Şaka gibi.

Suç işlemedik.

Yakalanmadık.

İddianame hazırlanmadı.

Yargılanmadık.

Cezamız kesilmedi.

Ancak!

Tüm dünya yaşayanları olarak ev hapsine mahkumuz!

Açık hava cezaevi mi derler bu duruma?

Ne derler bilemem de, bu durum da özgürlüklerimizden uzağız.

Olmak durumdayız.

Ki, başka seçenek de yok ki!

Er ilginç olanlardan biri de, kadın erkek ayırdı yapmadan hepimiz de peçe giydik/taktık!

*

Bilim kurgu filmi çevriliyor ve bizler de bu filmin figüranlarımız.

Senaristleri kimdir?

Yönetmeni kimdir?

Yapımcısı kimdir?

Bilen var mı?

Sahi, bu bela Allah’tan mı?

Yoksa, vahşi kapitalizmin bir oyunu mu?

*

En son gördüğüm fotoğraf Hindistan’dan.

Ürkütücü.

Ve çok acı..

Ganj nehrinden ceset topluyorlar.

Nehirde olmanın sebebi de parasızlık.

Evet… evet… evet parasızlık.

Hindistan’da bir cesedin yakılıp kül olması da parayla. 30-40 bin Hindistan Rubisi olmayan aileler, cesetleri nehire atıyorlar.

Yok ki başka çareleri.

*

Birileri dünyamız ile öyle bir oynuyor ki.

Bitmek bilmeyen ihtiraslarını tatmin etmek için toplu ölümlere karar verebiliyor, düğmeye basabiliyor.

Ve biz insanlar acı çekerek ölüyoruz.

Ölümlerimizi bile Allah’a bırakmayan ve yönetenlerin gölgesinde izin verdikleri ölçüde yaşamaya çalışıyoruz.

Vah bize!

*

Önümüzde iki bayram var. Ramazan Bayramımızın ardından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı kutlayacağız.

Bayramların bizi birleştiren ve ulus olma bilincimizin çimentosudur.

Dünden daha çok birbirimize sarılarak, güçlerimizi Misak-ı Milli sınırlarımızı kollama ve korumada birleştirerek iç ve dış düşmanlara karşı uyanık olarak, çocuklarımıza “güzel günler görün/göreceğiz” diyebiliyor muyuz?

Bayramlarımız kutlu olsun.