Bizdeki kahvehane kültürü zamanla ciddi değişimler yaşamıştır.
Öyle ki..
Osmanlı kültüründe kahvehane kahvehane değil…
Kıraathanedir
Yani okuma evidir.
Halk buralara okumak, tartışmak, o zamanki güncel meseleleri kendi aralarında konuşmak için giderdi.
O zamanlar kıraathaneler daha çok cami yakınlarında olur, ve camiye gelip giden halk zamanının bir bölümünü buralarda geçirirdi.
Ne ilginçtir ki bu kıraathane kültürümüz, nasıl olduysa zamanla sadece kahvehane kültürüne dönüşmüştür.
Halk, buralara artık okumak için değil, sadece, gazetelere şöyle bir göz gezdirmek, içi boş sohbetlerle zaman öldürmek, çeşitli oyunlarla kendini avutmak için gelir olmuştur.
Aslına bakıldığında kahvehaneler, bu olumsuz dış görünümün ardında, çeşitli yararlılıklar sağlayan, kimi zaman dışarıda kalmış bir garibin sığınma evi, kimi zamanda sıcak bir yuva hasreti çeken insanların teselli kapısı olmuşlardır.
Bir sıcak çay, ve içerisini dolduran o sımsıcak atmosfer çoğu insanın tüm sıkıntılarından sıyrılmasını ve dışarıyla tüm bağlantısını kesebilmesine olanak sağlar.
Neler konuşulmaz ki oralarda!
Kahvehanenin bulunduğu mahallenin sorunlarından tutun da, ülkedeki işsizlik, maaşların yetersizliği, seçim, aklınıza ne gelirse tartışılır.
Hükümetler kurulur. Hükümetler yıkılır.
Tabii ki spor karşılaşmaları da bir ayrı coşku ve heyecan katar ortama.
Türk halkının nezdinde çok önemli bir yer tutan spor kültürü, özellikle de futbol kültürü, kahvehane kültürüyle birleştiğinde tamam olur.
O anlarda her şey unutulur. Sadece, takip edilen müsabakanın sonucuna odaklanılır. Ve bu sonuç günlerce ağızlara sakız olur kahvehanelerde.
Eski kültürümüzden ne kadar kopmuş veya uzaklaşmış olsak ta, kahvehane algısını eski durumuna yani kıraathane ortamına dönüştürebiliriz diye düşünüyorum.
Bulunduğu kentte bir kütüphanenin varlığından dahi bi haber olan halkımız, bir ümit kahvehanelerde okumaya başlayabilir. Amaç, halkımızın daha çok okumasını sağlamaya çalışmaksa bu ümit ettiklerimin çok ta zor olmadığını ve bunların çeşitli ALTERnatifler sağlanarak gerçekleşebileceği kanaatindeyim.