Şu Ereğli’nin  şansına bak. 60 yılından  2014 yılına gelinceye (kadar askeri dönem dışında) üç belediye başkanı yönetmiş.
Üç başkan ve koskoca yıllar!
Ki,  Ereğli ve (Alaplı dahil) tüm köylerini besleyen bir Kandilli’deki Ereğli Kömür İşletmesi ile Erdemir gibi iki sanayi kuruluşu var.
Öyle bir Ereğli.
1953 yılında; Ankara-Filyos Ereğli demiryolu projesinin Ereğli-Kandilli hattını kurmuş.
1964 yılında uçak pistini de yapmış.
Dev gibi bir kent.
Limanı da var.
Ankara-İstanbul gibi iki büyük kentin tam ortasında.
Ama o günlerden bugüne…
Kandilli’deki işletme küçüldükçe küçülüp, 5 bin çalışanında 800 lere gelmiş.
Erdemir tamamen kendi içine kapanmış.
Ereğli-Kandilli demiryolu 2010  yılında sökülmüş.
Havaalanı kapatılmış.
Ve….
2014 yılına iktidarın nimetlerinden yararlanmak için devir edilen yerel yönetim, borç üstüne borç istifi yaparken, 24 Haziran seçimlerinde Ereğli’yi temsilen bir milletvekili adayından da olmuş.
Hadi bakalım gözünüz aydın.
 
Nasıl sürüklendik böyle.
Festivallerle uyutulan 20 yıldan sonra, hizmete boğulacağı söylenen Ereğli’de geleceğe dönük en küçük bir umut yok.
Sorup soruyoruz.
Herkes soruyor.
“Ama şöyle olur ise böyle olur, köklü çözümü budur” konulu ciddi bir hareket ise hiç yok.
Geçerli olan tek şey var.
O hep var.
Hep besleniyor.
Hep rağbet ediliyor.
Hep kentin anasını belliyor.
O şey; ispiyonculuk.
Zaten böyledir hep. Hiçbir becerisi olmayanlar oradan oraya, buradan şuraya laf taşıyarak beslenirler.
Kişilik sahibi hiç “ ispiyonculuk yap!” teklifi gelse  bile yapar mı?
Tabi ki yapmaz!
Ancak…
Elinden bir halt gelmiyor.
Ticareti falan hep dandik.
Bilgi desen hiç yok.
Girdiği her işten şutlanmış.
Ne yapacak?
Emekle kazanmayı bilmiyor ki!
Kapı kapı dolaşıp, kimi zaman birileri hakkında aleyhte konuşmalar da yaparak kayıt ettiklerini asalak besleyicilerine götürerek, bu işi nasıl kıvırdığını anlatıp, “kemik” isteyecek.
Tek geçerli olan bu.
Yazık!
 
Ereğli;  önünü tıkayan bu anlayıştan kurtulmadığı sürece sittin sene ayağa kalkamaz!
Çünkü…
Ereğli ispiyonculara çoktan teslim olmuş.