Asker uğurlama törenleri iyice işkenceye dönüştü.
Yaşanan curcuna can ve mal tehlikesi yaratıyor.
Araçlardan beline kadar sarkan alkollü gençler, ?en büyük asker bizim asker? der iken, daha askere gitmeden ?ne şehittir ne gazi, Niyazi?dir Niyazi? olmaya aday çılgınlıklar yapıyorlar.
Sınır yok bu uğurlama törenlerinde.
Oluşturulan konvoyların yarattığı gürültü kirliliğinin ötesinde, trafik akışı tıkanıyor ve çok acil durumda olan vatandaşlar da bu konvoyun içinde stresin bataklığına itiliyor.
Askere gitmek elbette onurdur.
Bu onuru en uç noktada korkusuzca vatanı bekleyen herkes yaşamıştır ve bunun tadıyla gurur doludur.
Elbette askere gidenlerimiz de bu coşkuda.
Özellikle son 25 yıl içinde Güneydoğu?da emperyalist ülkelerin taşeronu ile kan akıtan bölücü örgüt, askerliği daha çok öne çıkarmış ve askere giden yiğitlerimizin coşkusuna coşku katarak kanlı bir Türkiye zemini yaratmıştır.
Asker bizim.
Subayından erine kadar tüm asker bizim bağrımızdan çıkar Mehmet?ler.
Siz bakmayın askerimize yapılan emperyalizmin yerli işbirlikçilerinin saldırılarına ve askerimizi gözden düşürmek için çevirdikleri senaryolara.
En büyük asker Türk askeri.
Bunlara kimse söz söyleyemez, söyler ise taşıdığı TC kimliğini bıraksın ve defolup gitsin nereye isterse.
Ama vatan borcunu yerine getirmek için askere giden gençlerimizin ölçüyü kaçırmalarına da bir ?dur!? denilmelidir.
Kamu ve yerel yönetimler ile muhtarlar bu konuda eşgüdüm içinde hareket ederek sokaklara taşan ve sokaklarda da sevinç terörü yaratan bu durumu kontrol altında tutacak tedbirleri almalıdırlar.
Asker uğurlama törenlerinde yaşananlar gerçekten de endişe verici boyutlara ulaşmıştır çünkü.
Her an bir şey olabilir, bir trafik kazası olur, sevinçle atılan serseri bir kurşun birinin canını yakar, herhangi bir olay olabilir korkusunu hepimiz yaşıyoruz.
Aman kimsenin burnu kanamasın.
Bu gençler.
Biliyoruz ki, DELİ-KANLI çılgınlığında deli akan kanlarıyla delice eğlenmek ve gösteri yapmak istiyorlar.
İyi hoş da; ya bir şey olursa?
Hep deriz ya, ?biz de askere gittik ama böyle şaşalı gösterilerle uğurlanmadık? diye.
Ölçü? ölçü? ölçü?
Ölçünün aşıldığı noktalarda hem üzüntü vardır.
Kimse kimseyi üzmesin.
Ve aileler de, ?biricik oğlum? sözünün içini, oğullarını delice eğlenme isteklerini kontrol ederek, kontrollü delilikte coşkularını belli alanlarda ve belli ölçülerde yaşayabilecekleri ortamlarda tutarak, genç Mehmetçik adaylarını uğurlayabilsinler.
Asker uğurlama törenlerinden acı haber duymak istemeyen milyonların bu korkusunu unutmadan bir olalım, diri olalım?
Bir not: Gerçekten herhangi bir özrü olmadan ve numaradan raporlarla askere gitmeyenlerin de tüm özlük haklarına ambargo konulmalıdır. Bu numaracılar adam sırasına konulmamalı, hiçbir mal varlığı edinememeli, ticaret yapamamalı, evlilik yapamamalı, üzerine kayıtlı bir eş ve çocuğu olamamalı ve asla protokollerde yer alamamalıdırlar.
Güneydoğu?da aslanlar gibi 16 ay askerlik yapma onuruna sahip bir yurttaş olarak bu da benim çok samimi isteğimdir.
Anadolu?da bir deyim vardır:
?Askerlik yapmayan adam olamaz? diye.
Bu söz unutturulmamalı.
Ayrıca; numaracı asker kaçakları açıklanmalı.
Öğrenelim bakalım kim var asker kaçakları listesinde?
Askere gitmemek için yalandan belge almak ile vatan hainliği arasında ne fark var ki?