Altı okundan biri “devrimcilik” olan CHP’de başlayan yenileşmeye hareketine karşı, malum ihtiyar kadrosunun nasıl direndiğini izliyoruz.

CHP’yi babasının malı gibi gören bu kafa, partinin ilkelerinden biri olan devrimciliğe bile nasıl da karşı duruyor.

Direniyorlar iktidar olmamak için bu eski ve düşünme yetisini yitirmiş kafalar.

40-50 seneden bu yana partiyi nasıl antidemokratik bir şekilde yönettiklerini, kimi zaman ağızlarından kaçırdıkları itirafları ile açıklayan bu yaşlı beyinler, ihtiyar huysuzluğu içinde hiziplerinin yandaşları ile birlikte en son numaralarını çevirmeye çalışıyorlar.

Tek dertleri var; o da siyasi mevta olmamak.

Yani, Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde bulunduğu tehlike hiç umurlarında değil.

Yani, Atatürk ilke devrimleri tek tek yıkılıyormuş ve bu yangında bir kalbur samanları yanmayacak kadar da yumuşamışlar.

Yani, heyecanları kalmamış.

Yani, umut denen bir kavramı unutmuşlar.

Yani, torun torbalarıyla paylaşacakları sevgileri de tükenmiş.

Yani, tek oyuncakları kalmış o da CHP…

 

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu devrimci CHP’de devrim yapıyor.

Her adımıyla kamuoyunda ve partililerde heyecan yaratan CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir adım daha attı.

Ne diyor şimdi:

“Milletvekili seçimlerinde tüm üyelerin katılımıyla önseçimden yanayım.”

Harika.

İşte biat kültürünü yıkacak devrim budur.

Genel Başkan veya genel merkezden gücünü alan değil, gücünü partililerden alan milletvekilinden bahsediyor Kılıçdaroğlu.

Bu görüşe kim hayır der?

Elbette ki gücü-mücü olmayan tabansız milletvekilleri il böyle bir antidemokratik yöntemle milletvekili olmayı içine sindiren milletvekili hayalindekiler.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “ön seçim” şartlı açıklamaları heyecan yaratıyor.

Ve demokratikleşen CHP'nin iktidar koşusu hız kazanıyor.

 

Elbette bu çıkışların bir çok koldan devamı olmalı.

Bu devamlardan birini yine Kılıçdaroğlu söylüyor:

“Daha genç dinamik bir yapı için yola çıkıyoruz. Halkın güvenini almak istiyoruz.''

Yani ihtiyarlara güle güle.

Çünkü; yeni ve genç bir yapıdan bahsediyor genel başkanları.

İşte bu.

CHP’yi iktidara taşıyacak hareketin en önemli gücü gençliktir.
Kadınlardır.

İşçidir.

Memurdur.

Köylüdür.

Esnaftır.

Gençten ve gençlikten korkan ihtiyarlar takımı elbette ki rahatsız olur bu  devrimlerden.

Bu tür ihtiyar beyinler; "devrimci" sözünü kitaplarda okuyup teselli bulur da, gerçek yaşamda ise oturdukları koltukları ise asla bırakmazlar/bırakamazlar.

 

CHP’nin “devrimciliğinin” parti içindeki yenileşme ve gençleşme devrimleriyle en öne geçmesi, yeniden bu ülkenin umudu olmayı, “İşçi, köylü gençlik CHP’de birleştik” sloganlarını driltir.

İktidar yürüyüşünde en önemli unsurdur "ne ezen ne izelen insanca hakça bir düzen" sözü.

CHP'nin devrimciliğini unutan ve şu anda yeniden başlatılan devrimci duruşa direnenler de tepeden tırnağa ayıklandığında, CHP'nin iktidar yürüyüşünün önündeki ayrık otları temizlenecektir.