Siz, Berduş Recep’in felçli karısını her gün sırtına alıp Bozhane’ye götürdüğünü ve O’nu yeniden yürütmek için ömrünü verdiğini biliyor musunuz?
Siz, bülbül yuvası çekilişlerinden kazandığınız gofretleri hatırlıyor musunuz?
Siz, Ereğli uşaklarının Yavuz’da askerlik yaptıklarını duydunuz mu?
Siz, 1959’da Ereğli kışında, kuşları beslemek i çin Salih Hoca’nın hayvan sevgisiyle yaptıklarını öğrendiniz mi?
Siz, Hatçe’yi kaçırıp Ereğli’ye getiren Yakup Amca’nın yaşamını öğrenmek ister misiniz?
Siz, Kaletepe’den sel gibi akan yağmurlar altında “Piç kurusu gemici mi olucan?” diyen Cicianne’nin “Boklu korktun mu? Gel ağzına tükürem korkun geçsin” dediğini işittiniz mi?
Siz, Yunanistan’a gönderilen Erdeğlili Rumlar’dan geri dönüp de anılarını ve eski aşklarını unutmayanların acısını öğrenmek ister misiniz?
Siz, Kıbrıs’ın damadı Ereğlilinin ikinci dünya savaşında İngiliz askeri olarak İtalya’ya savaşa gidenin geride bıraktığı mektupta orada bir çocuğunun olduğunun yıllar sonra öğrenildiğini, kardeşlerinin İtalya’ya giderek o çocuğu bulduğunu okudunuz mu?
Siz, Ereğli’de Halk Sineması’nın 1955 yılında nasıl kurulduğunu ve oynatılan ilk filmin “Irz Düşmanları” (Kahpe) olduğunu ve başrollerinde de Atıf Kaptan ile Gülistan Güzey’ın oynadığını biliyor muydunuz?
Siz… Siz… Siz…
O kadar çok var ki daha daha.
Ereğli’nin tarihine yaşanmış notlardan bir demeti tutmak için “Biz Dedemle Kapı Yaptık” kitabını bulup okumalısınız.
*
İnanın okunmayı bekleyenler arasındaki; Sarı Paşam, Kösem Sultan, Özgürlüğün Rengi Mavidir, Köken, Bu Vatan Böyle Kurtuldu, Yılan’ın Kış Güneşi, Atatürk’ün Yasaklanan Kitabı, Empat, Her Yer Seri Direniş, Hayata Dön, Günahın Üç Rengi, Camdaki Kız, Kral Kaybederse, Uçurtmayı Vurmasınlar, İnsanı Maden Yaşatır, Kara Kutu, Büyük Ayrılık, Sapıens isimli kitaplarıma da sıra gelecek. Koronalı günlerde vaktimiz bol.
Nasıl olsa kendimizi büyük oranda eve kapattık.
Bahçe ile dostum ve maço’dan arta kalan zamanlarımızda kitap okuyarak bilgi dağarcığımızı zenginleştirmeye gayret ediyoruz.
Bu dönemde öğrendim Michail Jackson’un Ereğli’ye geldiğini ve konser verdiğini. Bizim meytar takımı da sahnedeydi o gün. Oynadılar oynattılar. Kastamonulu dansöz ta Amerikalardan gelip Ereğli’de göbeciklerini attırıvermişti hemi de. Erelülü olmanın doyumsuz keyfini Haluk Hançer’in “Poyrazlı Kasaba-Kdz. Ereğli” serisinin üçüncü kitabı olan “Aslında olay şöyle oldu” kitabından öğrenmiştim.
Soğanlıyörük Köyü’nden Haluk Hançer’i, tadı damağımda kalan Michael Jackson’un Ereğli’ye geliş serüvenini okuduğum kitabından sonra gördüm. Alemdar Destanı’nın 100. Yıl kutlaması etkinliğinde rastladığım Hançer, “Biz Dedemle Kapı Yaptık” kitabını verdi.
Sevgili dostlar bulun ve okuyun bu kitapları.
Ereğlimizin geçmişinde yaşanmış olaylardan derlenen öyküler sizleri çok ayrı dünyaya taşıyacak.
Ve inanıyorum ki, sizler de kendi öykülerinizi hatırlayıp yayımlanmasını bile isteyeceksiniz.
Ne de güzel olur.
Ereğli’de yaşanmışlıklar bu öykülerde bir kitaba dönüşür ve tarihe bırakılabilir.
Neden olmasın?
Siz yazın ve biz de yayımlayalım..
Yayımlananları da kitap halinde basar geçeriz.