Yenikapı’daki “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”nde yaşanan çok önemli bir eksikliğe CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çekti.

Öz olarak ne dedi Kılıçdaroğlu:

“Burada diğer siyasi partilerin tümünün genel başkanı da olsaydı.”

Çok güzel bir tespit.

Konu demokrasi ise parlamenter sistemin temeli de siyasi partiler.

Siyasi partilerin olmadığı bir demokratik sistem olmaz ki.

Olmayacağına göre, adında “demokrasi” olan ve sadece üç partinin genel başkan düzeyinde katıldığı bir miting elbette topaldır.

Keşke…

Tümü de çağırılsaydı.

Tümü de el ele ve ayrımsız sahnede yer alarak, tarihlerin tarihi bir fotoğraf karesinde buluşabilseydi.

Tüh !

Kaçırdık bu fırsatı.

 

**

 

Türkiye’de onca olay yaşanıyor ve bir çok siyasi partiden ise ses seda yok.

Neden ki?

Ne yapıyorlar?

Tatildeler mi?

Türkiye’de demokrasi tehdit altında olup tehlike devam ederken, siyasi partiler arasında halen daha tehlikenin farkında olmayanlar mı var?

Niye suskunlar?

Neden meydanlarda değiller?

Merak ettim gerçekten.

 

Hele bölgemizde.

Demokrasiye darbe kalkışması yapıldı yoklar!

Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda özelleştirme rüzgarları esiyor yoklar!

Bölgesel ve yerel bir çok olay iç içe geçmiş yoklar!

Aaa pardon…

Zaten “yok” oldukları için Yenikapı’ya çağrılmamış olmasınlar.

 

**

 

Kurunun yanında yaş yanar mı?

Yakana bağlı.

Yakan kuru ile yaş arasındaki farkı bilmiyor ise hepsini birden atar ateşe.

Yandı gülümü keten helva.

Hem de nasıl!

Şimdi…

Kuru ile yaş  muhabbeti son dönemki FETÖ operasyonlarıyla ilgili.

Gerçekleri bir kenara bırakıp da, gerçek dışı ihbarlara dikkat ettiğimizde toplumun tüm kesiminin başına her an herşey gelebilir.

Uydurma bir ihbar hüp doğru kodese.

Balyoz, Erkenokon, Kumpas, Şike, odatv v.s öyle olmadı mı?

Ahmet Şık, basılmamış kitabıyla ilgili gözaltına alınırken “dokunan yanar” dedi.

O dönem öyleydi.

Umarım bu dönem böyle olmaz.

İnce elenip sık dokunarak, kuru ile yaşlar arasındaki ayrım yapılarak, masum insanlar damgalanmaz.

Korku bu.

 

Ne diyor ÖDP’nin de il Başkanı olan Ali Deliak evi ve işyeri arandıktan sonra:

“Benim FETÖ örgütüyle ilişkilendirilmem züldür. Ben FETÖ örgütünden gözaltına alınan hiçbir işadamının defterini tutmadım. Ve Ereğli’de evi ve işyeri aranan tek mali müşavirim.”

Bu açıklama da tarihe düşülmüş bir nottur.

Ve üzerinde çokça kafa yorulmalıdır.