21 Aralık 1990.

O gün bardaktan boşaldı sanki yağmur.

Şakır şakır öyle bir yağdı ki caddeleri, sokakları, yolları sel aldı götürdü sanki.

Alt yapısı olmayan yollar ne kadar dayanabilir ki yağmura, sele.

Öğle saatlerinde Kandilli’deki Geyikbeli Camisi’ndeydik o sağanak yağış sırasında. Cenaze namazının ardından tabutu omuzladık ve Şehitlik Mahallesi üzerinden götürdük mezarlığa.

Sonsuz yuvasına koyduğumuz da tabuttaki bedenini yağmur hiç ara vermemişti.

Tepeden tırnağa sırılsıklam olsak da, bir tek kişi bırakmamıştı cenazeyi.

Omuzdan omuza.

Omuz omuza olmuştu herkes.

 

Behzat Atalar’dı toprağa verdiğimiz.

Kandilli’nin sesini Şirin Ereğli Gazetesi’nde büyük özveriyle uzun yıllar duyuran Behzat Atalar.

Bir başka ifade ile; Kandilli’nin Sesi Behzat Atalar.

21 Aralık 1990 tarihinde aramızdan ayrılıp Kandilli Şehir Mezarlığı’nda yatırdığımız Behzat Atalar’ın ölüm yıldönümünde anıların koynuna dalıverdim birdenbire.

Ve hele konu basın dünyası olunca.

 

Behzat Atalar’ın Şirin Ereğli Gazetesi’ndeki haftada bir yayımlanan “Kandilli Haberleri” sayfasına daha sonra İbrahim öz ile birlikte ben de Ereğli Memleket Gazetesi’nde “Armutçuk’tan Haberler” ile destek vermiştik. Yayımladığımız her sayıda konuları birlikte oturur değerlendirerek yaşadığımız kente en küçük bir hizmetin getirilmesi adına tatlı bir rekabeti paylaşırdık.

 

O yıllar ve dostluk.

 

Kandilli’de belediyenin kuruluşu sırasında da büyük katkılar verdi Behzat Atalar. Daha önce mahalleler arasındaki mesafeden dolayı “Kandilli” adıyla kabul edilmeyerek geriye döndürülen belediye dosyası, bu kez proje revize edilip “Armutçuk” adıyla gönderildiğinde Ekim 1986’da belediyenin kuruluşu kabul edilmişti. 7 Haziran 1987 olarak belirlenen seçim takviminde Behzat Atalar  dönemin tek başına iktidarı ANAP’ın belediye başkan adayı oldu. Behzat Abi ile siyasal duruşumuz nedeniyle seçim de yollarımız ayrıldığında çiçeği burnundaki DSP’ye destek verme kararı almıştık. Behzat Abi Başbakan Turgut Özal ile fotoğraf çektirmek için Ankara’ya Asım Çevik’in otomobiliyle giderken kaza geçirerek yaralandı. Ve seçim sürecinde bireysel katkı da veremedi doğal olarak. Seçimi 60 oy farkla DSP’nin adayı emekli öğretmen Fuat Yener kazandı Kandilli’de. Sonraki süreçte de; (Türkiye’de sanırım bir ilktir) Kandilli’nin kozmopolit yapısından kaynaklanan bazı partililerden gelen bireysel taleplere kızan Fuat Yener göreve başlamadan belediye başkanlığından istifa ediverdi.

Bu yılları Behzat Abi ile hep birlikte yaşadık.

Yanlışlarımızı ve doğrularımızı her gün birlikte tartışarak Kandilli’nin geleceğine dönük düşüncelerimizi zenginleştirmeye çaba gösterip, o yılları Kandilli’den yayılan ses olarak gazete sayfalarına döküp durduk.

Yıllar yılları kovaladı.

Kandilli’deki amatör gazetecilik dönemime, Ereğli Memleket Gazetesi’nin sahibi A. Turan Kayalı vefat ettiğinde profesyonelliğe geçerek devam ederken bile, Behzat Abi ile ilişkilerimiz (belediye seçimleri dışında) hiç kesilmedi.

21 Aralık tarihinde toprağa verdiğimiz  Behzat Atalar’ı aradan geçen onca yıl sonra ölüm yıldönümünde arıyor ve anıyorum.

 

Kandilli’de bir çok kez mezarında anma töreni düzenledik o tarihlerde.

Evinin bulunduğu (benim evim ile 25 metre mesafededir) sokağa adını verdik ve dönemin belediye başkanı Mehmet İpekçi ile birlikte  çaktık o tabelayı.

O sokakta Behzat Atalar Sokağı yazıyor şimdi.

Behzat Atalar Kandilli’de yaşayan çok kişi için bir anlam ifade etmeyebilir.

Bilmezler çünkü.

Eskiler bilir ve Behzat Abi’ye olan büyük saygılarını dile getirirler.

Kimbilir belki bir gün bu işlere meraklı biri çıkar da Kandilli’nin tarihini yazmaya kalkar ise bilin ki kitapta en çok sayfayı Behzat Atalar’ın mücadelesinden kesitlerin yer aldığı belgeler kaplar.

Aradan geçen onca yıl sonra bugün de Behzat Abi’yi unutmuyorum.

O benim ağabeyimdi.

Dostumdu.

Arkadaşımdı.

Ve ben O’nun oğlu gibiydim…

 

Toprağın bol bol olsun sevgili Behzat Abi.

Sen Kandilli’nin unutulmayacak simalarından biri oldun hep.

Dost yüreğinle.

Sevginle