Ukalalığın ötesinde bir duruma ne ad verilir bilmiyorum.
Çünkü…
Ukalalık sınırlarını aşan bir sav var ortada.
Bu nedir mi?
Uzun Mehmet’in taşkömürünü bulmadığına dönük akla mantığa uymayan iddialar.
Taşkömürünün bulunuşu ile ilgili tarihteki bilgileri “efsane” olarak yorumlayan ve de daha ötesinde koskoca Osmanlı’yı ve Türkiye Cumhuriyeti devletini efsanelerin peşinden koşan bir bilgisiz ve cahil devlet yerine koyacak kadar şaşkın olanlar, “Neden Beyçayırı’ndaki değirmene gitmedi de, daha uzaktaki Köseağzı değirmenine gitti?” sorusu ile sulandırma gayreti içine bile girebiliyorlar.
Hayda!
Hem de ne hayda!
Yani şimdi Osmanlı’yı yönetenler durduk yerde Ereğli’yi akıllarına getirdiler, orada Uzun Mehmet’i buldular, o’nun adına taşkömürünün bulunuşunu tezgahladılar ve Mehmet’i İstanbul’a çağırarak Leblebici Han’da da öldürdüler.
Ölümünün ardından da hem ikramiye verip maaş da bağladılar öyle mi?
Böyle saçmalık olur mu?
Devlet işleyişini efsanelerin peşinde koşan yönetimler anlayışı yerine koymak olsa olsa şizofrenik bir vakıadan başka nedir ki?
Uzun Mehmet bu ülkenin ilk maden şehididir.
Taşkömürünü bulmanın bedelini en ağır bir şekilde öderken canını veren Uzun Mehmet’i öldürenlerin İsmail Ağa’nın adamları olduğu yazılıp söylenir.
Kıskançlığa dayalı bu cinayetin uzantıları Ereğli’de midir?
Kimlerdir?
Neyse karışık konu bizi aşar ve ilgilendirmez.
Uzun Mehmet’in köyü Kestaneci’nin eski muhtarlarından Mehmet Ali Altay’a bu soruyu yönelttiğimizde (Altay’ın açıklamalarını gazetemizin 8 Kasım tarihli sayısında okuyacaksınız) “Uzun Mehmet’in taşkömürünü bulmadığını söyleyenler, O’nu öldürenlerdir” dedi.
İddialara bu temelden hiç bakmamıştım.
İlginç!..
Bugün yayımladığımız belgelerde Uzun Mehmet’in torunlarından Halit Uzunmehmet’in sağlık nedeniyle çalışamaz olduğunu bağlı bulunduğu Etibank’a bildiren Ereğli Kömürleri İşletmesi’nin İdare Komitesi, “kömür kaşifi Uzun Mehmet” diye yazarken efsanelere mi inandı dersiniz ey Uzun Mehmet’in kömürü bulmadığını iddia edenler.
Ortaya attığınız ve “buharlı gemi yoktu” gibi savlarla beslemeye çalıştığınız hayali iddiaların bugün yayımladığımız belgeler ile de çöktüğüne inanmıyorsanız, şu şizofren durumunuzu bir düşünüp de çaresine baksanız.
Bu ülkede taşkömürünü Uzun Mehmet Köseağzı değirmenini besleyen Neyrendere yatağında bulmuştur.
Bulduktan sonra da İstanbul’a öldürülünce ilk maden şehidi olmuştur.
Kdz. Ereğli’nin de ulusal kahramanlarından biridir.
Belgeler yalan söylemez. Aslolan da belgelere dayanmayan savlarla efsane uydurmaları üreterek tarihe kirli bilgiler bırakmaktır.
Bugün yayımladığımız belgeler Uzun Mehmet’in tarihsel kimliğine hakaret edenlere kapak olsun.
Tabi ki, bu ‘kapak’ vurgusu ile akılları başlarına gelirse…