Günlük yaşantımızda bize en çok sorulan sorulardan biridir o .’Dünyaya bir daha gelebilseydiniz, hangi mesleği seçerdiniz’. Ben hemen ‘öğretmenlik’ derdim. Çünkü çocukluğumda gördüğüm rüyaların çoğunda öğretmen olurdum. Okulun bahçesinde çocuklarla oyunlar oynar, marşlar söylerdim. Ben ilkokul da öğretmenime sevdalıydım. Hiç evlenmemiş, kendini mesleğine adamış, yaşı diğer öğretmenlerimizden büyük, ama ruhu bizimle çocuk kalmıştı. Sayın Şahver öğretmenim, ben de sizin yolunuzda ilerledim.

 

Ortaokulu bitirdikten sonra, Zonguldak öğretmen okulu sınavlarına iki aşamalı olarak girip kazanmıştım. Mülakat sınavında adını hiç unutamadığım değerli beden eğitimi öğretmenim Pakize hanımdır.  Beden eğitimi öğretmeni olmamı çok istemişti. Eşi de  aynı  branştandı  ve tüm Zonguldak onları tanırdı.  Çok istememe rağmen bazı nedenlerle ailem beni o okulda, okutmak istemedi.

 

Kader bu ya,  eninde  sonunda  gene öğretmen oldum ve bu mesleği  seve seve otuz iki yıl yaptım. Hem de çocukluğumu yaşadığım  memleketimde.  Bir  şeyi  gönülden  istemek, azmetmek, çabalamak.  sonunda  istediğinize  ulaşıyorsunuz.

 

Yetişkin  insanların  en iyilerini, öğretmenlik mesleğine  seçme şansımız  olabilse,  keşke bunu yapabilsek, o zaman  Türk toplumu daha güçlü  olurdu diye düşünüyorum. Atamızın dediği gibi ‘’Milleti kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir, öğretmenlerden, eğiticilerden yoksun bir millet, henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır’’

 

Öğretmenlik  mesleği sadece, sınıf ve okul içinde yapılarak sınırlanamaz. Bu meslek her yerde var olması gerekir. Alanını genişletmek, yani  toplumun öğretmenin  tecrübe ve bilgilerinden faydalanmasını sağlamak gerekir. Eğer bir toplumun  olumlu yönde  değiştirilmesi  isteniyor ise, bir takım mesajlar verilmesi gerekiyorsa, bunu öğretmenden başka kim iyi  yapabilir ki. Yeter ki öğretmen iyi yetiştirilsin. Öğretmene  meslek aşkı  verilsin, ciddi anlamda profesyonel kişiler tarafından sık sık hizmet içi eğitimleri yapılsın, ekonomik, sosyal, kültürel açıdan doyurulsun, kafasında eğitim  ve öğretim den  başka bir şey düşünmesin.

 

Nasıl ki,  ailenin aynası çocuktur. Toplumun da aynası öğretmendir.

Öğretmen empatidir, modeldir,  emekçidir,  milliyetçidir, vatanı milleti ve bayrağı için gözünü kırpmadan can verendir, maneviyata sahiptir, sanatkardır(motif motif işler), okuyandır,  üreticidir, rehberdir, onurludur, gururludur, dürüstür, çocuk ve insan sevgisini ta içinde hissedendir, anadır, babadır, gönül bağı kurandır, fedakarlıktır,  kişiliktir, kuvvetli iradedir, ailesi ve özel yaşantısı ile örnek kişidir, aklınıza gelebilecek tüm güzellikler ondadır. Ben böyle bir öğretmenin  önünde  dayanabilecek  bir kuvvet  düşünemiyorum.

Nitelikli ve gerçek öğretmenlere sahip olmayı temel eğitim sorunumuz olarak görmedikçe, eğitimin temel toplumsal gelişmemize katkısı olacağına inanmayanlardanım.

Bu mesleğe yıllarını vermiş biri olarak,  öğretmenlik  için tercih yapacak   gençlere seslenmek istiyorum. Eğer, içinizde  öğretmenlik mesleğine karşı bir aşk, ilgi yok ise, hayalinizdeki meslek bu değilse, lütfen  öğretmenliği  seçmeyiniz. Zaten yeterinden çok atanmamış öğretmenler sırada bekliyorlarlar. Kendinize daha uygun bir meslek seçin, olan  çocuklarımıza, geleceğimize oluyor. Bu meslek tesadüflere bırakılmaz, zorlanarak hiç yapılmaz.       

 

24 kasım öğretmenler  günümüz  kutlu olsun, tüm öğretmen arkadaşlarımın günlerini kutluyor, sağlıklı eğitim ve öğretim diliyorum.