EKMEK BULAMIYORSANIZ KÖMÜR YİYİN
Evet, Kara Kış kendini göstermeye başladı. Sararan yaprakların yerini yavaş yavaş bembeyaz kar alıyor. Çocuklar gibi şen olacağız değil mi ?
Kartopu oynayacağız, Kızaklarla kayacağız.
Sevgililer el ele tutuşup cisil cisil yağan karda yürüyecekler. Kimileri buz tutmuş yolda kayıp kıçının üstüne düşecek ve bizlerde onlara güleceğiz ve ardından da biz düşeceğiz, popo muzda acı hissettiğimizde bizden önce düşenlere güldüğümüz için kendi kendimize kızacağız.
Yollar kapanacak, ulaşım aksayacak, Elektrikler kesilecek, Sobalardan tüten gazlardan zehirlenmeler olacak ve yine o acı haberler gelecek. Ve en önemlisi yakacak kömürü olmayan, yiyecek ekmeği bulunmayan garibanlar yamalı yorganların altında titreşecek.
Göbeğini kaşıyan elit kesimden bazıları da sımsıcak kaloriferli dairesinden doğru o güzelim kar manzarasını seyredecek ve viskisinden yudumladıkça da ısınacak, bir taraftan da çeşit çeşit kış meyvelerinin tadına bakacak ve " Yüce rabbim sen nelere kadirsin, kışın ayrı bir güzelliği, yazın ayrı bir güzelliğini vermişsin" deyip şükredecek.
Bizler de nankörler gibi ,
-Yüce kralım, halk açlıktan geberiyor var mı bir çare?
-Yok mu ekmek falan hiç ya?
-Ekmek de yok peynir de.
__O zaman kömür yesinler. Ondan çok var ülkemizde.
-Aman efendim, nasıl sindirsinler kömürü?
-Halka sindirme politikası uygulayın siz de
Gibi ipe sapa gelmez konuşmalar uydurup güya politika yapacağız. Sindirilmişlikten bahsedeceğiz, garibanlık edebiyatı yapacağız. Yo öyle yağma yok.
Üşüyorsanız kömür yakın, yiyecek ekmek, peynir bulamıyorsanız kömür yiyin. Kömür Memleketindeyiz. Ha sindirememekten mi şikayetçisin onun da kolayı var. Sindirme politikası yapanlara el pençe divan durun!
Ama nankör olmayın nankör.