101 yıl önce kurduğunda, ne olduğunu iyice anlamamız için tek tek anlatmıştın,

      Cumhuriyet. Fikir serbestliği taraftarıdır, samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun idare Cumhuriyet idaresidir.

      Türkiye Cumhuriyeti şeyhler dervişler müritler meczuplar memleketi olamaz, en doğru en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır demiştin.

      Onu gençliğe teslim ederken,

      Cumhuriyeti biz kurduk onu siz yüceltecek ve yaşatacaksınız deyip, esas görevi çok güvendiğin yeni nesil sizlerin eseriniz olacaktır diyerek öğretmelere vermiştin.

      Öğretmenden eğiticiden mahrum bir millet, henüz millet adını alma yeteneği kazanamamıştır demiştin.

      Kadın ve çocuğa da ayrı bir yer ayırıp

      Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

      Çocuk deyip geçmeyin her çocuk bir evin umudu geleceğin umududur demiştin.

      Bilim sanat medeni bir ülkenin olmazsa olmazıdır, bir millet ki resim yapmaz, heykel yapmaz, tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.

     Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca o devletin bütün hayat ışıklarında bağımsızlık felç olur demiştin.

      Daha ne çok şey söylemiştin.

      Ölümünün üzerinden 86 yıl geçti.

      Peki, biz ne mi yaptık?

      Cumhuriyet, kadın, çocuk, hatta bilim ve sanat için ne mi yaptık?

     Atam zaten biliyorsundur ne sen sor ne biz söyleyelim.

      Bunca sene sonra ortaya çıkıp da istediğin gibi yapamadık, beceremedik, hakkını helal et demeye bile yüzümüz yok ki.

      Nuri ÖZTÜRK / İzmir