Bu kavganın adı ekmek.
Ekmek kavgası bu…
Bu kavgada bir tarafta halk, diğer tarafta ise halkın ekmeğini çalanlar ile işbirlikçileri var.
Bu kavga o kavga.
Ekmek kavgası.
Ereğli’de 250 gram ekmek 1 liradan satılırken fırıncılar ve işbirlikçileri bir araya gelerek “bu halkın ekmeğini biraz daha çalalım” dediler ve bastılar zammı.
Zammın adı 400 gram ekmek 2 lira.
Acımadılar.
Bastılar kazığı.
Ve bu zam ile 1 liralık ekmek de tarih oldu.
Böyle bir ekmek yarım.
Yani fırıncının deyimiyle 1 liralık ekmek isterseniz “bölürüz abey” diyecekler.
Aslında bu zammın adını; kol da diyebiliriz.
Kol gibi zam.
Kime li?
Sana, bana, o’na.
Bize…
30 Mart yerel seçimlerinden önce gittiğim Mudurnu’da meydandaki koskocaman ekmek gramaj ve fiyatları dikkatimi çekmişti÷
Sordum belediye başkanını CHP’liymiş.
Halkçı bir bilince sahip olsun da, partisi çok mu önemli?
Hiç!..
Zabıtalıktan belediye başkanlığına giden yolda halk ile özdeşleşen başkan ekmek vurgunuyla mücadelede halk ekmek açarak direnmiş. O direniş ile 600 gram ekmeği 1 liraya satıyordu. Ereğli’ye döndüğümde “Palavra değil, gerçek” başlıklı haberimle durumu anlattım ki, siyasi partiler seçim beyannamelerine halk ekmeği koysunlar.
Seçimler geldi ve geçti.
Nihayetinde koltukta sadece oturanlar değişti ve aradan geçen 2 yıl sonra 250 gram ekmeğin gramajı ve fiyatı değişti.
400 gram ekmeğin 2 liraya satıldığı bölgemizde, Mudurnu’yu merak ettim.
Aradın Mudurnu Belediyesi’ni. Dedim ki, “ekmeğin şu anki fiyatı ve gramajı nedir?”
“350 gram ekmek 1 lira” dediler.
Yani?
Ereğli’de 400 gram 2 lira, Mudurnu’da 350 gram 1 lira.
Mudurnu’daki belediye CHP’li.
Ereğli’de ise AKP’li.
Ama….
Mudurnu’dan önce Ereğli’de halk ekmek vardı.
ANAP kafası geldi ve kapattı o fırını.
Yetmedi.
Belediyenin otobüslerini de seferden kaldırarak ulaşımı da tekelleştirerek halk otobüslerine teslim etti.
Bir yanda fırıncılar diğer yanda otobüsçüler götürüyor.
Sömürülenler kim?
Halk.
Ereğli halkı.
Cok yazıp söyledim ve ısrarla yazıp çizmeye devam edeceğim:
Bu ilçede ne zaman ki halk ekmek açılır ve belediye otobüsleri seferlere başlar işte o zaman “Ereğli’de de belediye var” diyebiliriz.
İki iki daha dört.
Yerel yönetimin birinci ve asla ihmal edilmemesi gereken görevi; bu kentin halkını sömürtmemektir.
SÖ-MÜRT-ME-MEK !..