı,OYAK’tan tam  yetki almış Aşkın Niyazi Peker ve  Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın bir masa etrafında oturması ve iki bardak çay içmesi çok mu zor.

Konu çözüm olmalı.

Konu Ereğli olmalı.

Konu Erdemir olmalı.

Tümünün toplamı da, Ereğli halkı olmalı.