O ne gürültü öyle?
Birisi kestirmiş ilan!
Birisi askere gidecek ilan!
Birileri zivaf gecesine girecek ilan!
Bir taraftar grubu maç kazanmış ilan!
Bastır bastır kornolara.
Cayır cayır etsin.
Kimin hastası var, kim işten gelmiş de dinlenecekmiş kimin umurunda!
O gürültünün şiddeti ile strese giren mi var?
Yolda sokakta ulaşım hakkının engellenmesinden dolayı can güvenliği tehdit altına alınan mı var?
Süratli araç kullanmanın yarattığı tehlikeler mi var?
Umur yok!
Buymuş örf ve gelenek!
İşte size güzel bir örnek:
Belçika’da düğün konvoyu ile trafiği aksatan 18 Türk’e 5 yıl boyunca trafikten men ve 2000 Euro para cezası verilmiş ve 6 ay aracına el konulmuş.
Davaya bakan hakimin sözleri ise tam bir insanlık dersi:
“Sadece trafik sıkışıklığına neden olmakla kalmıyorsunuz, aynı zamanda diğer sürücülerin sinirlenmesine yol açıyorsunuz. Davranışınız agresifliğe ve sonucunda ırkçılığın artmasına neden oluyor. Zaten yeterince ırkçı var, buna karşı durmanız gerekiyor. Eğer bir parti yapmak istiyorsanız kafanıza kova bile geçirebilirsiniz ancak yolları, amaçları için kullanılmaya bırakacaksınız.
Yaptığınızın diktatöryel bir tarafı var. Yollar hepimize ait ve kimse kendi malı gibi kullanamaz. Yolu tıkarken o esnada hastaneye yetişmeye çalışan birinin vaktini çalmış olabileceğinizi düşündünüz mü? E17 Avrupa’daki en kalabalık karayollarından biri. Sizin dans edebileceğiniz bir yer değil.”
Peki bizdeki bu gürültü kirliliği önlenemez mi?
Bal gibi önlenir?
Düğün salonlarına ver emri. Kim düğün yapıyor ise imzalasın sözleşmeyi. Sözleşmeye de düğün konvoyunda korna çalınır ise sorumlusu sizsiniz ve şu kadar para cezası vardır diye.
Tüm düğün törenlerin de bu konuda halkı bilgilendirme konusunda genel uyarılar yap.
Ve de ki, “Korna çalmak ayıptır. Affedersiniz ama öküzlüktür. Gürültüsüz bir kentte uygar insanlar yaşar.”
Öğrencileri bu konuda sürekli eğit ve bu öğrenciler dönem dönem trafiğe çıkarak sürücülere “korna çalmayınız” uyarıları yapsınlar.
İnsan olan anlar.
İnsan olan müdahale eder.
İnsan olan bu ayıp duruma düşmez.
Bu kadar basit sonuç alınacak işleri bile beceremiyor isek sebebi ne ola ki?
Her sabah saat 10.00’da bir kentte yaşayanları şurada şu öldü diye anonsla güne başlatmak olmasın sakın !
Bakış ve anlayış çapı, eşittir sonuç
