Sarı rengin karşılığı emek dünyasında bir başka anlam taşır, olumsuzdur.
Basın kartı sahibi olmak da gazeteciler arasında bir başka anlam taşır. Olsun isteyenler ile olmasın şart mıdır gazetecilik için diyenler arasında gazeteciliğin anlamı tartışılır.
Bazen, bazıları eğer sarı basın kartı yoksa; zaten gazeteci saymazlar meslektaşlarını…
Yakın tarihimizde Basın Kartı Komisyonunda olmak veya olmamak en az basın kartı kadar önem taşıyordu. Haklıdırlar, gazetecinin gazeteci olduğuna gazeteciler karar vermelidir.
Devlet isterse sekreterlik yapabilir, isterse…Başka istekleri olursa tehlikelidir, ama gazetecilik zaten bütün dünyada tehlike altındadır…Kartla gazeteci saydırılan, gazeteci midir?
Hatırlarsınız. İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığına bağlı “İletişim Başkanlığı” kurulmuştur (RG 14.7.2018 / 30488). Kararnamede İletişim Başkanlığının 14 ayrı görevi tek tek sayılmış (Madde 3) veCumhurbaşkanı tarafından belirlenen temel ilke, hedef ve amaçlar çerçevesinde Başkanlığın görevleri belirlenmiştir. Nasıl anlaşılıyorsa öyle düzenlenmiş olan İletişim Başkanlığının görevleri Cumhurbaşkanınca belirlenmiş ve belirlenecek demektir.
Kararnameye göre; Başkanlıkta görev yapan her kademedeki yöneticiler yapmakla yükümlü bulundukları hizmet veya görevleri, Cumhurbaşkanı tarafından verilecek emir ve direktifler ile sıralı yöneticiler tarafından verilecek emir ve talimatlar yönünde mevzuata uygun olarak düzenlemek ve yürütmekten bir üst kademeye karşı sorumludur (Madde 18). Dolayısıyla Başkanlık yöneticileri; Cumhurbaşkanının emir ve direktiflerini yerine getirmekle görevlidirler.
Basın Kartları hakkında yeniden düzenleme yapıldı. 14.12.2018 tarihli ve 30625 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 465 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yürürlüğe girdi. Cumhurbaşkanlığı tarafından 13.12.2018 kabul tarihli Kararnamenin amacı, basın kartı verilecek kişileri ve basın kartlarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir (Madde 1).
Yeni 465 nolu Basın Kartı hakkındaki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre “Basın Kartı Komisyonu” nasıl oluşacaktır acaba?
Basın Kartı Komisyonunu seçmeye tek yetkili kuruluş İletişim Başkanlığı olmuştur. Kararnamenin 19. Maddesine göre Basın Kartı Komisyonu dokuz üyeden oluşacak. Komisyonda, İletişim Başkanlığını temsilen iki üye yer alacak. Geriye kalan 7 üyenin seçimi artık sadece İletişim Başkanlığının yetkisindedir.
Başkanlık kimi seçerse Basın Kartı Komisyonu üyesi olacaklar acaba kimlerdir?
Kendi bünyesinden iki kişi dışında Kararnameye göre İletişim Başkanlığı tarafından;
Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, süreli yayın organları sahip ve/veya çalışanlarınca oluşturulan meslek kuruluşlarının en az beş yıldır basın kartı taşımakta olan meslek mensupları üyeleri arasından belirlenecek bir üye,
Bölgesel veya yerel nitelikte faaliyet gösteren basın-yayın kuruluşlarının sahibi veya tüzel kişi temsilcisi arasından belirlenecek bir üye,
Sürekli nitelikte basın kartı sahipleri arasından seçilecek bir üye,
Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, ulusal düzeyde yayın yapan radyo ve/veya televizyonları temsil eden meslek kuruluşlarının en az beş yıldır basın kartı taşımakta olan meslek mensupları üyeleri arasından belirlenecek bir üye (Madde 19/d),
Basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça seçilecek ve en az beş yıldır basın kartı taşımakta olan meslek mensupları arasından belirlenecek bir üye (Madde 19/e),
Basın kartı sahibi gazetecileri temsil eden sendikaların en az beş yıldır basın kartı taşımakta olan meslek mensupları üyeleri arasından belirlenecek bir üye,
İletişim Fakültesi dekanları veya basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye,
olmak üzere görev süresi iki yıl olan dokuz üye seçilecektir. Süresi dolan üye yeniden seçilebilecektir. Tek seçici İletişim Başkanlığıdır.
