Kamu görevlilerine dokuz gün olarak uygulanan kurban bayramını biz üç buçuk günlük tatil ile bitirdik.
Bu üç buçuk gün de göreceli ya!
Neyse…
Böyle adı uzun ama süresi zamanın içinde çok küçük tatil demetinde her zaman olduğu gibi çalışarak günümü gün ettim.
Oh ne iyi!..
Bilgisayarın tuşlarına basarak arşiv düzenlemesi yaparken tatil matil dinlemeyen telefonum çalıverdi.
DYP'nin eski milletvekillerinden Ali Uzun gazete merkezine gelecek ve kadim dostluğumuz çerçevesinde bayramımızı kutlayacakmış.
Böyle insan olmaz valla.
Her fırsatta merhabasını eksik etmeyen Ali Uzun yine siyasetin içinde.
Benim siyasal duruşumu çok iyi bilmesine rağmen, "siyaset ile dostluk başka" kültürünü öne çıkaran tutum ve davranışı herkese örnek olmalı.
Bir tarafta "yok etme" işkencesi, diğer yanda da dostluk gösterisi.
Ali Uzun geldi gazete merkezine yakın dostlarıyla.
Yarenliğin ardından gazeteci-siyasetçi noktasında da iki kelam ettik.
Sordum Demokrat Parti'nin geleceğini.
Ali Uzun "Tansu Çiller kaçmamalı" diyerek merkez sağın çıkış yolunu gösterirken, "peki sen ne düşünüyorsun?" diye sordu.
Ne düşünmeliyim?
Özellikle Ereğli kaynaklı gelişmelerde; polemiklerden uzakta durarak kavganın dışında kalma duruşumuz da, objektif olabilmeye çalışmak hiç de o kadar kolay değil.
Hatta o kadar zor soru ki.
Bir iki ay sonra elbette taşlar yerli yerine oturacak.

Düşüncelerimi özgür bırakarak anlattım bakış penceremden gördüklerimi.
Dün ile bugün arasındaki köprüden kimler geldi ve geçti.
Daha neler olacak neler!
Zamanın fırsatları ve tokatları aslında çok da açık.
Kör göremez.
Sağır duyamaz.
Sevgiyi benliğinde hissetmeyen de konuşamaz  ki.
Labirent koridorları değil hiçbir şey.
Dümdüz görünüyor.
Güneşli ortalık çünkü.
Sımsıcak.
Isındıkça da parlıyor gelecek.
Bu ışık da gençlik.
Ve bilgi.

Zonguldak'taki CHP'liler birbirini sevmeyenler topluluğu gibi görünüyor. Dinazorlar topluluğu öne çıktıkça kaçıyor vatandaş. 40 yıl önce gördüğü kişiler halen daha vitrinde ise, kim yakınlaşır eskilere? CHP'nin Genel Merkezinde başlayan değişimi Zonguldak'a sıçramayacak ise, yine ayak oyunları ile listeler yapılacak ise, gençler yer alamayacak ise, ilin en büyük ilçesi Kdz. Ereğli listenin başına oturtulmayacak ise, hele hele ön seçim yapılmayacak ise CHP'de de, Zonguldak'ta yaşayıp Zonguldaklı olamayanlar yeniden milletvekili adayı yapılacak ise, bu CHP eskiyi de bulamaz merak etmeyin.
Hele ki AKP! Zonguldak'tan milletvekili olmaya abone yapılan Köksal Toptan ile yolu devam edilecek ise ve vitrin de toplumun beklentilerine dönük isimler yer alamayacak ise AKP'de sadece Tayip Erdoğan rüzgarına teslim olacak demektir.
Yani; Zonguldak'ta hiçbir şey yerli yerinde değil.
Bu nedenle tahmin de zor.

Böyle anlattım Ali Uzun'a gördüklerimi.
O anladı.
Ve yine sımsıcak kucaklaşarak ayrıldı yanımızdan.
Ardından baktım.
Ali Uzun merkez sağdaki bir siyasetçi.
Ben ise tam tersi.
Ali Uzun sımsıcak.
Peki ya bizim oy verdiklerimiz?
Bir o kadar da soğuk.
Peki neden?!!