Yazmak, duyguları düşünceleri kaleme almak zordur.
Konuşmaya benzemez.Karşılıklı konuşurken beden dilimiz de bizlere yardım eder.
Yazarken kelimelerin sihirli gücüne sığınırız.O sihri yakaladık mı akar gider harfler bir küçük dereden deryalara ulaşır.
Zordur yazmak.
Edebi bir eser yazmak daha da zordur. Romandaki, öyküdeki kişiler, yerler, saatler sizi içine alıp sarıp sarmalasın ki yazar derdini anlatsın. Söylemek istediklerini rahatca kulağımıza fısıldasın.Yer yer de haykırsın içinin yangınını, dilinden, gönlünden sökülen harfler akıversin kalemden beyaz kağıtlara
Bir şair için de zordur yazmak
Öyle hemen alt alta düşüvermez kelimeler. Heceler tutmaz birbirini uymaz kafiyeler.
Tabi ki serbest yazıldığı da olur ama yine de bir bütünlük sağlaması lazımdır ki gönülleri okşasın.
Okuyanın dinleyenin yüreğinde yer etsin .
Şiirde şiirmiş ha desinler
Haber yazmak mı ?
Öncelikle doğruluk gerektirir.Okuyucu size güvenmelidir.İnanmalıdır.
Sonrası sizinle kelimeler arasındadır. Merak ve heyecan uyandırmalıdır atacağınız bir manşet. Gazetenin sayfaları arasında okuyucuyla birlikte üzülmek, birlikte sevinmektir.
Zordur yazmak.
Tek başına kalabalıklara konuşmak gibidir.
Bir dilekçe yazarsınız bir insanın hayatı değişir.
Şimdilerde şekil değiştirse de mektuplar hala yazılır. Kelimelerle sarılıverir insanlar kelimelerle vedalaşır.
Velhasıl zordur yazmak.
Sait Faik'in dediği gibi "Yazmasam deli olacaktım."
Aslında Aşktır yazmak.