Ereğli Ereğli olalı belki de böyle bir zulüm görmedi.

Pardon pardon.

Belkisi-melkisi yok!

Bir belediye başkanı su borcuyla tehdit ediliyor, diğerinden de teminat mektubu isteniyor.

Evet evet.

Burası Ereğli.

Ve Ereğli Ereğli olalı böyle zulüm de saygısızlık da görmedi.

 

Ne zaman ki, Erdemir’i sattılar işte o gün, Ereğli sosyal, kültürel, ekonomik anlamda bitti.

Bitiş de aynen devam ediyor.

“Erdemir satılmasın” diyenlere inat “satılsın” diyenler yedi ilk kazığı.

Önce sac piyasası bitti.

Sonra diğer alanlarda çaktırmadan veya açık açık Erdemir’in Ereğli ile tüm bağları zaman içinde  koparılıp atıldı.

Nihayetinde gelinen bu noktada işi Ereğli’yi güvenilmez, üç kağıtçı, tuttuğunu vermeyen veya hasara uğratan pozisyonuna kadar götürdüler.

Koskoca Belediye Başkanı açıkladı da öğrendik olayı. Bir futbol maçı için saha tahsisi isteyen belediyespordan teminat mektubu istemiş Erdemir yönetimi.

Erdemir, belediyenin takımından teminat mektubu istiyor.

Gülmeyin şaka maka değil.

Acı acı…

Gerçeğin ta kendisi, yani ayıbın.

Belediyenin kız futbol takımına da saha vermemişler ve  temsilcimiz maçlarını Alaplı’da oynamamış mıydı?

Hah aynen öyle.

 

Erdemir’i yönetenlerin tavrı –ne yazık ki-bu.Ereğli’de kendilerini ayrı bir cumhuriyet gibi görüyorlar sanırım. Bu Erdemir’in kimliğine yakışmayan tavırları ile de şehirle  kurum arasına yeni yeni duvarlar örmeyi sürdürüyorlar.

Aslında perşembenin gelişi ta  çarşambadan belliydi.

 

Gülüç Belediye Başkanının karşısında bacak bacak üstüne atıp da “su borcunu ne zaman ödeyeceksin” türünden insanlık dışı davranış sergileyen bir genel müdür yardımcısı Ereğli’ye bakış açılarını dışa vurmuştu.

Ne yaptı Mustafa Gökhan Demirtaşbu saygıdan yoksun yöneticiye “İndir ……bacağını” dedi.

O anda yayından fırlamış zemberek gibi boşalıp o kadar  çok şeyler söyledi ki  Gülüç Belediye Başkanı.  Karşısındakini küçük gören ve alay eder gibi konuşan genel müdür yardımcısına ağzının payını verdikten sonra, ofis binasının  ortasında ve herkesin içinde saydırdı Demirtaş.

O sözler de neler yoktu ki.

Ah ofis binasındaki duvarlarının dili olsa da anlatsa.

Ah şu iyi niyet ah!

 

Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal da patladı en sonunda. Patlamasını da belediyenin meclis toplantısında yaptı ve kibarca sitemlerini dile getirdi.

Kibarca!

Neymiş efendim, saha tahsisinde Erdemir’e teminat verilecekmiş.

Hayda…

**

O çok büyük gurur duyduğumuz Erdemir’imizin hiçbir yöneticisi kişisel ve özel davranışlarına alet etmemelidir  kurumu.

Erdemir kültürüne yakışır  biçimde oturmalıdır o koltukta.

Erdemir bir dünya şirketidir.

Ülkemizin de, Ereğli’nin de gurur kaynağıdır.

Ereğli’de üretim yapmaktadır ve bu kente de borçludur/borçları vardır.

İlçenin her türlü sorununun çözümünde en önde koşmak gibi bir sosyal sorumluluğu bulunmaktadır ve bunu asla ve asla unutmamalıdır.

Erdemir, tüm okullara buhar ve elektrik vermeli, başarılı öğrencilerin yüksek öğrenimini üstlenmelidir. Endüstri Meslek Lisesi’ni birincilik, ikincilik ve üçüncülükle bitirenleri daha önceki yıllarda olduğu gibi işe alıp, eğitimde rekabeti tetiklemelidir.

Spor kulüplerine.

Derneklere.

Yerel yönetimlere sahip çıkmalıdır.

Ve bunları yapmaya da mecburdur.

 

Kişiler gelir geçer ama kurumlar kalıcıdır. Erdemir bir kamu kurumu iken ilçenin sosyo-kültürel yapısına sağladıklarına kamu hisseleri satıldıktan sonra gelenler de saygı göstermelidir. Hizmette devamlılığın esas olduğu ilkesine saygılı olmalıdır.

Eğitim, spor ve kültürel tahsislerle ilgili “işgalci” gibi ayıp sözler kullanılmamalı, daha ötesi yeni destekler sağlayarak örnek olmalıdır, sempati kazanmalıdır.

**

Basının  kamuoyunun bilgi alma hakkı sorumluluğu çerçevesinde yönettiği sorulara da yanıt vermelidir yönetenleri.

Örneğin son dönemde kamuoyunda yeni yıl da Erdemir’den emekliliği dolmuşlar dahil 800 kişinin işine son verileceği gibi söylentiler dolaşmaktadır.

Bu iddialar doğru mudur?

Cevabını kim verecektir?

Basının sorularına sessiz kalmayıp doğru bilgilendirmelerle kamuoyundaki olası endişeleri de ortadan kaldırmalıdır.

 

Ereğli’de dedikodulara fırsat vermemesi gereken Erdemir yönetimi belediye başkanlarını bile isyan ettiriyor ise ortada çok büyük sıkıntı ve sorun var demektir.

OYAK veya Erdemir yönetim kurulları derhal harekete geçip, Ereğli’de Erdemir yönetiminden kaynaklanan memnuniyetsizliğe son vererek, her şeyin kontrolleri altında bulunduğunu göstermelidir.

Beklenti budur.

**

Bir gerçekte  şudur ki, Erdemir gibi bir kurumu yönetenler verdikleri sözden cayamazlar.

Mayıs 2015 tarihinde Erdemir’in Simülasyon Merkezinin açılışına katılan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık,Zonguldak Valisi Ali Kaban ile birlikte yaptığı açıklamada, Erdemir’in Metalurji Fakültesi kuracağını ilan etmiştir. Erdemir; Bakan ile Vali’nin verdiği müjdeden sonra yan çizen durumuna düşmez/düşürülemez. İkili sohbetlerle kararlaştırıldığı gibi Eğitim Tesisleri ile Bekar lojmanlarının tahsisini Bülent Ecevit Üniversitesine yapmalı ve o tesislerde metalürji mühendislerinin yetişmesinin adımını bir an önce atmalıdır. 

Erdemir büyük bir kurumdur.

İfade edildiği gibi bir dünya şirketidir.

Verilen sözleri unutturmaya da asla kalkmaz-kalkamaz.

 

BİR NOT:Gülüç Belediye Başkanına yapılan saygısızlığın haber olarak yayımlanmasının ardından  gazete merkezimizi arayan Gülşin Yöney “böyle bir şey olmadı” türü bir söz etmiştir. Haberi ben yazdım Gülşin hanım. Bilirsiniz ki, biz de asparagas haber ya da yorumlar asla yer almaz. Evet sizin “böyle bir şey olmadı” dediğiniz olay gerçektir Sayın Yöney. Keşke olmasaydı. Erdemir’in tarihinde böyle bir saygısızlık bir ilktir. Umarım son da olur.