Geçtiğimiz Cumartesi günü ( Karaelmas Gazeteciler Derneği ) KGD  ' nin olağan Genel Kurulu yapıldı. Genel kurulda Sevgili Ali Rıza Tığ'ın tabiri ve yazdığı gibi " Gazetecilerin Kongresinde " Gazetecilerden çok siyasiler konuştu. " Gazetecilerin sorunları gündeme bile gelmedi. Sadece siyasiler kendi görüşlerini açıkladılar ve ayıp olmasın diye de " Biz yerel basına önem veriyoruz, Onlar bizim gözümüz, kulağımız..Elimizden gelen her türlü desteği de yapıyoruz" gibi ipe sapa gelmez konuşmalar yaptılar ( Tabi ki taş yerinde ağırdır misali taşın altında kalanlar için bu sözüm.)
Orada söz alıp konuşmayı çok arzu ettim. Yerel gazetelere önemli destek verdiğini söyleyen siyasiye bir çift lafım olacaktı. Ama maalesef olmadı. Çünkü biz orada ev sahibi idik ve haddimizi de bilmeliydik.
Şimdi o siyasiye buradan ara başlıklar halinde sormak istiyor ve yanıtını almak istiyorum.

BÖYLE Mİ İKTİDARA YÜRÜYECEKSİN?

Her platformda boy göstereceksin ama kesenin ağzını açmayacaksın. İstiyorsun ki " Ben konuşayım, Gazeteler manşet yapsın." Gazeteci yazacak sen reklâmını yapacaksın. Gazeteci verdiği gazetenin abone parasını istediğinde (Alt tarafı aylık 15.00 TL ) 'Bugün git yarın gel' diyerek ödeme gününü ay sonuna yani "25'inde gel " diyeceksin" Aynı ayın 25'i geldiğinde de her ne hikmetse ortalıklarda görünmeyeceksin.
( Unutmadan fatura kesilip de ödenmeyen fatura belgeleri de bizde saklı  ) Kılı kırk yarıp  " Bizi yeterince manşete taşımıyorsun" diyeceksin
Soruyorum, Partisini iktidar'a taşıyacağını iddia eden sevgili siyasetçiye
"Dağıtıcı senin çocuğun olsa idi, 15.oo lira için bir ayın 26 günü ( Buna tahsilât yapanların kapılarınızı aşındırması hariç ) müsaade eder veya gönlün razı olur muydu?
Sorarım size "  Böyle mi muhalefet yapacak, böyle mi hak hukuktan bahsedecek ve böyle mi iktidara geleceksiniz? "
 
KİM KİMİ TEHDİT EDİYOR?
 
Hiç bir siyasi kurum ve kuruluşlar, Gazetecinin kendileri lehinde yazı yazdığı zaman telefonunu açıp teşekkürü çok görürlerken, gazetecinin es kaza aleyhinde yazı yazdığı an (Kaldı ki hiçbir meslektaşım, doğru bildiklerinin dışına taşıp şahsi kin ve nefretlerini gazete sütunlarına taşımaz ) zaman kaybetmeyip telefon açıp " Ben gazetenizin abonesiyim, Niçin böyle yazıyorsunuz? " diye tepki gösterip "abone kesme" tehdidi yapacaksın. Gazeteci parasını istediğinde de ise  " sen beni tehdit ediyorsun? " diyeceksin. Allah aşkına emeğinin karşılığını istemek ne zamandan beri tehdit sayılır oldu? 
Gülünç olmayın beyler..
Lütfen..
İğneyi önce kendinize Çuvaldızı da başkasına batırın.