Bu aralar CHP’liler bir mutlu bir mutlu ki sormayın gitsin.

Deniz Baykal’ın genel başkanlıktan ansızın gidişinin şokunu atamayanların, ilk günlerdeki “Baykal dönsün” sloganının yeniden çıkmaz yola açılan pencere olduğunu fark etmeleri ile başlayan coşku sürüyor.

CHP’de şenlik var.

Küskünler geliyor, milletvekilleri geliyor, örgütler büyüyor ve Türkiye CHP iktidarını konuşuyor.

Baykal’ın istifasıyla başlayan gelişmeleri izlerken düşünüyorum:

Türkiye’nin iktidardan daha çok muhalefet sorunu bulunduğunu çok yazanlardan biri oldum. İktidara ALTERnatif bir partinin de bulunmamasının balayını yaşayan mevcut siyasal iktidarın Baykallı CHP karşısında tüm seçimleri kazanacağını öne sürdüm.

Baykal başta olmak üzere tüm yaşlıların partiden gitmesi gerektiğini öne sürdükçe, bir çok CHP’linin tepkisini aldım.

Bu düşüncem nedeniyle “akıl sağlığımı” kontrol ettirmem gerektiğini bile vurgulayacak kadar fikir tartışma seviyesini ayağa düşürenler de oldu.

Zamanın ortaya koyduğu tablo içinde Baykal gitti ve başta CHP’liler olmak üzere tüm Türkiye mutlu oldu.

 

Yine ısrarla vurgulamaya devam edeceğim ki, devlet kadrolarında nasıl ki emeklilik için bir yaş sınırı var, siyasette de bulunmalı.

65 yaşına geleni görevinden emekli eden bir devlette, siyasetin yaşı sınırsız olamaz, olmamalıdır!..

CHP’nin yeni genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaşı da 62’dir.

Bir dönem sonra gidip yerini bir başka genç CHP’liye bırakmalıdır ki siyasetteki yaşlılar egemenliğinin sona erdirilmesine örnek olsun.

Türkiye’nin genç yaş nüfusunu görmemezlikten gelmek, ancak dinazorların işidir.

Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu CHP’yi yönetenler topluma örnek olmaya devam etmelidirler.

Bu fırsat şimdi ele geçti.

CHP’den bir takım dinazorlar uzaklaştırılarak Türk halkının talepleri bir ölçüde yerine getirilerek rüzgar yakalanmıştır.

Bu rüzgar sevgiyle büyütülmeli.

Ama öncelikle CHP’liler belki de uzun yıllardır unuttukları gülümsemeyi  birbirlerine olan küskünlüklerini ortadan kaldırmak için hatırlamalıdırlar.

Gülümsemek birinci ilke olmalı.

Yaşama gülümseme.

Ülkeye gülümseme.

Yurttaşlara gülümseme.

Ve sorunları çözümleneceğine olan inanca gülümseme.

CHP’nin büyümesinden rahatsız olan CHP’lilere rağmen gülümsemeli.

Sevgi tuğlaları ile büyütülmeli Cumhuriyet sevdası.

 

Un, su ve şeker hazır iken bulunan Kılıçdaroğlu ustanın başarısına el vermeli CHP’liler.

Ama o eski MYK üyesi Savcı Sayan gibilerin de cak cak konuşmasına da bir dur demeli.

Sevgisizliği geride bırakıp ülke sorunlarını çözümlemek için omuz omuza verecek olan CHP belki de ikinci bir kurtuluş savaşının destanını yazacak.

Bu destan yazılmalı.

Mutlaka ve koşulsuz.