“On beş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır.Ancak on dört yaşını doldurmuş ve ilk öğretimi tamamlamış olan çocuklar bedensel,zihinsel ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilirler.”

4857 Sayılı İş Yasasının 71.maddesi, yukarıdaki bu hükümle başlar.İkinci fıkrasında da “ Çocuk ve genç işçilerin işe yerleştirilmelerinde ve çalıştırılabilecekleri işlerde güvenlik, sağlık, bedensel, zihinsel ve psikolojik gelişmeleri,kişisel yatkınlık ve yetenekleri dikkate alınır.”der.

 

Bu hükümde yer alan “Genç İşçiler” tanımı İş Hukukumuza  4857 Sayılı İş Yasasının 71.maddesiyle girmiş,çocuklar ve genç işçiler ile ilgili  koruyucu ve yasaklayıcı iç hukuk düzenlemeleri, Uluslar arası sözleşmelerle de desteklenmiştir.

 

Yenileştirilmek istenilen Anayasa hükümlerinde de çocuklar korunmaya devam edilecek ise,yürürlükteki Anayasa’nın 50 maddesinde öngörülen “Kimse yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.”hükmü saklı tutulmalıdır.

 

4857 Sayılı İş Yasası’nın 71. madde hükümlerinde düzenlenmesi istenilen Yönetmelik de, 06.04.2004 tarihi itibariyle yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.Yönetmeliğe göre çocuk işçi 14 yaşını bitirmiş,15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış,genç işçi ise 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış kişi olarak tanımlanmıştır.

Yine Yönetmelik hükümlerine göre Hafif İş, yapısı ve niteliği itibariyle. yerine getirilmesi sırasındaki özel koşullara göre,

   -Çocukların gelişmelerine, sağlık ve güvenliklerine zararlı etkisi olmayan,

   -Okula devamını, mesleki eğitimini veya yetkili merciler tarafından onaylanmış eğitim programına katılımını ve bu tür faaliyetlerden yararlanmasını engellemeyen işleri,

ifade etmektedir.

 

Çocukların çalışma saatleri günde 7 ve haftada 35 saatten fazla olamaz.Ancak 15 yaşını tamamlamış çocuklar için bu süre, günde 8 saat, haftada 40 saate kadar arttırılabilir.

Okula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma süreleri eğitim saatleri dışında en fazla iki saat ve haftada 10 saat olabilir.Ara dinlenmesi de çalışma saatleri 2 -4 saat arası olanlara otuz dakika, dört saatten fazla olanlara 1 saat verilir.

Çocuk ve genç işçilerin hafta tatilleri kesintisiz 48 saatten az olamayacağı ,ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırılamayacakları bugünlere ilişkin ücretlerinin iş karşılığı olmaksızın ödeneceği öngörülmüştür.

Yönetmelik hükümleri yıllık ücretli izin kullandırılmasına ilişkin 10.maddesiyle izin süresinin 20 günden az olamayacağını, kesintisiz ve okulların tatil dönemlerinde kullandırılması gerektiğini hükme bağlamıştır.

İşverenin yükümlülükleri kapsamında çok önemli bir hüküm daha getirilmiş, Çocuklara karşı işlenmiş suçlardan hüküm giyen,yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymiş işveren veya işveren vekillerinin çocuk ve genç işçi çalıştıramayacaklarına amir bulunmaktadır.Çocuk ve genç işçinin çalışması ile ilgili  velisi veya vasisisinin izinlerine ilişkin istenilecek belgeler de Yönetmelik  hükümleri arasındadır.Yönetmelik Devletin yükümlülükleri ile  çalıştırılabilecekleri iş ve çalıştırılamayacakları işe kadar  geniş ve ayrıntılı hükümler getirmiştir.

Yasa koyucunun bu denli  çocuk ve gençlerimizi koruma adına getirdiği,  İş Yasasıyla ilgili hükümlerin uygulanmadığı işyerlerinde yapılan araştırma sonuçları göstermektedir.Ekonomik faaliyette bulunan çocukların % 61’ini erkekler,% 38’ini de kızlar oluşturmaktadır.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2005 yılında çocuk işgücünün sona erdirilmesi projesi İzmir’de başlatılmış Ayakkabıcılık,konfeksiyon,oto tamiri ve bakımı meslek dallarında 15 yaşındaki çocukların işten çekilmeleri sağlanarak, öğretime yönlendirilmiştir.Çocuk İş Gücü Anketi çalışmaları sonucu sektörel olarak tarımda % 41,sanayide % 28,ticarette % 22 ve hizmet sektöründe %9 çocuk işçinin çalıştığı belirlenmiştir.Çevremizde ve karayollarında da her gün onlarca çocuğu simit,su ve mendil satarken görmemiz ayrı bir göstergedir.*

Konu İç Hukuk düzenlemeleri ile kalınmamış ve yüzlerce maddeden oluşan Uluslararası Sözleşmeler ve Tavsiye Kararlarıyla sosyal soruna çözüm üretilmeye çalışılmıştır.Asgari Yaş Haddine İlişkin Sözleşme,Çocuk İşçiliğinin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme,Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çalışmaya İlişkin Temel Haklar ve İlkeler ile ilgili ILO Bildirgesi, gazeteniz sütunlarına sığamayacak kadar hükümlerle doludur.

