Arabanın camından çerez paketini attığında, sigaranı fırlattığında, camdan o yararsız başını çıkarıp tükürdüğünde, sakızı o geviş getiren ağzından fırlattığında, ışıklarda durduğunda arabanın kül tablasını yere döküp gaza bastığında vb..
Arkadan flaşörü ben çakıyorum haberin olsun..
Hoş böyle bir “yaratıksan” flaşör sana ne yapar ama yine de olsun diyorum belki içinde biraz insaniyet kırıntısı vardır da oradan insaniyetlik gelişebilir diye umutlanıyorum, dünya umut dünyası yaa..
Aslında benim için bütün bunlardan daha kötüsü ve beni daha üzen, bunları yapan insanların! arabalarında “çocuk” görmek.. Yani bu insanların ikişer-üçer ürediğini, üstelik de üremelerinin istendiğini bilmek.. O çocuğu hangimiz suçlayabiliriz ki bunları yada daha beterlerini  yaptıklarında?.. Nasıl anlatabiliriz bu hareketlerin kötü, yapılmaması gereken hareketler olduğunu?..
Çocuk için ilk ve en önemli örneğin ana-baba olduğunu söylüyor uzmanlar.. Çocuk da der; ee babam öyle yaptı, annem de.. Ne deriz okullarda ona; “yavrum senin annen/baban bir magandaydı” mı?!..
Çocuğa yada herhangi birine, hepimize, “bunu yapmamalısın” demek yerine örnek olmak en güzel ve en gerekli yol olduğunu da anlatıyorlar uzmanlar kitaplarında, medyada.
Sokakta bir sakıza bastığımda artık çöpü yere atmışlar kaygısından çok acaba bunu atan büyük bir insan mıydı, eğer öyleyse inşallah yanında çocuk yoktur diyorum, çocuksa da doğrusu kızamıyorum, ne görüyorlarsa onu yapar çocuklar.. Bunların eğitimini okullarda mümkün olduğu kadar gerçekleştirmeye çabalasak da biliyoruz ki asıl eğitim aileden başlar, özellikle de anneden..
Biliyor musunuz bilmem ama;
Sigara izmariti bir metreküp alandaki oksijeni yok edip 2 yılda, sakız ise oksijenin etkisiyle 5 yılda, buruşturulmamış kağıt mendil nemli ortamda en az 1 ayda (buruşturulmuşsa bu süre uzuyor) doğada yok oluyor.. Plastik poşetler 100 yılda  erimiyor, denize atılanlar en az 500 yıl istiyor.. Bira ve colaların alüminyum kutularının yok olması yıllar sürüyor.. Çakmakların madeni kısmı 2, plastik kısmı ise 100 yılda doğada yok oluyor.. Kağıtlar 3-4 ay içinde çürümeye-erimeye başlıyor.. Yine denizlerimizde pet şişeler 100 yılda, cam 4 bin yılda çözümleniyor..
Bu çözümlenme ve yok olmalarda ortaya çıkan çeşitli kimyasal/zehirli  gazların doğaya (bitkiye, soluduğumuz havamıza, hayvanlara) verdiği zararlar da cabası..
Bu yazıyı okuyup yine de “yaa bi sakızla ne olacak” yada “amma abartmış yaa benle mi çevre korunacak” deyip yere en ufak bir çöp kırıntısını bile atar, tükürür yada bu tarz kirliliklere göz yumarsanız, uyarmazsanız iyi bilin ki hiçbir Cuma size hayırlı olmaz, olamaz.. (Ne alaka? Mı?..) 
“Temizlik İmandan Gelir”..