Bugün (dün) hava çok güzel. Kış olmasına rağmen dışarıda güneş yakıyor. Ne yazayım diye düşünüyorum. Şimdiden ''Yazmak için çok düşünmeye gerek yok. Gündem çok maşallah. Nasıl olsa bulursunuz, gündemlik bir konu'' dediğnizi duyar gibiyim. Evet çok haklısınız. Ama Türkiye'de günden o kadar hızlı değişiyorki, bu hızlı değişim, bireyleri de toplumu da şaşkın hale getiriyor. Toplum ve bireyler, bu hızlı değişim karşısında şaşırıyor. Bu nedenle nerede nasıl tepki koyacağına da karar veremiyor. Ve hızlı günden değişimine de alıştırılıyor. Kafalar karıştırılıyor.
Yılın son iki haftasına girdik. Ülkede gündem, günden güne değil, adeta saat başı değişiyor. Dünya yeni bir büyük ekonomik kriz içine giriyor. Uzmanlar bu konuda Avrupa'nın çok etkileneceğini, Türkiye'nin de bundan nasibini alacağını dile getiriyorlar.
Gazeteciler cezaevlerinde. Tutukluluk süreleri cezalandırmaya dönüştü. Ergenekon davasında kirli ilişkiler gün yüzüne çıkıyor. Eski MİT mensubu Mehmet Eymür ile Mehmet Ağar arasındaki çelişkiler...Şike Yasası ile ilgili iktidar partisi içince malum cemaat arasında su yüzüne çıkan çatlamalar. 7 ay önce TBMM'de çıkarılan Sporda Şiddeti Önleme Yasası olarak bilinen ''Şike Yasası'' ikinci kez değiştiriliyor. TBMM'de yapılan değişiklikle şike yasasındaki suçlar ve cezalara indirim getiren yasa değişikliği bir günde AKP, CHP ve MHP'nin desteğiyle TBMM'den geçti.
Cumhurbaşkanı Abdulah Gül yasayı veto etti. Cumhurbaşkanı Gül'ün veto ettiği Şike Yasası TBMM'de tartışmalar arasında sabaha karşı saat 5'te kabul edildi.
Böyle bir ülkede gündeme yetişmek de oldukça zor. Hangi birini yazmalı...
CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU KDZ.EREĞLİ'DE
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hafta sonu Kdz. Ereğli'de bir dizi açılışlarda bulundu. Hamsi Festivaline katıldı. Kılıçdaroğlu'na Kdz. Ereğli'de pek fazla ilgi yoktu. Kılıçdaroğlu'nun Kdz. Ereğli'den soğuk duş etkisiyle ayrıldığını düşünüyorum. Yeni pazar yerinin açılışı sırasında Belediye Başkanı kürsüde konuşurken kalabalığın arkasında, pazar yerindeki uygulamalardan memnun olmayan bir kaç pazarcı esnafı protestoda bulunmak istedi. Ancak görevliler tarafından ağzı kapatılarak susturulup uzaklaştırıldı.
Hamsi festivali ise tam bir curcuna. ''Hamsi Festivali'' yerine en iyisi ''Hamsi Günü'' denilsin. Çünkü festivallerin amacı ayrıdır. Hamsi festivali yapılıyor ama denizcilik sorunları, balıkçılık sorunları tartışılmıyor. Sadece vatandaşların ücretsiz balık yemesi sağlanıyor. Eğer festival düzenlenecekse, yapılan festivalin konusuna göre etkinlikler de gerçekleştirilmeli.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde, özellikle Karadeniz'de denizcilik alabildiğine tartışılmalı. Festival diyerek 'Kuru gürültü' yapılmamalı. ülkemizde balık nesli tükeniyor. Marmara'da,
Karadeniz'de bilinçsiz avcılık ve bu sektördekilerin azgın para kazanma hırsı ülkemiz balıkçılığını da yok ediyor. Bunları tartışmadan Hamsi Festivali yapıyoruz.
******************************************
Bu kadar sıkıcı günden konularından sonra biraz da sizi şiirle buluşturalım. Kdz. Ereğli benim için apayrı bir ilçe. Yalnızlığın, hüznün ve huzurun adresi. Kdz. Ereğli benim için ilham kaynağı. Bozhane'de balıkçılar ve sandallar, martılar, balıkçıların belalısı hırsız kediler...Yıkık dökük kayıklar arasında muhabbet eden ayyaşlar, akşamcılar hepsi benim ilham kaynağım. Şiirlerimin büyük bölümünü buarada yazdım. yine hayatımın önemli döngü noktalarını burada yazmaya çalışıyorum. Hüznün, yalnızlığın ve huzurun adresi kdz. Ereğli'yi seviyorum.
Şimdi sözüklerim şiirlerimde...
YAZAMADIK
Yasaklanmış aşklarla büyüdük
sözcüklerimizi yazamadık.
söyleyemediğimiz
Her sözcükte
mum gibi
eridi
yüreklerimiz
ve kayboldu gençliğimiz
zindanlarda.
08.12.2011-Kdz.Ereğli-FC
*************************************************
ÇIĞLIK
uzlaşmaz çelişkileri
alıp gittim
küskün denizlerdeyim.
Sessiz çığlıklarımı
atmalıyım ağlara.
Hey sessizliğim
Sessiz cığlıkları mı yazmak marifet
yoksa sessiz cığlıkları mı duymak
Ya da sessiz çığlıkları
denize atmak mı marifet.
Hey sessizliğim
çığlığıma çığlık ver.
09.12.2011-Kdz.Ereğli-FC)
*******************************************
GİTME VAKTİ
Gitmek vakti düştü
Dışarıda ince ince yağmur
Balıkçı tekneleri
birer birer limanda
Teknelerin solgun ışıkları
vuruyor denize
Tan vakti çıkacaklar
yine
birer birer.
Bana gitmek düştü
geceden yana
Dışarıda yağmur
balıkçı tekneleri limanda birer birer
kendini aydınlatmayan teknelerin ışıkları
denizle sevişiyor.
loş ışıklar
yağmura kızıyor.
oysa heybelerim dolu
küflü anılarla.
Teknelere gizlice
girip denize atmak istiyorum.
Alik bilmezse balık bilir misali.
(09.12.2011-Kdz.Ereğli-FC)
************************************************
DUYMUYORUM
Kendi çığlığımı duymuyorum.
insanların çığlığından.
Hangi çığlığa koşsam
kendimi buluyorum.
Çığlıktan çığlığa yorgun
düşüyorum.
10.12.2011-FC-Kdz.Ereğli)
********************************************
KİLİMLİ
Aralık zemherisinde
Kilimli'de
sahilde yıkılmış sandalların arasında
çay bardağından
rakı içmeyi de,
yanında soğanı da özledim
gözlerimizi yakan mangalın dumanını da
hamsi ızgarayı da.
Şişeden öküzkarası şarap
içmeyi de özledim.
En az senin kadar.
Lisede arkadaşlardan
yirmibeşer kuruş toplayıp
votka ve cola alıp içmeyi de...
Gece yarısı kireç ile
duvarlara
Tek Yol Devrim yazmayı da özledim.
Polislerden gece karanlığında kaçmayı da...
şimdi birer birer göçüyorlar.
Önce Şemsi, ardından Fikret (Mükrim)
sıra kimde.
(10.12.2011-Kdz.Ereğli-FC)