Sözlerini Ülkü Aker’in yazdığı “Hey gidi günler” şarkısını yeni kuşak bilir mi bilmem.

Eskiler bilir.

Adı üstünde “Hey gidi günler” diyor Ülkü Aker.

Geçmişe özlem çığlıklarının ifadesi olanAndıkça geçen günleri gözlerim dolar/ Sanki seni yanımda bulurum/ Tozlu topraklı yollarda gezen/ O eski sevgilin olurum.” Diye başlıyor. Hatırladınız mı?

Nilüfer’i düşünün. O’nun güçlü sesiyle bütünleştirin bu sözleri ve devamını getirin:

“Bizler mi bilmem ki yoksa zaman mı değişti/ O güzel günler hangi köşelerde gizlendi/ Hey hey gidi/ günler hey gidi günler/ Beni benden çalan o güzel günler

Coştukça coşar aşk dolu şarkı okurduk/ Bir çiçekle de mutlu olurduk/ Varsın güneş doğsun varsın doğmasın/ Yine hayattan bir tat bulurduk

Bizler mi bilmem ki yoksa zaman mı değişti/ O güzel günler hangi köşelerde gizlendi/ Hey hey gidi günler hey gidi günler/ Beni benden çalan o güzel günler

Şimdi sen nerelerdesin ben neredeyim/ Sanki bambaşka bir alemdeyim/ Seni andıkça içim yandıkça/ Sanki yine o günlerdeyim

Bizler mi bilmem ki yoksa zaman mı değişti/ O güzel günler hangi köşelerde gizlendi/ Hey hey gidi günler/ Beni benden çalan o güzel günler.”

*

Ballıca Köyü’nde oturan Kandilli’den okul arkadaşım Naci Açıkgöz her kar yağışı ile birlikte başlayan elektriksiz günlere sitem ediyor.

Köyde/köylerde yaşamanın en ağır bedeli de bu değil mi?

Pat elektrik yok.

Sonra, günlerce bekle.

Gelen yok gider yok.

“Halin nedir?” diye soran hiç yok.

Herkes sağır ve dilsiz sanki!

Naci’nin sitemini okuduğumda geldi aklıma “Her yerde kar var” şarkısı.

Ve Nilüfer.

Böyle başladı hey gidi günlere gidişim.

Sonrası geldi zaten.

Agora Meyhanesi de var aralarında.

Geçmişe hızlı bir yolculuk ve Kandilli’deki yıllar.

Tüm gençliğin anıları orada.

Ne kadar eşsiz ve unutulmaz!

Ve bir daha da asla geri gelmez.

Hey gidi günler hey!

*

Anılardan bir sayfa çıkarayım mı şimdi?

Bozan Yaman.

Mutlaka hatırlayanınız vardır. Kandilli’de öğretmendi Bozan Yaman. “Aydınlıkkapı” isimli şiir kitabında “Sen Neyimsim” diye şöyle yazıyor:

1-Dost düşmandan seçilmez bir karanlıkta

Daha aydınlık buldum da

Kaçtım senin sularına sığındım

Sonra sen de gittin

Bir sığınak daha yitirildi

Bir yanı daha kanadı

Anı olmaya yüz tutan zaman parçasısın

2-Bu sabah uyku ile uyanıklık arası

Öyle açık seçik anımsıyordum ki

Dudaklarını kaşlarını

Bir söz söylesem kaşlarını çattırabilir

Uzansam öpebilirdim dudaklarından

Çok güzel çizebilirdim

Sana benzeterek resmini

Ama biliyorum

Sen bana hiç bu kadar yakın olmadın

Caydım o yüzden

Bir yalan oğlu yalanın

Resmini çizmekten

3-Ölüler defterinde adın yok

Ağıtlar yakamam kara kaşına

Diriler arasında yalnızım

Yoksun yanımda

Söyle neyimsin sen

Benden bu kadar uzakta