2018’e de merhaba dedik.
Yazıişleri dedi ki, “Abi köşeni yazdın mı?” diye.
Pazartesi günü tatil ya.
Tatil olmasına tatil de, bazı mesleklere tatil yasak.
İşbaşı.
Biz de o işbaşı yapan gruptanız ya.
Hadi otur cumartesi gününden pazartesi tatil gününe yazı yaz.
Kim okuyacak?
Her yer tatil, biz ise kalem oynatacağız ha.

Ya yılbaşının ilk günü umutların söndüğü/söndürüldüğü gündür.
Yeni yılın ilk saatlerinde büyük çoğunluğun ilk işi milli piyango biletlerine bakmak.
Numaralar arasında büyük bir heyecanla rafting yaparak dolaşıp, en sonunda amortiye bile razı olmak.
Amorti dediğimiz de verilen parayı kurtarmak.
Ha bu noktada çok derin bir acım var.
Acımın adı, bizim patron.
2017'nın yılbaşısından önce, bir akşam yemeğinde piyangocu Alaplılı Mehmet çıktı geldi yanımıza. Mehmet,  tam seri bileti Celal Bozkuş’a uzattı, o da baktı baktı “almam” dedi.
Olur mu böyle olur mu?
Patronun elinin değdiği bileti “Para parayı çeker” diye ben aldım.
Aldım almasına ama tam seri 500 lira.
Ödemem gereken para aklıma gelince bir şaşırdım ki. Neyse erkekliğe bir şey sürdürememek için “sonra veririm” dedim Mehmet'e.   Mehmet’in yanında kredim olduğunu biliyorum. O da  sağolsun "nasılsa alırım" diye "parasız vermem" demeyip,  bir bozuntuluk yaratmadı. 
Mehmet beni her gördüğünde ve haklı olarak “Ne oldu benim para” diye  sordu. Nihayetinde yılbaşından önce zar-zor ödedim parasını Mehmet’in.
Ben de 60 milyonluk hayal ile yatıp kalkanlar gibi bekledim çekiliş gününü.

Ne hayallerim vardı; ne hayallerim.
Önce Kanada’ya gidip kuzey ışıklarını seyredeceğim.
Ardından ver elini Tibet. Orada 5600 metredeki gölü mutlaka görmem gerek.
Devamında neler var neler.
Burada sayamam ki.
Sayılmaz da.
Görgüsüzlük olur sonra. 
Ama bütün hayallerimin odağında  tüm dünyayı gezmek var.
Ne demişler?
Çok okuyan mı çok gezen mi bilir?
Öğrenmenin yaşı mı var?

Yılbaşı sabahı küçük rakamlardan başladım bakmaya listeye.
Niye mi küçük?
Öncelikle verdiğim 500’ü kurtarmanın derdindeyim çünkü.
Olmadı.
Aşağı da yok, yukarısın da yok!
2 garanti amorti ile idare edip, hayallerimi 400 lira zararla kapattım.
Gitti bizim 400 lira.
Uyanıkıyız ya!
Patronun eli değdiğine göre; parayı biz de buluruz ya!
Kafasına kuş sıçtığı için şans oyunlarına koşan bir milletin ferdiyiz ya!
Al sana.
Battı balık yan gittik zaten.



Hayal kurmak güzel.
İyi ki hayal diye bir kavram var.
Hayal ettik olmadı.
Umarım sizin hayalleriniz gerçekleşir.
Beni aklınıza getirir iseniz, Kanada ile Tibet’e gönderin yeter.

Yeni yılımız, hepimize öncelikle sağlık, sevgi ve çokça mutluluk getirsin.