ILO’nun temel haklara ilişkin 8 sözleşmeden biri olan 182 Sayılı, Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi’nin bir kaç hükmünü yinelemekte yarar görüyorum.

Sözleşmeye göre En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliği;

-Çocukların alım-satımı ve ticareti,

-Borç karşılığı veya bağımlı olarak çalıştırılması ve askeri çatışmalarda çocukların zorla ya da zorunlu tutularak kullanılmasını ya da içerecek şekilde zorla ya da mecburi çalıştırılmaları gibi kölelik ve kölelik benzeri uygulamaların tüm biçimlerini,

-Çocuğun fahişelikte,pornografik yayınların üretiminde ve pornografik gösterilerde kullanılmasını,bunlar için tedarikini ya da sunumunu,

-Çocuğun uyuşturucu maddelerin üretimi ve ticareti gibi yasal   olmayan faaliyetlerde kullanılmasını,

-Doğası veya gerçekleştirildiği koşullar itibariyle çocukların sağlık,güvenlik veya ahlaki gelişimleri açısından zararlı olan işi kapsamaktadır.

Bu Sözleşme hükümleri karşısında  Bakanlığın, Sosyal Toplum Kuruluşlarının ve Sosyal Medyanın son haftalarda gündeme getirdiği ve tartıştığı, kamuya N.Ç. olarak tanıtılan bir kız çocuğu ile ilgili Yargı Kararı’na ilişkin bir hatırlatma da biz yapalım istedik.Çocuğu veya torunu yaşındaki kız çocuğunu fantezilerine alet edenler ve buna neden olanlar için Yargı Organlarınca 182 Sayılı Sözleşme hükümleri de dikkate alınamaz mıydı?

 

Adı geçen N.Ç.kimdir?Çocuklarla ne ilgisi var? İzlemeyenler için..N.Ç., Mardinli 13 yaşında iken 2002 yılında aralarında Kaymakamlık yazı işleri müdürü,yüzbaşı,muhtar,iş sahiplerinin ve birçok kesimden genç,yaşlı 26 erkeğe pazarlanıp satılan bir kız çocuğumuz.Şimdi N.Ç., kendi imkanlarıyla ulaştığı Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuk Yardım Komisyonunun koruması altında,21 yaşında Üniversite sınavlarına hazırlanmakta,İngilizce kurslarına gitmekte. 

N.Ç. ile ilgili önce ilk derece Ağır Ceza Mahkemesi’nin Kararı,daha sonra geçtiğimiz haftalarda  Yargıtay’ ın da  kız çocuğumuzun rızasıyla olayların gerçekleştiği Kararıyla Adalete olan güven bir kez daha sarsıldı.Dava zaman aşımına uğrama gerçeğiyle de karşı karşıya..Yargılama 11 yıldır devam etmekte.

Pazarlayıcı iki kadına 9 yıl ceza veren Mahkeme N.Ç. ye tecavüz edenlere cezanın en az haddinden,  1 yıl gibi bir ceza verilmesi yolundaki Kararı ne denli vicdanları rahatlatır,bilinmez.Gerçekte N.Ç nin 13 yaş gibi çocuk yaşta iken aldığı yarayı kim ve hangi karar silecektir.N.Ç.’ye çocukluğunu ve adını geri veremeyiz.Ama başka çocuklarımızın N.Ç. olmasını önleyebiliriz. Şimdi davayı Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuk Yardım Komisyonu, AİHM’e taşıma hazırlığında.

Toplumumuzda gizli kalmış  cinsel istismar ve tecavüze uğramış nice N.Ç. gibi çocuklarımızla dolu.Ancak Yargı Organlarına taşınabilen olaylarda yargıçlarımız Ceza Yasasındaki uygulayacağı hafifletici hükümleri arar iken, Uluslar Arası En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğine ilişkin 182 sayılı Sözleşme Hükümlerine de bakması gerekirdi diye düşünüyorum. Veya Yargıçlarımız, vicdanlarının da seslerine bakarlar....

Çocuk Olma Hakkının korunduğu,çocukluğunu yaşama güvencesinin sağlandığı çağdaş yasal düzenlemeler ve uygulamalarla çocuklarımıza daha iyi gelecek vermeliyiz.

 

Sevgiyle,Sağlıklı Kalınız.

*ILO Yayınları.   

 

[email protected]