Hukuk ve adalet kavramları üzerine toplumun okuryazar bireylerinin daha çok kafa yorması gerektiğine inananlardanım. Özellikle de siyasetin etkisinden kendisini kurtaramamış sistemimizdeki arızalar bir türlü giderilemiyorsa. Vicdanla, parmak hesabıyla çıkarılıveren yasalar birbirine uyum sağlamıyorsa. Yazar, çizer, gazeteci, sanatçı, bilim insanı, gencecik akademisyenler kolayca tutuklanabiliyor, cezaevlerine tıkılabiliyorsa, iktidarın sesi olanlara başka, sisteme muhalif olanlara bir başka adalet uygulanıyorsa, biz nasıl bu ülkede hukukun üstünlüğünden, yargı bağımsızlığından söz edebiliriz. Barış sözcüğünün, barışı savunmanın bile suç sayıldığı bir ülkeden bahsediyoruz
Yarın 6 Nisan “Öldürülen Gazeteciler Günü”. 1908’den yani ikinci Meşrutiyetten günümüze 65 gazeteci öldürülmüş. Aralarında Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Hrant Dink gibi yerleri kolay dolmayacak usta gazeteciler, Metin Göktepe gibi sahada görev yaparken gözaltına alınan ve kolluk görevlilerince katledilen meslektaşlarımız var.
Öldürülen gazetecilerin çoğunun tetikçileri bulunsa da asıl failler ortada yok. Dosyaları faili meçhuller arasında. Devlet sessiz. Parlamentoda bilmem kaçıncı kez faili meçhulleri araştırma komisyonu oluştu. Sonuç sıfır. Yıllar geçiyor, yazık ki hukuk anlayışımız, devlet suskunluğumuz bozulmuyor. Yüzleşme yok, kol kırılır yen içinde kalır deyişi asla değişmiyor. Sonra gazetecinin yazdığı haberde devlet sırrı arıyorsunuz. Bizde sır olanı bu dijital çağda gelişmiş tüm ülkeler günler öncesi kendi toplumlarına aktarıyorlar. Gerçekten bütün çarkları düzgün işleyen bir demokrasiye ulaşmak istiyorsak, adalet ve hukuk kavramları üzerinde düşünmeye, bu kavramları irdeleyip sorgulamaya mecburuz. Aksini düşünmek bile ülkenin geleceği açısından korkutucu.
Ünlü Fransız Şair Paul Eluard (14 Aralık 1895-18 Kasım 1952) dünyanın yüz akı sanatçılarından biridir. Barışın önde gelen savunucularından da biri. Nazizm’e, faşizme karşı hem ülkesinde hem İspanya iç savaşında Cumhuriyetçilere aktif destek veren duruşu ile tanındı. Şiirlerinde, yazılarında barışı ve insani değerleri savundu. Eluard’ın “Asıl Adalet” şiiri çağdaş dünya edebiyatının ünlü yapıtlarından şiiri olarak bilinir. Yazımı bu güzel şiirle bitirmek istedim. Şiiri dilimize A. Kadir çevirmiş. Güneşli, aydınlık ve şiirli günleriniz eksilmesin hiç.
İnsanlarda tek sıcak kanun,
üzümden şarap yapmaları,
kömürden ateş yapmaları,
öpücüklerden insan yapmalarıdır.
İnsanlarda tek zorlu kanun,
savaşlara, yoksulluğa karşı
kendilerini ayakta tutmaları,
ölüme karşı yaşamalarıdır.
İnsanlarda tek güzel kanun,
suyu ışık yapmaları,
düşü gerçek yapmaları,
düşmanı kardeş yapmalarıdır.
Hep var olan kanunlardır bunlar,
bir çocukcağızın ta yüreğinden başlar,
yayılır, genişler, uzar gider
ta akla kadar.