Gazetenizin haber sayfasında , Kandilli de TTK ya ait varageli görünce dayanamadım duygularımı kaleme alma zamanıdır dedim. Kandillimizin can damarlarından en güzeli, meşhur paytonumuz, Yüksekliği 148 metre, uzunluğu 240 metre, denize 33 derece açıyla ulaşan ,çelik halatlara bağlı, 120 yıllık bir tarihi eser.
Kafes şeklinde olan bu payton, ne yükler çekti, ne insanlar taşıdı, kimlerle tanıştı, nelere şahitlik yaptı, ne korkular yaşattı, stres attırdı, adrenalin tutkunlarına terapi yaptı, dost gördü, düşman tanıdı. Gece gündüz demedi çalıştı, bir deniz kenarına indi, bir 148 metre yüksekliğe çıktı. Senelerce bunu yaptı ve görev verilirse gene yaparım dercesine hala dimdik ayakta.
Ama ne acıdır ki, bu günlerde yapayalnız kalmış durumda. Arada bir onu çalıştıran görevli de iş olmadığı için yanına gitmiyor, o hareketli günlerden sonra ne arayan var ne de soran. O, bu durumu hak etmiyor. İsyan ediyor . Diyor ki ben yine eskisi gibi ziyaretçilerimin gelmesini istiyorum, bana bakım yapın, beni süsleyin, yeni insanlarla tanıştırın , onları eğlendirmek heyecanlandırmak ve bu güzel cennetimi onlarla paylaşmak istiyorum
İşte son zamanlarda paytonumuzun sesini duyanlardan biri de, Gökçeler Belediye başkanı Sayın Bekir Çolak. Aşağı Kandilli de bulunan bu paytonun değerlendirilmesini, bu bölgenin turizme açılmasını istiyor. Bence de çok haklı, yıllardan beri bizler de, bu konuyu dile getirdik, hangi yetkili bir kişi Kandilliye geldi ise, bölgenin güzelliklerini , özelliklerini, ihtiyaçlarını anlattık.
Eller neler yapıyor, suni göl, deniz, plaj , aklına ne gelirse. Allah bize her şey vermiş, deniz, orman, güneş. Bu velinimetler değerlendirilmeli. Yazılarımda hep vurguladığım gibi , elimizdekilerin çürüyüp gitmesine fırsat vermemeliyiz. Bunun geriye dönüşümü yok, giden gelmiyor.
Sayın Mustafa Bektaş paytonun ve çevresinin tüm güzelliklerini en yeni resimleri ile gazetesinde yayınlamış; insanlar bir baksınlar, ben haksız mıyım. Böyle manzara kaç yerde var. İnsanlar 100 metreden paraşütle atlıyorlar veya balonla yükseliyorlar, kayaların tepesine çıkıp atlayıp, adrenalinini para verip yükseltiyor. Bölgemize gelsinler de, 148 metre yükseklikten karadenizin azgın dalgalarına bakmalarının heyecanı nasılmış , görsünler . Bence iyi bir reklamla bu bölge ziyaret akınına uğrar.
Geçenlerde ,eşimle Köseağzına gittik ve bir kalabalık gördük. Alışılagelmiş bir kalabalık olmadığı için nedenini sordum. Meğer Yılmaz Erdoğan film çekimleri yapıyormuş. İşte ayağa gelmiş bir fırsat. Tanıtım için bundan iyi reklam mı olur. Bizler bile dizilerde gördüğümüz yerleri ziyaret etmek istiyoruz. Bu bölgenin iyi bir tanıtıma ihtiyacı var, elimizdeki altını bakıra dönüştürmeyelim , daha da vakit geçmeden hep beraber , birlik olup elimizden geleni yapalım.
Kandilli yazmakla bitmez.