Belediye seçimleri için adaylar henüz sahaları çıkmasa da hazırlıkların tam gaz sürmekte olduğunu biliyorum. Belki erken ama konuşulabilirliği olan aday adaylarıyla ayaküstü yada detaylı olarak konumuzla ilgili görüş alış-verişi yapıyoruz.
Bölgemizde olduğu gibi Ülke genelinde de ciddi bir “kirli enerji teknolojileri” tehdidi altındayız. Günümüz itibariyle ülkemizde 19 ilde toplam 47 yeni, kömürle çalıştırılması planlanan termik santral projeleri yapılıyor.
Kömür, diğer fosil yakıtlar (petrol, doğal gaz) gibi doğayı, iklimleri olumsuz anlamda değiştirebilen hatta en tehlikelisi olan bir kirli enerji kaynağıdır.
Dünyadaki karbon salınımının % 41’inin nedeni kömürle işletilen termik santrallerdir.
Ülkemizin bir yandan Kyoto’yu (Ülkelerarası Karbonsuzlaşma Anlaşması) imzalarken diğer taraftan yeni 47 tane zehir makinesi kömür santrali açmaya çabalaması ciddi bir çelişkidir. Ve bir bu kadar çelişik, tüm canlılar için sağlıkla yaşanabilir bir dünya açısından ciddi bir tehlike oluşturan diğer faktör de termik ve diğer bu tür kirli teknolojilerin doğa’da yapılması yolundaki çalışmalardır.
Yeşil alanlar nefesimiz, geleceğimiz, her türlü yaşamsal ihtiyacımızın kaynağı derken diğer yandan bu değerleri yok etmeye çalışmak enteresan..
Peki ama enerji de yaşamsal anlamda bir bu kadar gerekli. Çevreciler bunu düşünmüyor mu, her şeye karşı mı, soruları ile sık karşılaştığımız için mini bir hatırlatma yapmak istiyorum alternatif enerji, teknoloji konusunda.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ”.. Evet, Ülkemiz bu tür yenilenebilir enerji kaynakları açısından tahmin edebileceğinizden çok daha zengin bir ülke ve kurulumları da oldukça ucuz.
Hiçbir canlı sağlığını tehdit etmiyor, her gün yeniden ve zararsız olarak bizlere hizmet için minik bir adım bekliyor yenilenebilir enerji kaynaklarımız. Yani “RÜZGAR”, “JEOTERMAL-SU”, ve “GÜNEŞ”..
Son yıllarda bunların kurulumları ile ilgili Hükümetimizin çeşitli sektörlerde teşvik edici destekleri var ve bu sevindirici bir durum.
Ancak diğer yandan da yeşil alanlarımızda, derelerimizde, ormanlarımızda ciddi bir tahribat yaratan ve yaratacak “Termik”, “Hes (hidroelektik santralleri)” gibi kirli teknoloji-enerji kaynakları için de projeler ne yazık ki devrede..
Belediye Başkan adaylarımıza, bölgemizde tehdit oluşturan “termik santraller” konusunu bir kez daha ve arada bir hatırlayan liderler olmamalarını rica ederek hatırlatma yapmak istedim.
Seçim Bildirgelerini vaat olarak değil, uygulanabilir çevreci projelere yer vererek hazırlamalarını yada istedikleri takdirde TEMA Vakfı İlçe Temsilciliği olarak birlikte hazırlayabileceğimiz çevre bildirgelerinin, seçim sürecinde ve sonrasındaki Belediye çalışmalarında TEMA Gönüllüleri açısından ciddi bir potansiyel oluşturduğunu, oluşturacağını da hatırlatmak isterim.
Artık Belediyeciliğin, sadece şehir değil ülke geleceğinin de sorumluluğunu taşıyan, global dünya gerçeklerinden uzaklaşmadan, sadece misyon değil vizyon gözetilerek gerçekleştirilmesi gereken bir anlayışla olması son derece önemli ve gerekli..
Bu bakış açısı ve görev bilinci ile şimdiden tüm aday adaylarına başarılar, kolaylıklar diliyorum/z..