Son  zamanlarda  Kandilli’yi  hatırlayanları   görmek beni umutlandırmaya başladı.

  Umut ediyorum,  Kandilli’de yaşayanlar bir bir ortaya çıkacak ve eski Kandilliler mutlaka bir araya gelecektir. Bir zamanlar  ekmek   yedikleri ,  temel  eğitimlerini aldıkları   bu tabiat   harikasına, sahiplenecekler  diye düşünüyorum.Sayfama ileti  gönderen  herkese  teşekkürler.

 

Arkadaşım Emine , okulumuzu da  yazmamı   istemiş,  Kandilli yazılır da,  o ilim irfan yuvasından bahsedilmez mi?

 Benim  hayatıma yön veren,  bu günlere  taşıyan ,   kaderimi  çizen,  ikinci yuvamı uzun uzun  yazacağım elbette.

 Kandilli   bölgenin  kültür  merkezi idi. Bu nedenle de  çoğunluğu aydın, okumuş insanların ikamet ettiği   nezih bir  beldeydi.

 Kandilli  başından aşağı  kandilliye  uzanan yol , tabiat  tarafından yapılmış bir tünele benzerdi.

 Bu  tünel,   gökyüzü  tamamen ağaçlarla  kapanmış, yolun her iki yanında kestane  meşe, gürgen , aradığınız  her  tür ağaçlarla dolu olan uzunca, bir tüp geçitti sanki.

 Görenleri hayrete düşürecek kadar doğal, ama  vahşi görünümü  ile  de  içini ürperten , fakat  diğer taraftan   yemyeşil görünümü  ile  insanı büyüleyen ,romantik bir yoldu.

 Servis  arabası ile sabahları   okulumuza  giderken ,  Allah  biliyor ki, çoğu zaman arabanın arıza yapmasını çok isterdik.

 Bu yoldan bir kız olarak tek başına yürüyerek okula gitmek  mangal  gibi yürek isterdi doğrusu.

 Ama kalabalık bir grupla rahatça bu güzelim  manzarayı  seyrede    seyrede ,  oksijen  depolamak, zinde bir şekilde derse başlamak güzel olurdu.  Hele mevsim sonbahar ise, dökülen sarı  yaprakları  varsa ,  kestaneler yerlere döküldüyse, ceplerimizi  kestane ile doldurur, onları yiye yiye ,  arkadaşlarla  sohbet  ederek okulumuza gitmek ne güzel olurdu.

Olurdu olmasına da, ya dersiniz matematik ise.  Üstelik   Teyfik   öğretmen  bu derse giriyor ise, sonunu düşünmek bile istemiyorum. Branşında son derce başarılı ve titiz  bir  öğretmen,  ama o derece de sertti  ve  Öğrencilerin   korkulu   rüyasıydı. Derse geç kalmak   korkusu , endişesi, bu güzellikleri  birden alıp götürürdü bizden.

 

Bir yıl    okudum  aşağı    Kandilli’de.  Sonra ,  şimdiki  adı Madenciler İlköğretim olan okulumuza taşındık ve oradan mezun oldum.

 

Kandilli eğitimde bir numaraydı.   Okulumuzun   fiziki   yapısı,  donanımı, seçkin  öğretmenleri ile,  kalitesinden  hiç bir  zaman taviz vermeyen  mükemmellikteydi her zaman. Bu gün  özel  okullarda bile  görülmeyen   az sayıda öğrencilerden  oluşmuş  sınıfları  ile, o dönemde  rehberlik  eğitimleri  bile  yapılabilen , hala  bu gün öğrencilerinin unutamadığı sımsıcak bir okuldu.

 

Yazımın  başlarında belirttiğim  gibi ,  benim  dönemimde bu okulda okuyan herkesin kaderini , okulumuz  çizmiştir  diye  düşünüyorum. Çünkü   mükemmel  bir  temel eğitim almanın gücü ile, lise ve üniversitelere  kadar  gidebilme hızını,  kültürünü  bize okulumuz  vermiştir.

              

Herkesin bugün artık bildiği  gibi, insanın   hayatında  temel  eğitimin  yeri çok önemlidir.

 

Bazı insanlar bu konuda şanslı olabiliyorlar. İşte o insanlardan biriydim ben.

 

 Kandilli yazmakla bitmez devam edecek.