Coşkun.
Çok coşkun.
Çok çok coşkun.
Öyle coşkun ki, vurur.
Vurarak döker.
Böyle dağıtır.
Haykırır.
Anlatır.
Seni.
Beni.
Bizi.
Cümbür cemaat tümümüzü.
Şarkıyla anlatır.
Sözle anlatır.
Müzikle anlatır.
Ama anlatır işte.
Aşk der.
Sevgi der.
Mutluluk der.
Gece der.
Zaman der.
Bitmez der.
Işık der.
Sarhoşluk der.
Tek dostunu söyleyerek der.
Büyüleri seslendirerek der.
Gönüllerdeki yaraları der.
O coşkun.
Coşar.
Coşarak akıtır.
Coştukça çoğalır.
Belki de böyle paylaşır.
Yutkunamazsın dinlerken.
Ağlayabilirsin de söylerken.
Durmadan.
Çağlayıp çığlıklar atarak.
Bir parça da yırtınarak.
O vurarak tercümanlık yapar.
Hepimize.
Biz; böyle koparız.
Bir yerlere konup baharları özleriz.
Sonbaharların hüzünlüğüyle veda buselerinde yaptığımız takıntılarla aradığımız pırıltılarda, tekme vurduğumuz taş parçacıklarıyla boşaldığımız uçukluğumuzu anımsarız.
Böyledir.
Hep böyle olmuştur.
Hiç fark etmez.
Kime vurduğu.
Can böyle yanmıştır.
Yakılmıştır.
Coşku işte.
Coşkunun gündüzleri yırtıp gökyüzünden yıldız yağmurları kasırgasında bitmek bilmeyen arayış ve aranışlar.
Böyle coşup sönmek var yaşamda.
Seninle.
Ama hep sensiz.
Düşündükçe çıkmaz sokaklarda ki çaresizlikler.
Heyecanlar.
Kararlılığa gölge düşüren umursamazlıklar.
Ve o kör olasıcı aşklar.
Her şeye aşk.
Deli gibi delirerek,
Delirterek,
Deliliği teşvik ederek,
Sevdaların uçsuzluğunda tutunmak
Sevgiye
Aşka
Aşklara
Aşkı aşan tarifsiz dünyadaki yangın yerine
Bir tutam çiçek gibi
Coştukça seninle
Coşkuyla
Coşkumuzla.

Evet… evet… evet…
Coşku olmalı
Coşmalı insan
Coşarak coşkuyu yaşamalı
Vermeli coşkuyu
Köküne kadar
Coşkunun sabahlarında
Uduyla
Sesiyle
Sözüyle
İsyanla ve neşesiyle
Vermeli vererek vermeli
Vermeli sevgiyi
Coşkulu sevgi olmalı
Bacaksızın şuh bakışlarında
Anlayarak
Mutlaka coşmalı

Bugün bir olsun
Yarının ikisini bırak şimdi
Bugün bir
Yani bu an
Bu saat
Bu heyecan
Mutlaka yaşanarak ulaşılmalı coşkuya
Coşarak boşalmalı
Coşarak da arzuları çoğaltmalı
Çılgınlıklara meydan okuyarak
Sözle
Sesle
Müzikle
Ve
Sevginin gemini özgür bırakarak
Uçurtmalı
Daha doğrusu uçmalı
Çukura