Evrenin sırrını çözmeye yakın artık  bilim insanları. Çalışmalar baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Tıpta, gen biliminde, bilişimde olağanüstü gelişmeler birbirini izliyor. 21 Yüzyıl insanlık bilimin aydınlığını gezegenin tümüne yaymayı becerebilecek mi? Yanıtı bulmak çok zor. Bir yanda insanlığı yüceltmek için uğraş veren bilim insanları, öte yanda aymazlıkları, kazanç hırslarıyla gezegeni yok olma noktasına sürükleyen kalabalıklar. Lübnanlı Yazar Amin Maalouf  “ Çivisi Çıkmış Dünya “ kitabında (Çev.Orçun Türkay) genel bir değerlendirme yapıyor : “Pusulasız bir halde girdik yeni yüzyıla. Daha ilk aylardan başlayarak, dünyanın hepten çivisinin çıktığını düşündüren kaygı verici olaylar meydana geliyor; üstelik bunlar birçok alanda birden gerçekleşiyor-entelektüel dünyanın, finans dünyasının, iklimin, jeopolitiğin, etiğin çivisi çıkmış durumda.” Gerçekten dünyanın çivisi çıktı mı? Bitmez tükenmez savaşlara, çatışmalara, ırkçılığın yükselen değer olmasına, insanın insana  karşı  acımasız kıyımına, nefret söylemlerinin siyasetçilerde, medyada sıradanlaştığına .. . göz attığımızda Maalouf’a hak vermemek elde değil. Ülkemin kendi özelini de unutmadan.

Aslında bilgisayarın başına oturduğumda başka bir konuyu yazmayı tasarlamıştım. Sonra kendi özelimle okuru meşgul etme hakkını görmedim kendimde. Onun yerine duygularımı Louis Aragon’un “Seninle Bir Yastıkta” şiiri ile sizlerle paylaşayım istedim. Getrude Durusoy ve Ahmet Necdet’in çevirilerinden sunuyorum:

 

Seninle Bir Yastıkta

Pazar da olsa pazartesi de

Akşam ya da sabah gece yarısı öğle

İşter cennette ister cehennemde

Aşklar benziyor birbirine

Dün’dü bunu sana söylediğimde

Bir yastıkta olacağız seninle

Evet bu dün’dü bu ise yarın

Yolum olarak bir tek sen varsın

Kalbimi verdim avuçlarında kalsın

Ne güzel yol alıyor seninkisiyle

Seni kollarımla kuşattım işte

Ve içim sevdanla pır pır etse de

Dilediğin istediğin sürece

Bir yastıkta olacağız seninle

 

                               Louis Aragon