Kır artık kır.

Tüm prangaları kır.

Sök at hepsini.

Ayaklarındakini,

Başındakini,

Boynundakini,

Hepsini kır at.

Yüreğindekini de at.

Geçmiş geçmişte çoktan kaldı.

Kır!..

Kır bugüne kadar gelen anı defterindeki acı küpünü.

Parçalansın

Darmadağın olsun

Öfkeyle kır

Akıt tüm isyanlarını

Ama ne olur lütfen kır

Kır kırıklıklarını

Kır senin güneye özlem duyan yediverenlerini

Kır ve sök at

İz bırakma

Geçmişten kalmasın bir şey geride

Kırıntısını da tutma

Tertemiz olsun geçmişten gelenler

Kuyulara at

Kara sabahlarda üşütmesin seni bir daha

 

Gün o gün şimdi

Gün sevdalara ağıt yakma günü değil

Gün ayrılıkların ardından gözyaşı dökme günü de değil

Gün yeniden inadına yeniden sevme günü

Gün siyah yıldızları ışıldatma günü

Gün yeni şarkılar yazma günü

Gün sesini duyabilme heyecanını tatma günü

Gün bir tutam çiçeğe vurgun yeme günü

Gün yeniden doğma günü

Gün sevmeyi öğrenme günü

Gün yüreği özgür bırakma günü

Gün sımsıcak olma günü

Gün kırmızı şarap kadehinde duygusallaşma günü

Gün o gözleri arama günü

Gün yitip gidenleri aramama günü

Gün Leman Sam’ın sesinden şarkıların gizliliklerinde kendini arama günü

Gün yeniden doğma günü

Gün inadına aşk

Gün inadına sevda

Gün inadına sevişme

Gün tutku

Gün şiir satırlarında “canım canımı sevdi” deme günü

Gün umutla oynamayanları anlama günü

Gün taze bir toprağı öpme günü

Gün dinleme günü

Gün gönüllerin oynaşma günü

Gün naz günü

Gün çiçeklerde çiçeklerin şebnemini öpme günü

Gün nur yağdırmak gecelere

Gün anlama günü

Gün verilen sözün ardında durma günü

Gün dostluğa dostça uzanma günü

Gün usulca sokulma günü

Gün dayanma günü

Gün gözlerde elektriği çaktırabilme günü

Gün rüzgara kafa tutabilme günü

Gün kaçan güzel balığın ardından hayıflanma günü

Gün yıllara gülücük atabilmeyi başarma günü

Gün bacaksız gecelerin altın boyasına bir ara taksimi armağan etme günü

Gün biraz kırıklık

Bir parça da üzerine atılan sevginin sevgisizliğini unutma kararlılığından kopup gelen suların iç gıcıklayan sesi.

Gün öyle bir gün

Gün tıkanma

Gün yutkunamama

Gün düğümlenenleri boşaltma da günü

Gün bacaksızlığın gizli gizemini düşünmeyi unutmama günü

Gün rüyalarda yakalanan mutluluğu hayal etme günü

Gün acıyı unutmuş ve sevgisiz kalmış yüreği yeniden aşık etme günü

Gün gökyüzündeki bulutlarla konuşabilme günü

Gün öyle bir gün

Gün böyle bir gün

İşte gün işte

Gün…

 

Şimdi kopartmalı

Sevgisiz bırakmamalı bedenleri

Sevmeli sevgiyle

Dupduru akmalı nehirler

Deliliğini kontrol ederek

Yeni sevdalara

Yeni aşklara

Sınırsız

Uçuk

 

Evet evet evet

Sen de öyle yap

Sev

Seni seveni sev

Çok sev

Çok sarıl

Çok anlat sevgini

Çokça paylaş

Ama sakın ola ki bastırma

Severken sevgini kaçırma

Sevmek bir sanattır

Sevmeyi anlatmak da ikinci sanattır

 

Hadi bakalım şimdi sevişme zamanı

Hep birlikte

Deliliği severek

Sevmeye merhaba dedin mi

Yakışır sana

Yakışır

Uçsuz bucaksız tepelerde

Buluşmalı bir gece vakti

Ateşli bedenleri

Susturmalı