Yine bir şampiyonluk. Galatasaray 19. şampiyonluğunu kazandı. Kutluyoruz canı gönülden.

Futbol bu. Şampiyonluk kutlamaları, sevinçler günlerce devam eder. Futbol, vahşi kapitalizmde, az gelişmiş ülkelerde artık bir sektör olmuş, kitleleri peşinden sürüklüyor. Yaşlısı, genci, fakiri, varlıklısı bir güç tutkusu olarak sevdiği renklerin, kulüplerin peşinde koşuyor.

Bizim gibi az gelişmiş ülkelerde ise bir başka tutkudur futbol. Acıları, geçim derdini bir süreliğine de olsa unutturur.

Hangi takım olursa olsun şampiyonlukla birlikte insanlar adeta dertlerinden soyutlanır. Ülkede her şey yolundaymış gibi olunur. Toplum futbolla uyutulur, uyuşturulur.

Ülkede teröristlerle, bebek katiliyle, emperyalizmin CİA'nin piyonu İmralı canisiyle pazarlıklar yürütülür. İleri demokraside işçilerin üzerine, emekçilere biber gazları atılır, copların en katmerlisi vurulur. Ancak şampiyonlukla birlikte bunlar unutulur.

Şampiyonlukla birlikte ekonomide iğneden ipliğe zam gelir kimse duymaz ya da o an için umurunda olmaz. Emekçi evine ekmek götürecektir ama şampiyonlukla  ekmeğinide unutur.

Şampiyonlukla birlikte demokrasi, insan hakları sorunlarını unutulur. Ergenokon Davası unutulur, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal unutulur.

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ unutulur. Hukuksuz, adaletsiz şekilde cezaevlerinde tutsak tutulan komutanlar unutulur.

Yönetenlerin baskı ve terörü, sindirme ve korku salması unutulur. Üniversitelerde bilime dayalı eğitim veren, demokrasiye ve laikliğe inanan öğretim üyelerine, öğrencilere yapılan baskı ve korkular unutulur.

Kısacası ülkede ne kadar sorun varsa geçici olarak yok sayarız. Ülke güllük gülistanlık olur. 
Hey hey yaşasın şampiyonluk, yaşasın bizim takım...

Galatasaray şampiyon olmuş, Fenerbahçe şampiyon olmuş ne fark eder. Yaşasın futbol, yaşasın şampiyonluk. Ohh toplum uyusun, hiçbir şeyin farkına varmasın. Ne güzel... Kapitalizmin toplumsal afyonu futbol bin yaşa. Hadi bakalım yine de Galatasaray'ı kutlamaktan geri kalmayalım.

 

 

HÜKÜMSÜZDÜR ATIK

 

Karadeniz gözlüm

Akdeniz bakışlım

Çukurovalı yanık tenlim

Trakyalı kadar sevecen ve eğlenceli

Egeli kadar özgür

İzmirli kadar aydınlık yüzlüm

Hakkarili, Vanlı kadar isyankar

Çankırılı kadar yoksul ve sebatkar

İstanbullu gibi kurnaz ve afilli

Karaelmas’ta madenci gibi ölüme cesur

Yedi iklim, yedi renk fakiri 

Ey ülkemin garip insanı

Öpüyorum sizleri öylesine

Sevdadan, aştan yoksun ve

Umutsuz

Umutlarımı kaybettim sayenizde

Hükümsüzdür artık

(29.04.2013 – Antalya – F.Cinokur)