İşçi-işveren ilişkilerini kendine özgü emredici kurallarla oluşturan İş Hukuku ile ilgili Yasalarda, Devlet çalışma barışını sağlamak ve güçsüz taraf olan işçileri korumak  amacıyla  müdahale yetkisini kullanmaktadır.İş Hukuku alanında  tüm ilişkilerde Devlet-İşçi-İşveren üçlüsünün görev, yetki ve sorumlulukları  adeta iç içe  kurulmaktadır.Bu nedenle bu alanda düzenlenen  Yasaları diğer Yasalardan ayıran  bu özellik, farklı bir hukuk disiplinin oluşmasının nedeni sayılmaktadır.

 

İşyerlerinde çalışma düzenini sağlayabilmek, belirli kurallarla yönetmek amaçlı işverenlerce   değişik Disiplin Cezaları uygulanmaktadır.Böylece çalışanların  uyması gereken işyeri kurallarına aykırı davranılmasının sonuçları, bir takım yaptırımlarla önlenmek istenilmektedir.Söz konusu   yaptırımlar uygulamada özellikle uyarı,yazılı ihtar,kınama ve ücret kesme cezası olarak sıralanmaktadır. “Ücret Kesme Cezası”4857 Sayılı İş Yasasının 38.maddesinde mülga 1475 Sayılı İş Yasasındaki 3 günlük kesinti, 2 günlük kesintiye indirilerek,açıkça hükme bağlanmış,uygulamada birbiriyle karıştırılan 1475 Sayılı İş Yasasının 31.maddesinde öngörülen “Zarar Karşılığı Kesinti” hükmüne Yeni Yasa’da yer verilmemiştir.

 

İşverenlerce bu cezaların keyfi bir anlayışla uygulanmaması için Yasa koyucu şartlar ve sınırlamalar getirmiştir. Kısaca 4857 Sayılı İş Yasasının “Ücret Kesme Cezası” ile ilgili 38.maddesinde  de, Devlet’in işçi işveren ilişkilerine müdahalesini görmekteyiz.

 

Madde hükmünün 1.fıkrasında “İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında, işçiye ücret kesme cezası veremez.”denilmektedir.

 

Yasaya göre ücret kesme cezasının uygulanabilmesi için iş sözleşmesinde veya var ise Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinde cezayı gerektirecek davranışlarla, ceza ve miktarının açıkça hükme bağlanması zorunludur.İşçinin hangi davranış karşısında hangi cezanın uygulanacağını önceden bilmesi gerekir.Yani önceden bilinmeyen veya belirlenmeyen nedenlerle ceza, dolayısıyla “Ücret Kesme Cezası” uygulanamaz.

 

Ayrıca uygulanacak cezalarla ilgili bir sıralama getirilmiş ise bu sıralamaya uyulması, aksi takdirde geçersiz sayılacağı bilinmelidir.Örneğin işçinin uygunsuz bir fiili birinci defa uyarma.ikinci defa yazılı ihtar ve üçüncü defa ücret kesme cezası olarak sıralanmış ise,birinci uygunsuz fiil karşısında “ücret kesme cezası” verilemez.

 

Cezanın Üst Sınırı

Ceza bir ayda iki gündelikten fazla olamaz. Parça başı çalışmalarda ya da yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla ücret kesme cezası uygulanamaz.İşçinin gündelik ücreti asıl ücreti olup,hak ettiği prim,ikramiye ve fazla mesai vb alacakları hesaplamada dikkate alınmaz.

 

 

 

Birden  Çok Eylem

İşçinin aynı ay içinde birden çok kurallara aykırı eyleminden dolayı aynı ay içinde birden çok ceza verilebilir.Ancak ücretinden aynı ay içinde birden çok kesinti yapılamaz.İkinci kesinti Cezanın verildiği ayı takip eden ikinci ayda  uygulanır.  

 

Dava Açma Hakkı

İşçiye verilen ücret kesme cezasının sebeplerinin derhal bildirilmesi gerekir.İşçinin İş Mahkemesi nezdinde dava açmak hakkı bulunmaktadır.Ücret Kesme Cezasının kaldırılması yolunda dava açılabilmesi için kesintinin nedenlerinin bilinmesi gerekmektedir.

 

Kesintiler Bakanlık Hesabına    

İşçinin Ücretinden yapılan kesintiler işverence bir ay içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirtilecek Türkiye’de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisine haiz bankalardan birine yatırılması zorunludur.İşveren kesintilerin ayrı  hesabını da tutmaya mecburdur.

Kesintilerden vergi ve sigorta primi tutarı çıkarılarak işçiye verilecek net ücreti, Bankaya yatırılır.Böylece  işçinin SGK’na yapılması gerekli  iki günlük prim gün sayısına dokunulmamış olunur.

 

Kesintiler Eğitimde kullanılır

Ücret Kesme Cezaları sonucu yapılan kesintiler işçilerin Mesleki Eğitimi,İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi ile Sosyal Hizmetlerde kullanılmaktadır.Bu anlamda kesintilerin hangi kuruluşlara ve ne miktarda verileceği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan başkanlığında kurulan bir Kurulca kararlaştırılarak dağıtımı yapılır.

 

Kurul

İşçi Ücretlerinden Ceza olarak kesilen Paraları Kullanmaya Yetkili Kurulun Teşekkülü ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik 05.03.2004 tarih ve 25393 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.Kurul Yönetmelik hükümlerine göre oluşmaktadır.

 

Sendikalar ve konfederasyonlar,işçilerin mesleki eğitimi ile ilgili kamu kuruluşları,İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimi ile ilgili kamu kuruluşları,İşçilerin sosyal hizmetleri ile ilgili kamu kuruluşları ve  Bakanlık Birimleri Kurulca kabul görecek projeler karşılığında kesintilerden faydalanabileceklerdir.

 

Cezaya İdari Para Cezası

İşverenler 4857 Sayılı İş Yasası’nın 38.maddesine aykırı Ücret Kesme Cezası uygulaması veya yapılan kesintilerin nedenlerini işçiye bildirmez ise, aynı Yasa’nın ceza ilgili 102.maddesi uyarınca 2012 yılı için 450 Tl İdari Para Cezası uygulanacağını öngörmüştür.

 

Diğer İş Yasaları

Ücret Kesme Cezasına ilişkin Basın Mesleğinde Çalışanla Çalıştıranlarla ve Deniz İş Yasalarında bir hüküm bulunmamaktadır.

 

Ceza, toplum hayatında en son düşünülmesi gereken yaptırımlar olmalıdır.Uygulamada İşverenlerin sıkça başvurdukları cezaların  özellikle “ücret kesme cezaları” nın en az uygulandığı günler,İş Yasası ile ilgili yenileşme çalışmalarında caydırıcı nitelikli Zarar karşılığı Kesinti ile ilgili  hükme de yer verilmesi   dileğimizdir.

 

 Sevgiyle, Sağlıklı Kalınız.   

 

 

[email protected]