Gazeteci Doğan Özgüdenin Vatansız Gazeteci kitabının ikinci cildi de Sürgün Yılları alt başlığı ile Belge yayınları arasında çıktı.
Kitapta yazarın, 1971 ile 2011 yılları arasındaki döneme ilişkin anı, gözlem ve toplumsal eleştirileri ön plana çıkıyor. Hemen söylemeliyim ki Ant yayınlarının kurucusu gazeteci Doğan Özgüdenle yine gazeteci eşi İnci Özgüdenin sürgündeki yaşamlarının, ayakta kalma uğraşlarının incelikli, dürüst ve yalın dille anlatıldığı bu çalışma da ilki gibi yakın cumhuriyet tarihi için genç kuşaklara bir not düşme görevini hakkıyla yerine getiriyor.
Doğanın özellikle 12 Mart dönemine değgin anlattıkları, o dönemi yaşamış, sıkıyönetim mahkemelerini yakından izlemiş, görev sürgünü tatmış bir gazeteci olarak eski anılarımı da tazeledi. O duruşmalarda arkadaşlarımı, dostlarımı, bilim insanlarını, sanatçı ve yazarları sanık sandalyesinde görmek acılarımızı her gün biraz daha katlanılmaz kılardı. Şimdi de sıkça düşünüyorum: Ne değişti?
Gazeteciler, akademisyenler, muhalif aydınlar yine cezaevlerini doldurmuş bulunuyor. 12 Eylül artığı yasalar her muhalif düşüncenin hayali örgütlerle ilişkilendirilmesinin yolunu açıyor. Düşünceyi ifade özgürlüğümüz mü genişledi? Basın özgürlüğü mü? Devletin her bireye eşit davrandığını, temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterdiğini söyleyebilmek mümkün mü? Yargı erkinin bağımsız olduğunu ya da... Askeri darbelerin bıraktığı onulmaz izlerin bir benzerinin şimdilerde kendilerini demokrat diye tanımlayan sivil iktidarlar tarafından da halklara yaşatılması ise bizler gibi üç askeri darbe bir o kadar da darbe girişimi yaşamış bir kuşak için ibretlik yeni bir deneyim olmalı
Özgüdenler vatansız gazeteciler. Yurt dışına çıktıklarında hiçbir ülkeden sığınma istememekte kararlıdırlar. Çünkü hep çok uzun olmayan bir sürede ülkeye geri döneceklerini düşlerler. Yıllar geçer. Türkiyede koalisyonlar dönemi, Ecevit iktidarı yaşanır. Aslan! Sosyal Demokratlar da iktidara gelir. Oysa bir zamanlar, dost belledikleri çoktan devlete dönüşmüşlerdir. Siyaset bizde böyle algılanan bir şeydir. O dost, arkadaşların tümü Özgüdenlerin vatandaşlığa dönüş taleplerine duyarsız kalırlar. Üstelik büyük hukuk insanı Halit Çelenkin uğraşlarını da görmezden gelirler.
Bunları kitapta usul usul yakınmadan anlatır Doğan ve noktayı koyar: Ankara bizim vatansızlığımızdan memnun görünüyordu.
Sürgün yılları içinde belge ve fotoğraflar da barındıran 500 sayfalık özenle basılmış bir kitap. Doğanın akıcı anlatımı ile bir solukta okunabilen bir çalışma. Özellikle de sosyal bilimlerle, siyaset bilimiyle, gazetecilik ve iletişimle haşır neşir olan gençlerin Sürgün Yıllarından çıkaracakları önemli dersler var. Çok yararlı bir okuma olacak onlar için. Hele de günümüz medyası düşünüldüğünde
SÜRGÜN YILLARI
Turgay OLCAYTO
Yorumlar