Dikkatinizden kaçmış olabilir diye bölgemiz açısından çok önemli bir haberin spotunu sizlere paylaşmak istiyorum:

 

“Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından hazırlanan "Kömüre Giden Demiryolu" projesinin tanıtımı niteliğindeki "Kelebeğin Rüyasına Yolculuk" adlı çalışma kapsamında, Kdz.Ereğli'ye gezi düzenlendi. 

 

Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinin mevcut turizm ve kültür değerlerini halihazırdaki tren yollarıyla bütünleştirerek turizm koridoru oluşturulması amacıyla başlatılan proje çerçevesinde, turizm acentesi temsilcileri, gazeteci ve akademisyenlerden oluşan heyet, Ereğli ilçesinde incelemelerde bulundu.”

 

Projenin adı neymiş ne?

 

“Kömüre giden demiryolu !”

 

Hey Allahım hey!

 

İnsanın tüyleri diken diken oluyor.

 

Niye mi?

 

 

Tarih 9 Haziran 2010.

Ereğli Önder’in manşeti: ACIMADAN KESİYORLAR !

 

Tarih: 12 Haziran 2010

Ereğli Önder’in manşeti: KESTİLER, DOĞRADILAR GÖTÜRDÜLER.

 

Neyi kestiler, doğradılar ve götürdüler?

Ereğli-Kandilli arasında ve daha sonra  sökülen  demiryolunda uzun yıllar hizmet eden tarihi lokomotifi? Kesip MKE’ye hurda olarak sattılar?

 

“O tarihte kimdi milletvekili? Kimdi belediye başkanı?”  Diye bir sorun ve yanıtını da sorunun karşısına yapıştırarak yanıtını siz verin…

 

**

 

Turizm şirketleri Kdz. Ereğli’yi de içine alan bir gezi düzenliyorlar. İnceleme ve araştırmalarına göre, bölgemizi de tur turizmi kapsamına alıp  almamaya düşünerek karar verecekler.

 

Bu hareketin ana konusu TEMASI “KÖMÜRE GİDEN DEMİRYOLU !”

 

Ama… Biz demiryolumuzu söktük.

 

Tarihi lokomotifimizi kestik.

 

Eeee !

 

**

 

Fazla söze gerek var mı?

 

Çok şey söylenir.

 

Yazılır da!

 

Ne değişecek?

 

 

Şu çok açık ve net ki, Kdz. Ereğli binmiş bir alamete gidiyor kıyamete.

 

Kurumlar arasında eşgüdüm yok.

 

Kültür ve sanat ilgisiz ve desteksiz.

 

Kentin adını duyuran tiyatrocular  herşey cepten sanat yapmaya çalışırken, bir Allah’ın kulu da çıkıp “ne derdiniz var?” demeyi bile bırakın da, “teşekkür” etmiyor iken, yine de Ereğli imal edilen tarihsel kimliği ile varlığını sürdürebiliyor.

 

Çal kızım.

 

Söyle oğlum.

 

Kıvırt yandan yandan. derildi yıllarca.

 

Yerel güç ve kültür sanata destek olmak yerine bastır bastır paraları, İbo’ya, Tarkan’a dedik.

 

Böyle geldik bu günlere.

 

Bugünler mi, alametin üzerindeyiz ya!