İzliyorum.

Hem de o kadar derinden ki tahmin bile edemezsin.

Sen, "eh eften püften şeyler" gibi konuşuyormuşsun ama, değil güzelim.

Yazıyorsun.

Hem de gelecek vaat eden türken cümlelerinle dikkat de çekiyorsun.

Maşallah.

Kırkbinkere maşallah.

Tü,  tüüü, tüüüü?

Nazar değmez inşallah.

Severim eli kalem tutanı.

Severim güzel güzel cümleler kurup içinden geçenleri ifade etmeyi becerenleri.

Beceriklisin vesselam.

Bilirim o çığlıkları.

Attırırlar insana.

Canlar yanarken atılır,

Martılarınki ile karıştırılıp omlet yapılır.

Karşılıksız çek gibi kullanılır.

Gaipten gelecek sesler ile karıştırılır.

Gelmeyecek prenslerin bekleyişlerinde aranır.

İskambilden evlerin temeline harç diye konulur.

Ama?ama?ama?

Dünyadır,

Sevdadır,

Umuttur adı?

Yaşam bu ve böyle.

Umut ve umutsuzluklar dans ediyor gecenin ıssızlığında bir deniz kenarında.

Yıldızlar da düşüyor mu ne?

Ortalarda kimse yok..!

Susmuş dünya.

Ateş böcekleri nereye gitmiş ya.

Yok.

Sadece sen.

Kendini kucaklamış ve koşuyorsun kumsallarda.

Özgür,

Diri,

Dik,

Ve de dopdolu.

Hani diyorsun ya:

 

"Bulanık dalgalar

Birbiri ardına köpürüp gelir.

Yüreğinin dibinde patlayıp

Hışımla yayılıverir..

 

Yürürsün..

Dalgaların büyüklüğüne aldırmadan..

 

Koşarsın..

Ne olacağından habersiz..

Tutunmak istersin..

Yüzüne vuran köpüklerle toparlanır,

Özünü ararsın..

Bulanık sular içinde kaldığın vakittir,

Sevgine ! sırtını döndüğün..

Yaklaşan dalgalarla sürüklenir,

Karaya kapaklanırsın.."

Aynen öyle.

"Ben de" diyor öteki.

Seni dinliyor.

Senin gibi sevdasını yüreğine kazıyanları izliyor.

Ve alkışlıyor.

İnanmamazlık yapma lütfen.

Valla-billa, yedi dalağa şart olsun ki alkışlıyor.

Devam et.

Yaz, çiz, boşalt içindeki enerjiyi.

Belki bir beyaz kağıda harf olarak, belki de resimlerden yediveren çiçekleri sunarak.

Yaz.

Yazmayı sakın ola ki kesintiye uğratma.

Bu seni bitirir.

Bu senin umutlarını yok edişindir.

Yaz ki, kör yürekler tanısın.

Yaz ki, anlasın.

Yaz ki, gizli bir mücevher olup gökyüzüne selam gönderdiğini görebilsin.

Sen, yıldızların içinde parlamasının önündeki tüm kapkara bulutları üretkenliğinle ezip geçecek kadar güçlüsün.

Bunu unutma.

Gelecekte, kumsalların altın tanelerinden sevda platformları oluşan sert kayaların harcı yatıyor.

Sakın ola ki, umutsuz trenine binme.

Seni, çılgınca bir gelecek bekliyor.

Uzat ki elini yakalayasın?