Avrupa Birliği 16. Reform İzleme Grubu toplantısı 11.07.2009 tarihinde Hatay'da yapıldı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Devlet Bakanı ve Baş müzakereci Eğemen Bağış, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun katıldı. İkincisi 5 Eylül 2009 tarihinde Trabzon’da. Büyük bir olasılıkla bu toplantının içeriği yargı ağırlıklı olacak

 

Bu toplantıdan en iyi haber şu: BM İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi İhtiyati Protokolünün onay için TBMM'ye sevki sürecinin başlatılması kararı alınmış. 11 Temmuz 2009 tarihini not almalı. Çünkü bu toplantıda alınan en iyi karar bu. Bekleyip göreceğiz…Acaba “İhtiyari Protokol” TBMM’ne onay için ne zaman sevk edilecek?

 

Bu toplantıda “Yargı Reformu Strateji Belgesi” konuşulmuş ve Bakanlar Kurulu’nda bu konunun görüşüleceği bildirilmişti. Bakanlar Kurulunda görüşülerek benimsendiği anlaşılan “Strateji” 25 Ağustos 2009 tarihi itibariyle Adalet Bakanlığının web sitesinde yayınlandı. Adalet Bakanlığının web sitesinde 25.08.2009 tarihli üç ayrı belge var. Yargı Reformu Stratejisi, Yargı Reformu Eylem Planı ve Anayasa Mahkemesinin Yeniden Yapılandırılması…

 

Yayınlanarak kamuoyuna açıklandığına göre, yeniden temel başlıkları yazmak gerekiyor…

 

Yargı Reformu Stratejisi; 21. yüzyıla hukuk alanında büyük reformları gerçekleştirmek amacıyla hazırlanmış. Bu stratejinin giriş bölümünde yer alan bilgilere göre; “özellikle Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecinin hızlandırıcı etkisi yanında, demokratik toplum düzeninin gerektirdiği çağdaş açılımların gerçekleştirilmesi ihtiyacı” hukuk reformunun en önemli belirleyici nedeni olarak kabul edilmiş. AB Helsinki Zirvesinde (1999) alınan karara göre, Türkiye’nin diğer aday ülkelere uygulanan kıstasları yerine getirmesi şartıyla,  AB ile tam üyelik müzakerelerine başlayabilmek için, Türkiye’nin Kopenhag Siyasi Kriterlerini yerine getirmesi Strateji’nin yol haritası olarak benimseniyor.

 

En önemli tespitlerden birisi olarak kabul edilen bu yol haritasında; “demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını teminat altına alan kurumların iyi isletilmesi ve azınlıklara saygı gösterilerek korunması”nı sağlamak amacıyla alınması gereken tedbirlerin yer aldığını Strateji belgesini hazırlayanlar bilmektedir. En azından böyle bir tespit yapıldığına göre bu tespit Stratejinin amacı olarak kabul edilmelidir.

 

Nitekim Stratejinin içeriğinde ve özellikle giriş bölümünde niçin Yargı Reformu Stratejisi niçin hazırlandığı iki nedene dayandırılmış.

 

Birincisi; AB ile yürütülen “tam üyelik müzakereleri” sırasında özellikle Kopenhag Siyasi Kriterlerinin ne kadar içselleştirildiği konusunda Türkiye ile 23 üncü fasıl kapsamında “Yargı ve Temel Haklar” başlığı altında mevzuat tarama toplantıları düzenlenmiştir. Bu faslın “tarama sonu raporu” AB Komisyonu tarafından kabul edilerek üye ülkelere, -Türkiye ve Hırvatistan- onay için sunulmuş, ancak onay süreci henüz tamamlanmamıştır. İlk hedef bu “onay” sürecinin tamamlanmasıdır. Stratejinin hazırlanma gerekçelerinden birisi budur.

 

İkincisi ise; AB yetkililerince Türkiye’nin yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı ve etkililiğinin güçlendirilmesine yönelik bir “Yargı Reformu Stratejisi”ni Komisyona sunması gereği önemle istenmektedir. İkinci gerekçe budur.

 

Bu gerekçeler bütün açıklığı ile Strateji Raporunda yer almıştır. Demek ki, bu Strateji AB Komisyonu için hazırlanmıştır.  

 

2007-2013 dönemlerini kapsayan ve TBMM’nin 28/6/2006 tarih ve 877 sayılı kararı ile kabul edilen Dokuzuncu Kalkınma Planında; AB’ye tam üyelik süreci ile paralellik taşıyan nitelikte  5.6.5. numaralı “Adalet Sisteminin İyileştirilmesi” başlığı altında  yargıda yapılacak olanlar 2006 yılında zaten belirlenmiştir. Yaşanan üç yıllık bir süreç demektir.

 

Dokuzuncu Kalkınma Planı çalışmasına paralel biçimde, bir çok katkının alındığı ve görüşlerin istendiği çalışmaların ardından Adalet Bakanlığı tarafından Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın öncülüğünde 2008–2013 yılları kapsayacak bir “Yargı Reformu Stratejisi”  ortaya çıkmıştır.

 

Yine, Adalet Bakanlığı’nı tarafından bu Stratejinin uygulanması için “Eylem Planı” hazırlanmıştır. Adalet Bakanlığının web sitesinde yayınlanmıştır. Yargı Reformu Stratejisinde yer alan amaç ve hedeflere ulaşılması için yapılması gerekenler gösterilmektedir. Plan incelendiğinde Adalet Bakanlığının ve Milli Savunma Bakanlığının çalışma yapması gerekiyor. 2013 yılına kadar beş yıllık bir süreç…

 

Eylem Planı’nın (10) numaralı başlığı altında “Avrupa Birliği müktesebatına uyum sürecinin gerektirdiği mevzuat çalışmalarına devam edilmesi” bölümünde çıkarılacak yasalar sayılmış.

 

Plana göre; 18 ayrı kanun tasarısı gündemde olacak. Yürürlükte olan bazı kanunlarda değişiklikler yapılacak. Örneğin Yargıtay Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu, İdarî Yargılama Usulü Kanunu, Adalet Bakanlığı Teşkilat Kanunu, Noterlik Kanunu ve  Türk Medenî Kanununda değişiklikler yapılacak.

 

Yeni tasarılar ise şunlar: Türk Ticaret Kanunu tamamen yürürlükten kaldırılıyor ve yerine yenisi geliyor. Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Sekli Hakkında Kanun Tasarısı da var. Borçlar Kanunu için de durum aynı. Diğerleri ise Türkiye Hâkimler ve Savcılar Birliği Kanun Tasarısı, Ticarî Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırrı Hakkında Kanun Tasarısı, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı, DNA Verileri ve Millî DNA Veri Bankası Kanunu Tasarısı, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı, Ceza İnfaz Kurumları Dış Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı, Genel İdarî Usul Kanunu Tasarısı, Şiddet Suçu Mağdurlarına Yardım Hakkında Kanun Tasarısı

 

Yargı alanındaki tartışmalar “Strateji ve Plan” nedeniyle 2009 ve 2010 yıllarına damgasını vuracak