30 Mart yerel genel seçimlerinde Kdz. Ereğli Belediye başkanlığını kimin kazanacağı yönünde iddiaya girmiştim eski TMMOB Makine Mühendisleri Odası Kdz. Ereğli Şube Başkanı Sıtkı Kuloğlu ile. Sevgili Kuloğlu Keleşler Otel’de dönemin belediye başkanı ile Demokrat Parti ekibiyle birlikte yedikleri başbaşa yemekten sonra , “mevcut başkan kazanacak” demişti.
Sonrasında kendisi teklif etti “bir takım elbise” iddiasını. Tabi ki kaybetti . Alacak verecek konusunda arkadaşımın işyeri olduğu için “Hatemoğlu” adresini gösterdim ben de. Hak ettim ve kazandım ve elbisemi aldım seçimden iki ay sonra. Elbiseyi aldık da ödemede gecikmeye fırsat vermemek için kendi kartımdan “cırt” yaptırınca “yerine rakını alırım” dedim. İlk üç 100’lüğü tahsil etmiştim. Son 100’lüğü FB-BJK derbisinden önce maça iki saat kala teslim aldım.
Sonrasında kendisi teklif etti “bir takım elbise” iddiasını. Tabi ki kaybetti . Alacak verecek konusunda arkadaşımın işyeri olduğu için “Hatemoğlu” adresini gösterdim ben de. Hak ettim ve kazandım ve elbisemi aldım seçimden iki ay sonra. Elbiseyi aldık da ödemede gecikmeye fırsat vermemek için kendi kartımdan “cırt” yaptırınca “yerine rakını alırım” dedim. İlk üç 100’lüğü tahsil etmiştim. Son 100’lüğü FB-BJK derbisinden önce maça iki saat kala teslim aldım.
GS’li Sıtkı’nın yerel seçimde kaybettiği iddiasının rakısı ile maç seyretmek gerçekten çok keyifli oldu. Ezeli dostumuz ve kimi zaman “biz olamıyor isek BJK şampiyon olsun” diye gül uzattığımız BJK’yi uzatmalarda Sow’un showuyla yenince, rakının tadı birdenbire şekere dönüştü.
Şeker mi şeker!
Kaymak mı kaymak !
Maçın sonucu ne olur ise olsun, ya kazanmaktan ya da kaybetmekten içecektik nasılsa.
“Yarasın” dediğinizi duyar gibiyim.
Sağolun.
Yaradı da zaten.
Bir öncesine dayanan bir iddianın finalini muhabbetle kapatmak iyi geldi.
Sağolasın Sıtkı Kardeş.
Önümüzde bu kez milletvekili seçimleri var.
Gel bir iddiaya daha girelim.
Nasıl olsa yine tahminim doğru çıkacak ve ben kazanacağım…
**
Yaşamamızın her anında zırıl zırıl stres var.
Gerilimden kaynaklanan bu stresi tetikleyen olaylar zincirinde kaptanlar ve farelerin bitmek bilmez maceralarında 32 tekmili birden filmler seçimlerde geri sayım rakamları azalmaya başladıkça binbir çeşit dans çeşitlerine tanık oluyoruz.
İzledikçe “olamaz!” demek hafif kalıyor.
Omurga mı?
Duruş mu?
İlke mi?
Şekil mi?
Birbirine girmiş çarpık ilişkiler yumağında satışlar, yeni pazarlıklar, ileriye dönük beklentiler ve umut yelkenlerinin maviliğini karalıyor.
Bunun adı elbette kirlenme.
Simsiyah!..
**
İddiaya girmek için adayları bekliyoruz biz de herkes gibi.
Zonguldak seçimleri; 3-2 mi olur, 2-2-1 mi olur, 3-1-1 mi olur?
Ya da 4-1 mi?
Şu isimleri bir görelim bakalım.
AKP çakma Zonguldaklıyı liste başına koyar ve Prof. Dr. Ercan Candan'a kurulan tezgah da başarılı olursa malum film tam tersine döner.
AKP’nin 2. Sırası tehlikede demektir.
Ya CHP?
Kadın aday konusunda iyi bir tebit yaparlar ise 3. Sıradaki Deniz Yavuzyılmaz meclise gider mi gider hani?
Peki MHP?
Birinci sıranın şansı, AKP ve CHP aday listesine bağlı. MHP sadece AKP’den değil, CHP’den de iyi oy alır eğer ki listeler cılk çıkar ise.
İsimler isimler.
Kim o isimler?
**
Seçimlere doğru iddia pazarı yavaş yavaş kuruluyor.
Aldığımı geri vermek için Sıtkı kardeşime karşı kaybedene oynayacağım bu kez.
Demokratik solcuyuz ya; bize bu uyar.
4 şişe 100 lük rakısını içtiğim Sıtkı’ya o 4 şişeyi geri ödemem gerekiyor.
Doğrusu bu…