AK Partili Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş, 31 Mayıs 2024 Yerel Genel Seçimleri öncesinde genel merkez tarafından  “ya istifa ya ihraç” kararının bildirilmesinin ardından AK Partiye veda ettiğini açıkladı.

Demirtaş’ın bundan sonraki siyasi mücadelesinin nasıl sonuçlanacağını bilemeyiz.  “Adayım!” ifadesine göre sanırım bir başka partiden yeniden aday olup seçilme hakkını kullanacak.

Hayırlı olsun.

Demirtaş’ın  istifa açıklamasındaki bir paragrafın altını  kırmızı çizgilerle çizdim.

Kdz. Ereğli’nin gelişmesi ve büyümesi açısından engel olarak gördüğüm ve belediye başkanlığında koltukta her kim olur ise olsun  çok uzunyıllardır sürekli “Gülüç belediyesi kapatılmalı ve Kdz. Ereğli’nin 32. Mahallesi olmalı” görüşümü yıllardır yazıp çizdim. Bu görüşümün devamı da hep Kandilli’nin de 33. Mahallesi olmaktan başka seçeneği olmadığıdır. Kamu kaynaklarını iyi kullanan bir Ereğli Belediyesi Gülüç’ü de, Kandilli’yi de uçurur.

Halen daha aynı görüşteyim.

Kdz. Ereğli Belediyesi’nin sınırları içindeki Gülüç Belde Belediyesi’nin kapatılma gerekçesini de, AK Parti’nin 2005 yılında çıkardığı Belediyeler Kanunu kapsamında iki belediye arasında 5 km az mesafe var ise birleşir maddesi çerçevesinde yasal zemine oturtanlardan biriyim. Ki, bu konu birleşmenin siyasi olarak engellenmesi nedeniyle yargıya da taşındı ama  yargı “kapanmalı” kesin kararı  verdi.

“Kapanmasın!” diyenler yargıdaki tüm kapıları aşındırdılar.

Gidilen tüm kapılardan eller boş dönüldü ve son nokta konuldu.

Sonuç; kapatılarak Kdz. Ereğli Belediyesine katılmalıdır.

**

Sümen altı edilen bu mahkeme kararından kim/kimler yarar sağlıyor?

AK parti değil!

Belediye başkanlığı koltuğunda kim var ise o kişidir, AK partinin çıkardığı kanuna bile direnip ayrılıktan fayda sağlayan!

Bundan dolayıdır ki, siyasi güç kullanılır.

İşte Gökhan Demirtaş, bu bireysel çıkarını AK Partiden atılacağı kendisine bildirilince, istifasını yazdığı açıklamasında açık açık ifade ediyor.

Ne mi diyor?

“Benim en büyük gururum ise mahkeme yoluyla kapatılmak istenen Gülüç’ümüzün mahalle olmasının önüne geçmek oldu. Aylarca ve hatta yıllarca Ankara’ya giderek ilgili makamlarla çalışma yaparak Gülüç Belediyesi’nin kapanmamasını sağladık.”

Kısacası ne diyor?

Kdz. Ereğli’nin ayağında bir çıban olmayı sürdürerek koltuğumda oturmayı başardım.

Demirtaş koltuğunda oturdu, Ereğli ve Gülüç ise kaybetti.

Yaşasın koltuk!

Var olsun!

**

AK Parti 18 yıl önce çıkardığı kanunu unutturmaya çalışanlara inat önümüzdeki yerel seçimler öncesinde bu kanunu yeniden sümen altından çıkarıp,  artık gereğini mutlaka yapmalıdır.

Ortada açıkça yasal bir haksızlık ve yanlış vardır.

Ki bu durumu yargımız tescillendirmiş ve kapatılmalı kararını vererek, son noktayı koymuştur.

Bu ülke bir hukuk devleti ise hukukun gereği yerine getirilmeli ve yargı kararı uygulanarak, Gülüç’te AK Partiyi de zor duruma sürükleyen süreç sonlandırılmalıdır.

Ortada bir gerçek vardır.

Bu gerçek; AK Parti tarafından yasalaştırılan konunun, yine AK Partili yerel bazı siyasetçiler tarafından uygulanmaması ve Kdz. Ereğli’rin bir bütün içinde gelişmesini de engelleyen çarpıklığın devam etmesidir.

Yok mu, şu Ereğli’yi ve Gülüç’ü seven bir siyasetçi?

Yok mu birlikten güç doğar diyen sağduyulu bir yönetici?

Yok mu hukuk diyen?

Yok mu, AK Partiyi sırtından vurmaya çalışanlara dur diyecek?

Yok mu?