Şu an hem de 24 Temmuz Basın Bayramı’nda tartışılan konuyla örtüştüğü için:

Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek bir cevabım var elbet. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye Bir de söyleyene bakarım adam mı diye.”

Diye yazsam ayıp mı ederim?

Mevlana’ya atfedilen ancak Ömer Hayyam’ın rubaisi, kimi zaman bir çok kesim tarafından durumlara göre  tekrarlanır.

Söz anlamlı olduğu kadar çok da ağırdır.

Ağzı olan konuşuyor” sözü ile de örtüştürülebilir.

Şimdi durduk yerde niye bu sözü ben de kullandım?

Sebebi şu:

Bir söz söylüyorsan adam gibi içini dolduracaksın.

Lafı dolandırmadan ve de adresini karıştırmadan.

Net!

Bilsin toplum.

Öğrensin.

Saklıyorsan sansürlüyorsun.

Ne hakkın var ki?

Kim ya da kimler ise o!

İsmini açık açık vereceksin ki, masum insanlar da o kirli kazanın içinde görülmesin.

Ayrık otları (kime göre) bilinsin.

Şimdi, seçimi ve seçimleri kaybetmesine rağmen oturduğu koltuktan kalkmayan, kalkmamak için her türlü numaraları çeken Yeni CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne dedi?

"Hangi gazetecilerin nerelerden paralar aldığını, maaşlar aldığını biliyorum."

Hımmmm!

Var bir bildiği.

Öğrenmiş.

Tespit etmiş ki söylemiş.

Öyle mi acaba?

Ya değil ise?!!

Kemal Bey bu sözü dedi mi?

Dedi!

Kemal Bey, şimdi o muğlak sözlerini kesinleştirmek durumundadır..

Kimmiş o mıngırları alanlar.

Yani liboşlar.

Açıkla!

Hiç öyle salladım gitti olamaz!

Açıklamaz isen::

İşte o zaman Hayyam’ın Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek bir cevabım var elbet. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye Bir de söyleyene bakarım adam mı diye.” Sözlerini yüzüne yüzüne vurur gazeteciler.

Haksızlar mı?

**

24 Temmuz Basın Bayramı konusunda her yıl birçok etkinlik düzenlenir.

Özünde anlatılmak istenen konu, sansürdür.

Sansüre karşı direnişin öyküsü olan 24 Temmuz Basın Bayramı’nda, sansür ve oto sansürün halkın haber hakkını nasıl gasp ettiği yaşanan örnekler ile anlatılır.

Yani, 24 Temmuz bir acının ve kahramanlığın yıldönümüdür.

Gazeteciler; sessiz çoğunluğun yani toplumun ışığı olma yolunda verdikleri onurlu mücadeleyi tarihe nakış gibi işlemişlerdir.

O gazeteciler!

Her türlü siyasi düşünceye eşit mesafede durup, haberde objektif, yorumda özgürlüğü savunarak 24 Temmuz’u başarmışlardır.

Selam olsun.