Tesadüfen öğrendiğim bi konuda yaptığım kısa araştırmada, kendi kendime “bu fırsatı değerlendir” dedim. Öyle de oldu Türkiye İşçi Emeklileri Derneği’nin Erdek Narlı’daki eğitim ve sosyal tesislerine gidebilme fırsatı bulmak. 6 gün karşılığında 10 bin 800 lira ödeyerek denize sıfır tesiste, günde üç öğün yemekli tatil yaptık. Çay, su, şemsiye ve şenzlogların ücretsiz hizmet olarak sunulduğu tesisten ayrılacağımız gün, derneğin genel başkanı Bursa  kongresine giderken uğramış. Ereğlili Kazım Ergün ile  bizim de tesisten ayrılacağımız son gün de böylece tanıştık.

Kazım Ergün’e, Ereğlili olduğunu da vurgulayarak; neden Batı Karadeniz’de  böyle bir tesis yapmadıklarını sorduğumda aldığım ilk yanıt “asla!” oldu.

Ereğlili genel başkan, kendi bölgesiyle ilgili bir talep veya görüşe neden “asla!” der ki?

Sebebini şöyle açıkladı.

“Zonguldak ve Karabük işçi ağırlıklı iller ama, kendi derneklerine sahip çıkmıyorlar. Bizim bölge insanı, işçi emeklileri derneğine üye olmuyor ki.”

Kazım Ergün sonra sıraladı en çok üyeye sahip oldukları illeri.

Van ve Rize’de var aralarında, ancak Zonguldak ve Karabük yok.

Ben de üye değildim ki! Narlı’daki tesisten yararlanmak için üye olma şartımı yerine getirdim de gidebildim.

Örgütlenmek.

Örgütlü toplum olmak!

**

Sahi neden bizim bölgede, yaz aylarında ailelerin birlikte tatil yapabilecekleri tesis yok?

TTK’nın EKİ’li yıllarında kurumun Karasu’da kampı vardı. EKİ çalışanları bu kampa ailece giderek tatil yaparlardı.

Nereden nerede?

O yıllarda çalışanlarına tatil yapma fırsatı sağlayan yöneticiler uzaydan mı gelmişti ki böyle bir sosyal hizmeti gerçekleştiriyordu?

Ve bugün; herhangi bir tesis neden Batı Karadeniz’de yok?

Ya da neden yapılmaz?

Sahillerimiz de var.

Çok amaçlı kullanılabilecek tesisler ile hem tatil dönemlerinde yararlanılır, hem de eğitim amaçlı!

Olamaz mı?

**

Hemen yakınımızda Kireçlik ve                Çavuşağzı var.

Ilıksu, Değirmenağzı, Göbü, İnkumu, Güzelcehisar, Köseağzı ve diğer sahiller değerlendiremez mi?

Kimbilir bilmediğimiz  daha ne sahillerimiz var.

Dört mevsim yararlanılabilecek tesisleri yapmak zor değil.

Önemli olan vizyon.

Bakış açısı5.

Ufuk!

Yani liyakat!

Eski yılların yöneticilerinin verdikleri hizmetlerin bırakın üzerine koymayı, var olanları yok eden bir anlayışın işbaşında olduğunu söylemek durumunda değil miyiz?

Hep söylenir ve söylerim; ceketinin kolları eskimesin diye siyah kolluk takarak çalışan o eski kadrolar ah nerede vah nerede?

Gelenler hep gideni aratınca, Batı Karadeniz’in denizleri de sahipsiz kaldı.

Demeyin olmaz olmaz!

Olur da ah ne ballı olur, ne ballı olur.

Ayinesi iştir kişinin, lafa  bakılmaz ki!

**

Bizim iki  haftalık kaçaklık günlerimiz sona erdi ve iş başı yaptık yine.

Sevgiyle kalın.