Türk Ceza Hukuku Derneği’nin üyesi olduğu Uluslararası Ceza Hukuku Derneği'nin XVIII. Dünya Kongresi İstanbul'da 20-27 Eylül 2009 tarihleri arasında yapılacak.

 

Bu kongrede dünyanın her yanından gelen ceza hukukçuları neyi tartışacaklar?

 

Kongrede, “küreselleşen” dünya üzerinde ortaya çıkan çok ciddi ve yeni suçluluk biçimleri ve yarattığı sorunların nasıl çözüleceği tartışılacak…Suçların sınır aşan boyut kazanması karşısında bu yeni suç tipleri ile mücadelede “geleneksel” çözümlerden daha etkin çözümlerin nasıl sağlanabileceği öngörülecek...Karara bağlanacak.   

 

Sınır aşan suç örgütleri her türlü “suç işleri” için farklı ülkelerin, ekonomik, sosyal, politik ve hukuki koşullarından yararlanıyorlar. Buna teknolojinin gelişmesini ve İnternet faktörünü de eklerseniz, toplumların kendi aralarındaki eşitsizliklerinin yarattığı uçurumlar düşmanlıklara dönüşmektedir. Çözülemeyen sorunlar şiddetin olağan karşılanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle ortaya çıkan yeni suç tipleri Kongrede konuşulacak…

 

Toplumları daha gelişmiş olanlarla, daha fakir olanların çatışmaları bilinmektedir. Eskiden yaşam biçimi olarak birbirinden tamamen farklı yaşayanlar, kültürel, geleneksel, ideolojik, dinsel farklılıkları ile ayrı değerlere sahip olanlar birdenbire birbirleriyle yakınlaştılar. Bu yakınlaşma sonucu ortaya  çıkan derin eşitsizlikler, şiddetli yüzleşmelere, toplumsal travmalara ve açık çatışmalara yol açtı…

 

Göçler ve insan ticareti sonunda ortaya çıkan sosyal uyum zorlukları, ayrımcılığa ve hatta şiddete neden oluyor…İnsanları göçe zorlayan, göç eden insanların topraklarına ve zenginliklerine el koyan gelişmiş ülkeler, göç eden insanları ülkelerine sokmuyor. Ama o insanları yaşadıkları topraklarda sömürerek açlığa mahkum etmesini biliyor…İnsan ticareti ile karşılaşan toplumların karşısındaki yeni suç tipi nasıl tanımlanmalı. Bu sorun konuşulacak Kongrede…

 

Dünya üzerinde şiddet ve terör her toplumda yüzünü gösterdi. Uluslar üstü büyük terörist yapılanmalar ortaya çıktı. Suç tipleri değişti, suç örgütleri globalleşti. Terörizm, artık tüm dünyanın ve kamuoyunun, hükümetlerin, uluslararası kuruluşların en çok dikkatini çeken konudur. 

 

Dünyayı derinden sarsan terör; toplumları “özgürlük” ile “güvenlik”  arasında seçim yapmaya iten ve birinin diğerine tercih edilebileceği toplumsal, hukuksal modeller ile yaşamayı seçmeye zorluyor. Çünkü, New-York’taki  İkiz Kuleler veya Madrid Atocha Garı’ndaki, Londra’da metroda meydana gelen terör saldırıları sonucu ortaya çıkan  trajediler unutulmaz izler bıraktı.

 

Bu olaylar karşısında “çok ciddi suçluluk biçimleri” ve özellikle de “terörizm” olarak tanımlanabilecek eylem ve olayların değerlendirilmesi ve nitelendirilmesine yönelik bakış açılarının gözden geçirilmesi artık zorunluluktur. Kongre’de bu zorunluluk tartışılacak.

 

Uluslar arası ciddi ve örgütlü suçluluk ve “terörizm”, 1998 tarihli Roma Statüsü ile kurulan uluslar üstü yetkili Uluslararası Ceza Mahkemesinin görevine girmiyor. Buna karşılık devletler arasında terör ve suç örgütleriyle mücadele için işbirliği ve maddi ceza hukukunun uyumlaştırılmasına yönelik çok daha sıkı bir işbirliği eğiliminin arttığı açıktır. 

 

Birleşmiş Milletler tarafından Aralık 2000’de Palermo’da imzaya açılan Sınır Aşan Örgütlü Suçla Mücadele Sözleşmesi ile insan, özellikle de kadın ve çocuk ticareti ve göçmen kaçakçılığına karşı ek protokollerin kabulü gösterilen hassasiyetin bir sonucu olarak kabul edilmelidir.

 

İşte bu Kongre’de bütün bu konular tartışılacak… 

 

Uluslar arası Ceza Hukuku Derneği (AİDP) Başkanı Jose Luis DE LA CUESTA’nın  deyişiyle; “Uluslararası Ceza Hukuku Kongresi tecrübelerimizi birbirimizle paylaşmak ve bağlantılar kurmak için çok iyi bir fırsattır.  Kongre tarafından 1926'dan bu yana tartışılan ve alınan kararlar, yasamanın hem ulusal hem de uluslararası alanda gelişmesi için her zaman etkili bir rol oynamıştır. Globalizasyondan kaynaklanan ve ceza hukukunun ve ceza adaletinin üstesinden gelmesi gereken çok önemli dört hususa odaklı bilimsel tartışmaların gerçekleşeceği XVIII. Kongre'de de aynı etkili sonuçlar alınacaktır”

 

XVIII. Uluslararası Ceza Hukuku Kongresi'nde, savaş, sınır aşan terörizm ve örgütlü suç gibi pek çok soruna çözüm aranacaktır.

 

Herkesi ve özellikle ceza hukukçularını, yargıçları, savcıları ve hepimizi yakından ilgilendiren “terör suçlarında” hazırlık hareketleri ve iştirakin genişlemesi, terörizmin finansmanı, özel yargılama tedbirleri ve insan haklarının korunması ve evrensel yargı yetkisi tartışılacaktır…Bu tartışma dünyanın her yerinden gelen ve sayılıları binleri bulan akademisyenlerle, işin içinde olan cezacılarla gerçekleştirilecektir.

 

Türk Ceza Hukuku Derneği’nin ev sahipliğini üstlendiği XVIII. Dünya Kongresi'nde yukarıda belirtilen konular çerçevesinde yapılacak olan bilimsel toplantılar sonucunda her konu başlığına ilişkin Tavsiye Kararları tartışmalar sonucunda kesinleşecektir.

 

Ceza hukukunun ve ceza adaletinin üstesinden gelmesi gereken “sınır aşan suçlar”, “uluslar arası suç örgütleri” ve “terör” gibi suçlarında, hazırlık hareketleri ve iştirakin genişlemesi, terörizmin finansmanı, özel yargılama tedbirleri ve insan haklarının korunması ve evrensel yargı yetkisi başlığı altındaki bu çok önemli dört hususa odaklı bilimsel tartışmaların gerçekleşeceği XVIII. Kongre'de tüm dünyayı ilgilendiren ve etkili sonuçlar yaratacak kararlar alınacaktır.

 

Alınacak olan bu kararlar tüm dünyayı etkileyecektir. Nasıl bir ülke, nasıl bir dünya istiyorsunuz? Bu soruların yanıtları için alınacak kararlara katılmak, karar üretmek tüm hukukçuların sorumluluğu ve görevi olarak düşünülmelidir.