Eski Yönetmelikte Basın Kartı Komisyonunun oluşumu farklıydı. (RG. 25.08.2015/29456)
Eskiden Komisyon; Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünü temsilen iki üye, basın yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, süreli yayın organları sahip ve/veya çalışanlarınca oluşturulan meslek kuruluşlarından basın kartı sahibi en fazla üyesi bulunan meslek kuruluşunca belirlenecek iki, üye sayısı bakımından ikinci sıradaki meslek kuruluşunca belirlenecek bir üye seçilirdi. Basın kartı sahibi en fazla üyeye sahip meslek kuruluşu olan Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin üye seçme hakkı kaldırılmış oldu.
195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun gereğince Anadolu gazete sahipleri arasından seçilecek temsilcilerden teşekkül edecek üç üyenin Basın Kartları Komisyonu tarafından yapılacak toplantıya katılma hakkı kaldırıldı. Eskiden sürekli nitelikte basın kartı sahipleri arasından Genel Müdürlükçe seçilecek bir üyeyi, artık İletişim Başkanlığı seçecek.
Basın yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, 6112 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren radyo ve/veya televizyon kuruluşlarının yönetim kurulu başkanları veya çalışanlarınca oluşturulan meslek kuruluşlarından en fazla üyesi bulunan meslek kuruluşunca bir üye belirleniyordu. Üye seçimi İletişim Başkanlığına ait olmak üzere kaldırıldı ve yeniden düzenlendi. Eskiden basın yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, ulusal düzeyde yayın yapan televizyonları temsil eden meslek kuruluşlarından en fazla üyesi bulunan meslek kuruluşunca bir üye seçiliyordu, kaldırıldı.
Basın kartı sahibi gazeteci üyesi en çok bulunan iki sendika tarafından belirlenecek birer üye Komisyonda görev yapıyordu. Seçimi İletişim Başkanlığına ait olmak üzere yeniden düzenlendi.
İletişim Fakültesi dekanları veya basın kartı sahibi gazeteciler arasından eskiden Genel Müdürlükçe belirlenecek bir üye artık İletişim Başkanlığı tarafından belirlenecek.
Yeni düzenlemeye göre; basın Kartı alabilmek için gazetecinin Terörle Mücadele Kanunu’nda sayılın terör suçları ile terör amacı ile işlenen suçlardan hüküm giymemiş olması gerekiyor. Ayrıca gazetecinin basın kartı alabilmesi için, Türk Ceza Kanunun (213, 214, 215, 216 ve 217 inci maddeleri) yani kamu barışına karşı suç suçlar ile Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar ile devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından hüküm giymemiş olması gerekiyor. Birde Basın Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlardan veya bu suçlara tahrik ve teşvikten hüküm giymemiş olmak gerekiyor. Bu konu ayrı bir yazının konusudur ve hukuka aykırı bir düzenlemedir.
Ancak ortaya çıkan sonuç bakımından bundan böyle “sarı basın kartı” taşıyacak gazetecilerin belirlenmesi ve seçimi İletişim Başkanlığının işi olacaktır.
14 Sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamenin 3 ve 18 inci maddelerine göre; Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen temel ilke, hedef ve amaçlar çerçevesinde görevleri belirlenmiş olan İletişim Başkanlığı; Cumhurbaşkanı tarafından verilecek emir ve direktifleri yerine getirmekten sorumludur.
Sarartılarak sarıya boyanmaya çalışılan emek dünyasında açılan yeni pencereden gazeteciler gözükmüyor. Sadece İletişim Başkanlığının vereceği kartlardan memnun olacaklar, sararmış sonbahar yaprakları gibi, kökü kurumuş ve ayakta ölmüş ağaçlardan düşmeyi bekliyor. Hazin ve endişe verici…Çöpçüleri kimler olur bilemem!
İletişim Başkanlığı kime sarı basın kartı verecekse; giderek o kişinin gazeteci sayılacağı bir Kararname düzenlemesini ne kadar içimize sindirmek gerekiyorsa; sarı basın kartı taşıyanların basın kartlarını geri göndermelerinin ve yeni Kararname nedeniyle istemediklerini ifade etmelerinin tam zamanıdır. Ama gelin görün ki; gazeteciler gazeteci olarak basın kartı istiyorlar ve onun yerine olsa olsa sendika kartlarını taşımak istemiyorlar ki…