Kamuran Ayyıldız ile Cumhuriyet mitingleri üzerine konuştuk bir süre.

Her birimiz Cumhuriyet çocuğu ve Mustafa Kemal’in askerleri olarak, bu ülkenin kuruluşunu gerçekleştiren ulusal kahramanlarımıza olan büyük  borcumuzun elbette bilincindeyiz.

Borcumuzu ödememizin tek koşulu emanete sahip koruyup kollayarak sahip çıkmak.

Bu kadar önemli ve onurlu bir görev verdi bize Cumhuriyet sevdalıları.

Ve bugün içinde bulunduğumuz koşullarda, Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasını taşıyan Laik Cumhuriyetin çok ciddi bir biçimde karşı devrim saldırısı ile karşı karşıya olduğumuzun bilinciyle Cumhuriyet mitinglerine katılacağız.

Kamuran Ayyıldız’da “ben de mitinge katılacağım abi” dedi.

Ne güzel.

Kamuran ayrıca kendisinin katılacağı miting içinde kamuoyuna açık davet yaparak “Cumhuriyet mitingine gidelim” çağrısı yaptı.

Aferin Kamuran’a.

Susmayı alışkanlık haline getirmiş Kdz. Ereğli’de “Cumhuriyet mitingleri hepimizin” vurgusunu yaparak mesajını verdi.

Çünkü; kamuoyunda bir çok kişi ve çevreler bu mitinglerin CHP etiketli yapıldığını sanacak kadar önyargılı.

Atatürkçü Düşünce Dernekleri’ni CHP’ye yakın buluyorlar.

Atatürkçülük CHP’nin tekelinde mi.

CHP ve Atatürkçülük ne kadar yan yana tartışılır.

Ve herkesin dile getirdiği gibi, Atatürk bugün sağ olsa CHP’yi yöneten kadrosunda kaç kişi kalabilir ki.

Bu ön yargı yıkılmalı.

ADD’ler toplumun bu bakış açısını değiştirecek adımları da atmalı.

Atatürkçülük hiçbir partinin tekelinde değildir ve olmamalıdır da.

CHP’yi Atatürk’ün kurması, CHP’yi yöneten kadrolar için sadece bir siyasi kazanç olarak dillendirdikleri ifadedir.

Atatürkçülük’ün içinde milliyetçilik vardır.

Devrimcilik de.

Yani; “Ne mutlu Türküm diyene” milliyetçiliğine evet diyen ve Cumhuriyetin devrimlerine sahip çıkan, dahası o yarıda kalmış devrimlerin tamamlanmasını isteyen her yurttaş Atatürkçüdür.

Bu nedenle ADD’nin mitinglerine CHP’nin etkinliği gibi bakmak ve bakmayı sürdürmek, Atatürkçülüğü anlamamaktır.

Hangi partiye mensup olur ise olsun; Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet ve onun temel ilkelerinde birleşen herkes ADD’nin düzenlediği etkinliklere katılmalıdır.

Dahası, ADD’nin etkinliklerini kendi siyasal çıkarlarına kullanmak isteyenlerin  de bu yanlış ve köhne amacını Atatürkçülüğe sahip çıktıklarını ve Atatürkçülüğün herhangi bir partinin tekelinde olamayacağını vurgulayarak anlatmalıdırlar.

Bir yerde boşluk var ise doldurulur.

 

Kamuran Ayyıldız’ın yaptığı miting çağrısından sonraki bu kısa süreli söyleşimiz ADD’ya toplumun yanlış bakış açısını tartıştırdı bizlere.

 

ADD, CHP’nin yan kuruluşu değildir.

Öyle olsa, ben ADD’nin düzenlediği mitinglerin hiçbirine gitmem.

Dahası katılım konusunda farklı düşündüğümü ve katılmayacağımı da açıkça ifade ederim.

ADD’ye herkes üye olmalıdır.

 

Atatürkçü düşüncenin ADD’lere sahip çıkarak sonsuza kadar yaşatılacağını ortak sesimizle ortaya koyma zamanı çoktan geldi.

Her Atatürkçü ADD’ye üye olmalı ve üyeliklerinin gereği olarak taşıdıkları sorumluluklar çerçevesinde korkmadan ve yılmadan yüreğiyle bu Cumhuriyetin o bilinen ifadeyle “yılmaz bekçileri” olduklarını kanıtlamalıdır.

Bu Pazar günü Ankara’da miting var.

Düzenleyen Atatürkçü Düşünce Dernekleri.

Katılanlar da, bu ülkenin sonsuza dek yaşatılacağına namus  yemini etmiş tüm Atatürkçüler.

 

Her kim olursa olsun, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü ise Türk Bayrağını alarak Tandoğan’a gelmeli ve “Ne şeriat ne darbe, yaşasın tam bağımsız Türkiye” demelidir.