Aşk bu ne siyasi görüşü var ne kuralı ne de mekanı.

Sahilde yürüyorum aheste ahaste. Yanımda sevdiğim kız arkadaşım. ( Ne yapalım bulamadık ki cirlop gibi birini)

Bir banka oturup dinlenelim dedik. Oturduk. Yan bankta bir çift oturuyor. Genç bir kız  En fazla yirmi yaşındadır. Belli  ki sevgililer. Aman ne güzel sevgi rüzgarları esiyor. Kızın başı açık. Uzun pardüsesi var. Garip bu sıcakta pardüsü giymiş.

Şuana kadar bir şey yok. Kız sigarasını yaktı. İyice yakınlaştılar. Eee hava da iyice karardı çünkü. Biz lak lak ederken gayri ihtiyarı gözüm sevgililere gitti. Meğer burnuma gelen koku aşk kokusuymuş. İki sevgili öpüşüyor. Ama ne öpüşme koparacaklar dudaklarını. Yuhhh dedim ya. Adamın elini pardüse kapatmış. Off offf… Nasıl mı baktım? baktım valla, baktık valla. Kız bir anda döndü. “Ne bakıyorsunuz.?Sizin sevgiliniz olmadı mı ? ” demez mi. Bu soru üzerine ne denir şimdi. Lönk denek lafı yapıştıran ben bir an duarakladım. “Sevgilim oldu ama senin gibi sevgili olmadım ne yapayım” dedim. Ve oradan kalktık. Kızın sesini duyuyorum “ Aşkım gidelim annem arar şimdi” diyor. Ben meraklı çatlarım ne yapacağını görmezsem. Tam tahmin ettiğim gibi oldu. Başını kapattı kalktılar. El ele tutuşmada yok. Yürürken aralarından bir araba geçer.

Gelin şimdi buna yorumu siz yapın.

Tabiî ki başını örten öpüşemez koklaşamaz diye bir kural var.

Madem bu eylemi hür iradenle yapıyorsun sonradan başını neden kapatıyorsun?  Başını kapatınca farklı mı oluyorsun. ?

Veya başını kapatınca namuslu kadrosuna mı giriyorsun ?

“Bunlar kıyamet alametleri, başımıza taşlar yağacak, dünyanın çivisi çıkmış Allahım “ demeyeceğim merak etmeyin.

Yapana yapma diyemezsin.

Kızdığım nokta şu. Madem başını kapatıyorsun sürekli açıp kapatmak niye. Öpüşürken baş örtü ağırlık mı yapıyor? Yoksa başörtülüyken sevgiliyle el ele yürünmüyor mu ?

“Hımm aa bak başı kapalı namuslu dinine bağlıdır bu. Bak kapalı inançlıdır da zarar gelmez” Hayda….Benim başım açık inancım yok , namussuzmuyum yani ? İnançlı olup olmadığıma görüntüm mü karar veriyor?  Namusluluğuma kıyafetim mi değer biçiyor ?

Yok böyle bir şey.

Tesettürlü bayanlar her geçen gün artıyor. Muhavazakar kesim. İsimleri bu. Muhavvazakarların gittiği plajlar, tatil köyleri, restaurantlar.  Muhavazzakar ( Bu kelimeyi de oldum olası telaffuz edemem) işletmeler.

Kılık kıyafete bakıyorsun ve söylüyorsun “Evet muhavvazakar bu .Evet pardüsesini giymiş başını kapatmış maşallah muhafazakar biri, Sahilin ortasın da sevgilisiyle asla

öpüşmez koklaşmaz” Tabi canım aslaaaaaa öpüşmez.

Israrla inatla söylediğim bir şey var. Görüntü iç dünyayı asla yansıtmaz. İp uçları verebilir ancak ruhu gerçek benliği göstermez.

Kılık kıyafeti kalkan olarak, saklamak için set olarak kullanmak her geçen gün artıyor. Eee kurunun yanında yaş da yanıyor.

Ereğlimin güzelim salonuna gidin (Yani sahiline) sarmaş dolaş çiftleri göreceksiniz. Aştık abiii, modernleştik. Öpüşürüm de sevişirim de kime ne der hale gelindik.

Modernliğin gözünü seveyim yatak odasını unutturdu. Salonda kapının önünde seviştirir oldu.

Pess artık.